Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beomgyu uykulu gözlerini ovuşturup karanlık sokakta yürümeye devam etti. Yeonjun'a haber vermeden dışarıya çıktığı için suçluluk duyuyordu ama Soobin'in ona attığı mesajları gözardı edememişti.
Soobin'in ona attığı konuma doğru ilerlerken üzerine kalın bir ceket almadığı için kendisine küfretmişti. Çünkü geceleri hava gerçekten soğuk oluyordu.
Beomgyu tam sözleştikleri gibi sevgilisiyle birlikte uyuyordu fakat birkaç mesaj sesi onu uyandırmaya yetmişti.
Soobin, Beomgyu'ya konuşmaları gereken bir takım konular olduğunu söylemiş ve ona buluşmayı teklif etmişti. Beomgyu'da buna hayır diyememiş ve gecenin bir yarısı sıcak yatağından kalkıp Soobin'in söylediği konuma doğru yürümeye başlamıştı. Kendisini aptal gibi hissediyordu çünkü hala Soobin'den beklentileri vardı.
"Neden böyle ıssız bir yer seçti ki?" Beomgyu kendi kendine söylenip sızlandı. Issız ve karanlık sokakta ilerlerken ürpermeden edemiyordu. Soobin gerçekten delinin birisiydi ve ona güvenip buraya gelmekte saçmalıktı.
"Daha kaç saat yürüyeceğim... Bu aptal çocuktan nefret ediyorum." Beomgyu tekrar sızlandığında bir yandanda korktuğunu hissediyordu. Korkmakta da haklıydı çünkü etrafta korkunç tipler geziniyordu.
Etrafta gezen soyguncu tipli insanlardan birisi aniden Beomgyu'nun önüne çıktığında Beomgyu korkudan neredeyse küçük dilini yutacaktı.
"H-hey yolumdan çekil." Beomgyu korkarak konuştuğunda karşısındaki adam sırıtmış ve öylece ona bakmaya devam etmişti.
Kafasının güzel olduğu on metre öteden belli oluyordu ve bu Beomgyu'yu daha çok korkutmuştu.
Hızlıca telefonunu çıkartıp Soobin'in numarasını tuşladığında birkaç çalışta telefon açılmıştı.
"Seni aptal pislik. Beni ne biçim yollara soktun? Önümde korkunç bir herif bana bakarak gülüyor. Umarım tam şuan burada ölürüm ve sende vicdan azabınd-"
Beomgyu'nun telefonu aniden kulağından çekildiğinde Beomgyu neredeyse altına işeyecekti ama gördüğü surat rahatlamasına sebep oldu.
"Beomgyu ne dırdır ettin." Soobin derin bir nefes alarak konuştuğunda biraz koştuğu belli oluyordu. Bu Beomgyu'yu heycanlandırmıştı.
Beomgyu kafasını Soobin'den önlerindeki adama çevirdiğinde Soobin'de aynı şekilde adama bakmış daha sonra ise kolunu Beomgyu'nun beline dolayıp çocuğu kendisine doğru çekmişti.
"Siktir git şurdan." Soobin adama ters ters bakarak konuştuğunda ayyaş olduğu belli olan adam yüzünü buruşturdu ve yavaşca yanlarından uzaklaştı.
Beomgyu belinde olan kol dolayısıyla kavuştuğu yoğun güven duygusuna küfür etmek istedi çünkü Soobin asla güvenilir bir adam değildi.
"Neden böyle bir yer tercih ettin?" Beomgyu sinirli bir şekilde konuştuğunda Soobin omuz silkmiş ve çocuğu olduğu yerde durdurup omuzlarından tutmuştu.
