Uyanıp gözlerini ovuşturdu Minho. Nerede olduğunu hatırladığında hızla yatakta doğruldu. Hyunjin'in kolları arasında uyuyakalmıştı.Uzun zaman sonra ilk kez deliksiz uyumuştu.
Fazlasıyla enerjik hissediyordu Minho. Ayağa kalkıp gerindi. Üstünde dünden kalma giysileri vardı.
Var mıydı?
Hayır yoktu.
Üstünde ona tamamen yabancı giysiler vardı. Hyunjin o uyurken rahat yatması için üstündekileri çıkarıp kendi dolabından siyah düz bir tişört ile gri eşofman giydirmişti.
Minho duvara asılı olan siyah çerçeveli boy aynasından kendini inceledi. Yüzüne renk gelmişti, göz altlarındaki morluklar gözle görülür şekilde azalmıştı, yorgun değil enerjik uyanmıştı.
Tekrar aşık olduğunu hissetti Minho. Sonunda ait olduğu yerdeydi.
Düşüncelerini evin içinden gelen güzel kokular bölmüştü. Adımlarını kapıya çevirip mutfağa doğru ilerledi. Gözüne koridorun duvarlarına serpiştirilmiş çizimler takıldı. Durup inceledi.
Çoğu çizimde kendisi vardı.
#
"Tell me why are you wasting time
On all your wasted crying
When you should be with me instead?"