3.Bölüm| Kara Mercan Bulvarı

43 13 0
                                    

3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


3.Bölüm| Kara Mercan Bulvarı

Her bir nota kana bulandı, melodiler öldü.
Gecenin zifiri karanlığında, keman tellerinden fırlayan notalar birer birer düşerken, yankılanan her ezgi, kanlı bir iz bıraktı geride. Piyanonun tuşları, geçmişin yankılarıyla titrerken, sessizliğin derin çukurunda kayboldu. Her tını, gökyüzüne yükselmeden önce hüzünle boğulup sönümlendi. Melodilerin ruhu, karanlığın içine çekildi, ve müziğin büyüsü, kırık kalplerin iniltileriyle yer değiştirdi. Bu kanlı sahnede, notalar mezar taşı oldu, ve melodiler, yıldızsız bir gökyüzünde sessizce yok oldu.

''Abi kızın işini hallettik.''

''Güzel. İhtiyacımız olan bilgiye ulaştınız mı?''

''Hayır..'' Daha sözümü tamamlayamamıştım ki Ryuu araya girip beni susturdu.

''Ne demek hayır lan! Hani hallettik diyordun? Yalan mı söylüyorsun bana Azrail? '' Yutkundum. O günden sonra bir daha asla yalan söylememeye yemin etmiştim.


Kasvetli bir akşamüstüydü. Sokak lambalarının titrek ışığı altında, kuytu bir köşede bekliyorduk. Gökyüzü gri bulutlarla kaplıydı ve her an yağmur yağacakmış gibi bir hava vardı. Ryuu, her zamanki soğukkanlı tavrıyla, sigarasından derin bir nefes çekip dumanı ağır ağır üfledi. Duman, lambanın soluk ışığında süzülerek dağıldı, çevremize yayılan gerginliğe eşlik edercesine.

O an, sırtımda defalarca hissettiğim soğuk metal parçası dakikalar, hatta saniyeler içinde kanıma boyanmış, sıcaklığıyla harmanlanarak bedenimi yakmaya başlamıştı. Acının her dalgasında, tenime saplanan bıçağın her bir kesişinde, hayatımın sona erdiğini hissediyordum.

''Eğer senin ağzından çıkan tek bir yalan kelime daha duyayım Azrail, bu yaptıklarımın çok daha ağırını yaparım sana!'' dedi karşımdaki adam. Sesi, duyduğum en soğuk tehditin yankılarıyla doluydu. Kapanmak üzere olan bilincimi zorla açık tutmaya çalışarak, yarı çıplak bedenimle karşımdaki kişiye teslimiyetimi sundum. Titreyen bedenim ve çaresiz gözlerimle ona karşı durmaya çalışıyordum, ama ne kadar başarılı olduğum tartışılırdı.

''Size yemin ederim bundan başka olmayacak.'' Sözlerim, acı ve korkuyla karışmıştı, ama kararlılığımda bir eksilme yoktu. Bir daha ne olursa olsun, yalan yanlış şeyler söylemeyecektim. Hiçbir şey, ağzımdan çıkan doğru sözü saptıramazdı. Bu acıdan kurtulmak için, doğruluk benim tek sığınağımdı. Ancak, doğru söylemenin bedelinin bu kadar ağır olacağını asla tahmin edemezdim. Bu adamın ne kadar acımasız olabileceğini biliyordum ve onun merhamet beklemenin nafile olduğunu anlamıştım.

Matem Dansı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin