Soobin kucağındaki Beomgyu'yu yavaşça yere bıraktığında cebinden evinin kapısının anahtarını çıkartmıştı ve kapıyı açıp içeri girmişti.
Beomgyu korkuyordu ama yine de bir şey diyemez veya yapamazdı bu yüzden usulca içeri geçti. Yeonjun hem onu korumak için evde değildi hem de kendisine sinirli bir Soobin hediye etmişti.
"Salona kadar yürüyebilir misin?" Soobin az öncekine oranla oldukça sakin olan sesiyle birlikte konuşmuştu fakat bu Beomgyu'yu sakinleştirmeye yetmiyordu.
"B-bir şey sorabilir miyim?" Beomgyu içeri adım atmadan önce en azından biraz sonrasında yaşayacağı şeylerden emin olmak istiyordu.
"Sor."
"İçeri girersem bana vuracak mısın?" Soobin, Beomgyu'nun titreyerek sorduğu soruya karşı kafasını iki yana salladı.
"Bacağın iyileşene kadar seni hırpalamayacağım. Ama sonrasını bilemem." Beomgyu biraz rahatlamıştı ama emin olamıyordu.
"Söz mü?" Beomgyu dolu gözlerle Soobin'e baktığında Soobin hafifçe gülümsemişti.
"Söz Beomgyu söz. Hadi içeri gel. Üşüyeceksin." Beomgyu, Soobin'in kendisini düşünmesine oldukça şaşırmıştı fakat bugün şaşırdığı tonlarca şey vardı ki bunu umursadan içeriye adımladı.
"Gel salon şu tarafta." Beomgyu ayakkabılarını çıkartmadan evin içinde yürüdüğünde bu bile ona tuhaf geliyordu. Soobin'in evi oldukça büyük ve lükstü. Bu evi kirletmek çok saçmaydı.
"İstersen ayakkabılarımı çıkartayım. Evin kirlenmesin." Beomgyu evi kirletmekten rahatsız olduğu için böyle bir konuşma yapmak istemişti.
"Beomgyu boşversene." Soobin eliyle Beomgyu'nun oturması için koltuğu gösterdiğinde Beomgyu hemen dediğini yaparak koltuğa oturmuştu fakat otururken ayağına vuran sancıyla birlikte ağzından küçük bir inilti çıkmıştı.
"İyi misin?" Soobin tek kaşını kaldırıp Beomgyu'ya baktığında Beomgyu kafasını aşağı yukarı sallamıştı. Bugün gördüğü muammele de neydi böyle?
"Ben iyiyim ama..." Beomgyu diyeceği şeyle Soobin'i sinirlendirmek istemiyordu ama içi içini yiyor ve merak ediyordu. "Yeonjun iyi olacak mı?" Sonunda merak ettiği şeyi sormuştu. Neden Yeonjun'u merak ettiğini ve onun için endişelendiğini bilmiyordu ama elinde değildi.
"O aptal gidip okuldaki serserilerin altında yatmaktan başka bir iş bilmiyor." Soobin sinirle homurdandığında Beomgyu'nun yüzü asılmıştı. Bu sabahta Yeonjun'u bir çocukla koridorda görmüştü. Bu can sıkıcıydı. Keşke Yeonjun böyle yapmasaydı.
"P-peki siz?" Beomgyu belki sormaması gereken bir şey soruyordu ama merakını dindirmekte istiyordu.
"Biz ne?" Soobin tek kaşını kaldırmış tehdirkar bir şekilde cevap beklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
triangle | yeonbingyu
FanfictionBeomgyu, kendisini sürekli döven iki çocuktan nefret ediyordu.