15 Ocak 2005
Merhaba pofuduğum.
BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM!
İnanıyor musun pofuduk ? Bugün çok eğlendim. Anlatıyorum hemen sana.
Bugün ailecek piknik yapmaya gittik. Orası çok güzeldi pofuduk. Çardakta çok güzel annemin sarmalarını yedim. Annem çok güzel yapıyor pofuduk. Merak etme sana da bıraktım birazcık. Çardaktan çıkınca güzel bir göl beni bekliyordu. Gölde olan ördekler ben nereye gidersem oraya gidiyorlardı. Bu durumdan zevk almıştım. O kadar eğlenmiştim ki akşam olduğunu babamın beni lunaparka götürdüğünü söyleyince ögrendim. Çardağa girip çilek desenli olan montumu giyip annemle babamı bekledim. Onlar da gelince lunaparka gittik. Lunaparkta vur-kazan'a gitti babam benim için. Biliyor musun pofuduk babam bana tek boynuzlu at bile aldı. Oradan sonra En sevdiğim çikolatalı keki bile aldı bana. Salıncakta gökyüzüne yaklaştırdı beni. Sonra bana sıkıca sarıldı,bırakmak istemezmiş gibi. Gözlerinde hep pişmanlık vardı. Uzun süre sonra beni bıraktığında annem bizi izliyordu. Gözlerinin dolduğunu gördüm bir anda pofuduk. Acaba sarılırken onu aramıza almadık diye mi böyle yaptı? Ona herzaman bol bol yer var. Annem de biliyor bunu pofuduk.
"Bahar hadi kızım baba işe gidiyor. Babanı uğurlamaya gel." diyerek annem beni aşağıya çağırdı. Günlüğümü mavi dolabın arkasına koyup hızlıca aşağıya indim.
"Hadi kızım baban bahçe de bekliyor."
"Tamam,anne."
Hızlıca koşarak bahçeye gittim. Bahçemizin ortasında çardak vardı, etrafında ise çok güzel çiçeklerle kaplıydı.nSarı laleler , kırmızı gül , menekşeler , papatyalar ve adını bilmediğim daha çok çiçek türü vardı. Çardağa girişinde sarmaşıklar vardı. Annem zamanının çoğunu buraya harcıyordu. Etrafa kesmeyi bırakıp babama doğru koşar adımlarla gittim. Babam çardağın önünde ki bankta oturmuş beni bekliyordu. Yanına vardığımda hemen sarıldım. O güçlü kollarını benim bedenime sarmıştı. Çok güçlü bir babaya sahiptim ve bununla gurur duyuyordum.
"Ömrümün Baharı,ben gidiyorum. Merak etme geri geleceğim tekrar. Ben gelinceye kadar bu mektubu sakla. Eğer ben gelmezsem 24 yaşında aç bunu. Ve bana söz ver baharım." dedi. Sesi benim atlı karıncamı almayınca ki ses tonum gibiydi.
"Tabikide söz baba."dedim daha da sıkıca sarılarak. Ben ona sarılırken o benim kumral saçlarımı öpüyordu. Uzun bir sü sonra beni kendisinden uzaklaştırdı.
"Sana benden başka kimsenin ömrümün baharı demesin."duraksadı. "Tamam mı ömrümün baharı?" dedi onay beklermişcisine.
"Söz verdim ya baba! Tek boynuzlu at sözü!"
"O zaman bu mektubu sakla. Annen dahi bulamasın. Seni seviyorum. Asla bunu unutma. Sen benim kızımsın. Sen güçü birisisin. İnanıyorum. Sakın unutma." diyerek üzerinden kaldırdı.Beni yere bıraktığında oda benim olduğu boya yetişmek için eğildi. Yanağıma bolca öpücük koyarken zamanın nasıl geçtiğini bile fark edememiştim. Babamdan ayrıldığımda odama mektubu nereye koyacağımı düşündüm.
Elimdeki mektuba baktığımda ise nereye koyacağımı bile bulmuştum.
"Hadi üşüme baharım. Koş içeri."dedi bana gülümseyerek. Tam koşacakken tekrar sarıldım ona. Ayrılasım gelmiyordu babamdan. Sayamadığım kadar ben de öptüm onu. İçeri girerken babamın mektubunu kıyafetimin içine koydum. Babam bu hareketime sadece tebessüm etmişti.
"İyi geceler baba."diyerek eve girdim. Annemin yanına gittim. Beni kucağına aldı. Bir eli belinde bir eli saçlarımdaydı. Annemle odama girdiğimizde beni yatağıma bırakarak odadan çıktı.
Odam çok güzeldi ,duvarda tek boynuzlu at resmi vardı. Ama duvar rengi beyazdı.Dolabım mavi renkti. Çalışma masam ise -annnemin dediğine göre - krem rengiydi. Yatağım çiçek figürleri vardı. Odamda nereye saklayacağımı düşünürken aklıma dolabın arkası geldi. Hemen mektubu dolabın arkasına sakladım. Sonra günlüğümün başına döndüm. Kutumdan tüylü kalemimi alıp yazmaya başladım.
Pofuduk.
Az önce babam gitti. Geri gelicekmiş. Bana öyle söyledi. Birde mektup bıraktı. Geldiğimde okuruz diye. Eğer ben gelmezsem onu 24 yaşında oku dedi. Merak etme pofuduk. Sanada anlatacağım.
Uyumalıyım pofuduk yarın komşumla oynayacağım. Arası özledim. Onunla konuşmam lazım. Verdiği kolyeyi hep tak diyor. Özel yaptırmış benim için. Asla kaybetmem onu ben pofuduk. Eğer kaybetsem üzüleceğini bilirim ben Aras'ın. Onun üzülmesini istemiyorum pofuduk.
16 Ocak 2005
"Aras!"
"Efendim ömrümün baharı!"
"Bana bunu söyleme bir daha aras. Konuşmam."
"Tamam. İleride bol bol diyeceğim ama sana ömrümün baharı."
"Aras konuşma benle. Gidiyorum ben. Küstüm."
"Küsme bana ömrümün baharı gitme , lütfen." dediğinde eve çoktan girmiştim.
∆∆∆∆∆∆∆∆
Merhaba , Umarım kitabımı beğenirsiniz !
Hatalarım için affedin. Acemi yazarlığın gerekçesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ömrümün Baharı
ChickLitAradığı bir şeyi bulmak için yukarı çıkmıştı.Oysa nerden bilebilirdi ki eski hatıralarını bulacağını? Geçmişini küçükken tuttuğu günlük sayesinde hatırlıyor. Küçüklüğünde ki hatıralarla geçmişini buluyor. * Yağmurlu bir günde,prensinin söylediği cüm...