Angry Cat

3

Ehehehehe ortalığı karıştırmak istiyorum

Sizce neler olacak ehe....

Hadi başlayalımm

Jungkook'tan

Taehyung geçtiğimiz bir hafta gerçekten çok yorgun olduğu ve asla yemek yemediği için doktoru çağırmıştım, şimdiyse kontroller bitmiş ki benim işlerim de tamamen bitmişti.

"Ne zamandır sizin yanınızda bay Jeon?"

"Yaklaşık 20 gün olmuştur neden?"

"Sanırım bu zamana kadar ona hep bastırıcı verilmiş ama ben zararlı olduğunu biliyorum. Dengesini ve doğurganlığını bozar, yakında kızgınlığa girecek gibi duruyor"

Siktir kızgınlık mı? Bunu hiç düşünmemiştim işte...

"Peki ben ne yapabilirim?"

"Baskın bir melez bulabilirsiniz mesela"

"Pardon anlamadım?"

"Ufak afacan pasif bir catboy, yani baskın bir melez bulmalısınız mümkünse"

"Başka yolu yok mu?"

Güzel ufaklığımı başkasıyla sevişsin diye bırakmak istemiyordum şahsen?

"Pek tabii yolu ilişki sadece, kızgınlığı bitene kadar bir eşe ihtiyacı var. İnsan ya da melez-"

"İnsan mı?"

"Ne kadar kedi genleri baskın olsa da oda insan sonuçta, halsiz ve iştahsız hali kızgınlığı yaklaştığı için olmalı."

Siktir yani bir haftadır bana sev beni demesi kız-neyse her neyse ondan mıydı?! Anlıyordum temas etmeyi seviyordu.

"Tamam gidebilirsiniz"

Adam gittiğinde odaya girdim ama Tae yorganın üstüne oturmuş boncuk boncuk
bakıyordu..

"Koo Mrr! Koo sıcak istiyorum lütfen!"
"Sıcak yok ufaklık uslu dur"

Siktir resmen kızgınlığa girecekti ve ben ne sikim yapacağımı bilmiyordum. İnsanla demişti, sikerler lan adamı asla izin vermem!

"Koo Mrr istiyorum banane!"

"Yaramaz olma"

"Hmm Koo asla yaramaz değilim sensin o"

Yanına oturduğum gibi hemen yanağını elime sürtmeye çalıştı minik mırlamalarla, Tanrı'm cidden güzel çok güzel duruyor...

"Koo mrr kocaman Koo benim yanaklarımı sevemez mi?"

Yanaklarını sevdiğimde mırıltılarla içime sokularak kucağıma tırmanmaya çalıştı, başaramayınca tıslayarak ısırıp tamamen oturduğunda güldüm. Asi ufaklığım benim.

"Tanrım ısırma!"

"Kötücük Koo sıcak istiyorum!"

"Sıcak değil kucak o ufaklık"

"Sıcak!"

Tekrar kucağıma tırmanmaya çalıştığında ayağa kalkmamla burnunu çekerek ağlamaya başladı.

"K-Koo beni istemiyor!"

"Ştt ağlama tanrım neden iste-gel buraya ağlama"

"Ağlamadım hıh y-yağmur damlalarım onlar!"

İyice kucağıma kurularak yanaklarını elime sürtmeye çalışıyor, başaramayınca da titreyerek sinirle sesler çıkarıyordu. Kulaklarını severek saçlarıyla oynamaya başladığımda güzel mırıltılarla kafasını omzuma doğru bıraktı.