Sessiz Haykırışlar

39 13 1
                                    

Sonunda okullar açılmıştı ve evden biraz olsun uzaklaşmak bana iyi geliyordu. Babam genel olarak çalışmadığı ve serbest mesleklerde oyalandığı için bizim bütün yükümüz
üvey annem Nuray ablanın üzerindeydi.
Tuğba ve Kader onun için asla bir yük olamazdı tabiî. Ama ben öyle değildim çünkü onun çocuğu değildim. Evde onlarla ilgilendiği gibi ilgilenmiyordu benimle. Bunun için onu suçlayamazdım. Ama yine de
kalbim kırılıyordu. Çünkü babam hiçbir zaman Tuğbayi benden ve Kaderden ayırmaz hepimize gerçekten de eşit davranırdı.

Hatta o kadar eşitti ki birgün Tuğba babam evde yokken oje sürmüştü. Babam da böyle şeylerden nefret eder yapmamıza izin vermezdi. Babamın olmayışını fırsat bilen Tuğba yapacağını yapmıştı tabi yine.
O anda babamın da erken geleceği tutmuştu. Biz yakalanmamak için hemen yatağa yatip uyuma numarası yaptık. Tabi babam kokuyu aldığı gibi odaya girmişti. Yorganı kaldırıp önce ablamin ellerine baktı. Ojeleri gördüğü gibi bir tokat atıverdi. Bu kadar tepki verilecek birşey yoktu ama bunu ona anlatmak imkansızdı. Hemen ardından benim ellerime de baktı ben tam " ben sürmedim" diyecektim ki babamın bana da tokat atmasıyla neye uğradığımı şaşırdım.
Yaptığı şey o kadar anlamsız o kadar yanlıştı ki bu benim babam olamazdı olmamalıydı.

Aramızdaki dengeyi hep böyle korumakta hasastı babam. Bu her ne kadar olması gereken olsada Nuray ablanın adaletsiz oluşu benim istemsizce, babamın itinayla koruduğu eşitlikten rahatsız olmama sebep oluyordu.

Evet belki bana şiddet uygulamıyordu yada babam yokken kötü davranmıyordu. Ama beni bazen öyle yok sayıyordu ki keşke şiddet uygulasa keşke dövse diyordum. Sanırım ondan sevgi görmeyi çok istiyordum. Böyle bi eksikliğin içimde oluşu ,o beni kırsada benim ona daha da yakın olmak istememe neden oluyordu.

Ama bu küçük yoksaymalar, üzerime alınayım diye bile bile söylenen sözler artık beni daha da rahatsız etmeye başlamıştı. Sanırım yaşımın da ilerliyor oluşu beni daha da tahammülsüzleştiriyordu. Bu ergenlik olarak da algılanabilirdi tabi ama durum gitgide farklılaşmaya başlıyordu. Benim babamla aralarını bozmak istediğimi ve büyü yaptığımı düşünüyordu. 13 yaşında bir çocuk için hiçte kolay değildi bu kadar suçlama. O bana bu kadar imada bulunup suçlarken ben babamla araları bozulmasın diye bunları söylemiyordum bile. Kendi kendime acı çekiyordum sessizce haykırıyordum kimse duymadan . Ve gitgide herşeyden uzaklaşıyordum.

Kara SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin