The Other woMAN (Strangers From Hell Vers.)

kaderinde var herhal

Cümleten selam tavsiyem başlarda lana del rey- the other woman ortalara doğruda stray kids-red lights dinleyin çünkü smutlu😉😉
ÇİFTE SMUT VAR ARKADASLAR BASTA GİHYEOK-SEOKYOON SONRADAN MOONJOJONGWOO
Neyse şaka maka smut var rahatsız olanlar okumasın şimdiden iyi okumalar öptüm

Gihyeok

Moonjo ve jongwoo gidince yarrak gibi ortada kalmıştık tüm sinirimle girişlerini izlerken seokyoon susmayı yine beceremedi,
"Torbanın münasip yerine koyuldu."
Ona döndüm, "seokyoon."
O da bana döndü, "he hyung?"
"Küfür etmemeye ant mı içtin?"
"Yok hyung, günah o yüzden söylemiyorum."

Seokyoonla beraber torbanın kesilen kısmını sıkıca tutarak biraz daha ileriye bıraktık ve eve döndük.

Ben mutfak masasında otururken seokyoon birerşer kutu bira çıkarıyordu dolaptan.
Bunu yaparken benle tassak geçmeyi ihmal etmeden şarkı mırıldandı,

"♪'cause to be by her side
İts such a change from old routine
The other womaann~ will always cry herself to sleeep- ♪"

Seokyoon bira kutularını masaya koyduğunda ona karşı olan öldürücü bakışlarımı görünce boğazını temizleyip sustu.

Ben biramı açıp hızla içerken seokyoon sinirimi yokluyodu,
"Aman canım ne it herif ama"
Bakışlarımı ona geçirdiğimde devam etti,
"Sanki o sözleri o söylememiş gibi bi de gelmiş jongwoo için torbayı açmanı istiyo"

Biramı tekrar yudumlarken, "moonjoyu görünce eğilerek selam veren biri mi söylüyo bunu"
"A,a,a o saygıdan ona laf ettirmem bak şimdi."

Gözlerimi devirerek içmeye devam ettim.
Kutum bittiğinde kalkıp çöpe attım.
"Geç oldu uyu sende artık "

Mutfaktan çıkarken seokyoon arkamdan seslendi,
"Ne? Ya beklesene beni bitirmedim daha.. hay ulan, hyuuung!"

Teras katına çıktım fakat duyduğum seslerle teras kapısının önünde duraksadım
'o ses de neydi?'
Biraz daha dikkatli dinleyince moonjo ve jongwoonun olduğunu anladım.

Kapıyı aralayıp onları izledim.

"...diyorum ya zaten ordaydım yanındaki kız yüzünden görememişsindir sadece."
Jongwoo iç çekti, "yanımda biri varken etrafı izlemem daha tuhaf olurdu değil mi"

"Eğer karşında hoşlanmadığın bir tip varsa hayır"

"Peki neden bu kadar uzatmaya çalışıyosun?"
"Senden hoşlandım."
"Ne?"
Moonjo gülümseyerek başını öne eğdi ardından tekrar jongwooya baktı, "neden ilk defa duyuyomuş gibi davranıyosun."
"Yok ben sadece.."
Moonjo jongwoonun yanağına elini koydu, "kızardın."

Jongwoo moonjonun elini itti,
"Öyle aniden söylersen normaldir..-"
Moonjo beklemeden kendi dudaklarını jongwoonunkilerle buluşturdu.

Yaptığı şeyle çoktan dolu olan gözlerimden bir damla yaş geldiğinde sessizce kapıdan elimi bırakıp duvara yaslandım ve gözümü sildim.

Böyle olacağı belliydi dramatikleştirmem bile saçmaydı zaten. Aşağı inip mutfağa su içmeye gittim seokyoon hala ordaydı aynı kutu birasini içmeye çalışırken telefonla uğraşıyodu.

"Hyung?"
Suyumu içip tezgaha bardağı geri koydum ve seokyoona geri döndüm
"İcmedin mi hâlâ?"

"Çok acı, sajoya alışkınım ben.."
"Ne?"
"..Hyung gözlerin???"
Nedensizce kikirdadim kendimi tutamayarak güldüm.
"Neye gülüyosun be?"
Kendimi tutmaya çalıştım "yok bir şey yok bir şeyler izleyelim mi? Uyku tutmuyo."