0.5

291 106 30
                                    

.

Parti alanına vardığımızda Aras inerek kapımı açtı. Kapımı açarken elini uzatmayı da unutmamıştı. Ben de kibarca elinden tutarak arabadan indim.
Araba da sorduğum soruya sadece ' hı hı' diye cevap vermesi üzerine   ' Aras Aday' sırasına yazmıştım.
Geldiğimizin yerin etrafa baktığımda çok güzel dizayn edilmişti. Etrafta genellikle mor renkler vardı.Masalar uzundu ve yuvarlak şekildeydi.Beyaz örtüsü vardı fakat mor çiçekler ile süsleniyordu. Kızcağız bir kere 23'üne giriyor tabii.
"Ay bahar hoşgeldin ! " diye kulağımda konuşan-pardon cırlayan-  Yağmur'a döndüm. O sırada erkekler bizi özel bırakmak için yanımızdan ayrılmışlardı. Gülümseyerek ona baktım. Mor dizde biten , straplez bir elbise tercih etmiş. Giydiği elbiseyle burası o kadar uyumluydu ki !  Ona her zaman mork renk yakışıyordu.

"Merhaba tatlım."dedim ona cevap vererek. Uzun bir sessizlik oldu.
Doğum günü kızı bir şey unutmuştu !
Hazal'ı da kaşlarımla gösteriyordum anlamadı için. Uzaktan bakınca salak gibi gözükebilirdim. Yağmur kaşlarımla  baktığımı görünce Hazalı farketti.Sonradan fark etmiş olacak ki "Hazalım sen de hoşgeldin , çok mükkemmel olmuşsun şekerim !" diyerek sıyırmaya çalıştı.

"Hadi gelin size masanızı göstereyim."diyerek heyecanla yürümeye başladı. Ben de tam ilerleyecektim ki uzatılan el ile durdum. Elin sahibine baktım , sırıtarak bana bakıyordu. Siyah giydiği smokin ona çok güzel hava katmıştı.Yüzü tek kelimeyle anlatılamayacak kadar mükkemmeldi.  Ela gözleri ve kumrak saçlarıyla 'Renkli göz , sarı saç mükkemmeliğine tepki olarak doğdum ben ! " diye bağırıyordu resmen. Uzattığı eli tutarak bana eşlik etmesini sağladım.
"Matmazel , baba isminizi bahşeder misiniz ? " dedi bana gülümseyerek.  Yerim seni şapşal !

"Bahar bayım ." diyerek selam vermiş gibi eğildim. Bu hareketime kendim istemsizce  gülümsemiştim. Gülümsememi görünce gözlerini olabildiğince açtı.
"Sizin gibi bir bayanla tanıştığım için o kadar mutluyum ki anlatamam matmazel." diyerek tutuğu elime nazik bir öpücük bıraktı.
"Çok centilmensiniz bayım fakat isminizi de bana bahşeder misiniz ?"

"Benim adım matmazel, Aras ." dedi gözlerime bakarak. Bir anda ciddileşip elimi çektim.Gözlerimi kısarak ona baktım.

"Yoksa sen  misin o ? " dedim ciddi bir bakışımla.Aras bu tepkim üzerine şaşırmıştı.Yüzünden anlaşılıyordu.

"Ne sen misin kızım, iyi ki bir kibarlık yaptım  ! " diye çemkirerek gitti. Gittiğinde arkasından şaşırarak baktım. Ayaklarımı vurarak  bizim masaya doğru gittim.Çocuğa bakarak 'Atarlı ergen ne olacaktı ' diye iç geçirdim. Tekrar çocuğa baktım. Ama ben bunu burada bırakır mıydım ?
Tabiki de HAYIR !
Ben Bahar Demirsem sana bu yaptıklarını yedirtmezmiyim !
"Bahar çocuğa kötü kötü bakma sanki senin kitabını aldı , kurban ölduğum öyle bakma. " dedi bana yaklaşarak.

//Flashback//
"Hazal" diye bağırıyordum.

"Hazal son kez soruyorum sen mi aldın o kitabı !"dedim evi oynatacak kadar bağırdığım sesle.

"Yemin ederim bak ben almadım , elim yanlışıkla almış ehehe hatta elim sürştü.Ben almadım bahar valla bak yemin ettim.

"Senin o elini  keserim ben anladın mı? Şimdi onu yerine koy yoksa seni gebertirim yakarak anladın mı beni!" diyerek bağırdım. Tehditlerimde ciddiydim. Bu anıma kadar dediğim her şeyi yapmıştım. Bunu o  çok iyi biliyordu. Konuşacağı sırada annemin odaya dalmasıyla ağzını kapattı ve annemin arkasına geçti.

"Ne oluyor burada kızım , senin sesinde mübarek mikrafon gibi tüm dünya duydu." dedi arkasındaki hazala siper olarak.

"Anne o benim kitabımı almış hem de en sevdiğimi !" dedim daha da bağırarak.

Ömrümün BaharıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin