Merhaba !
Biliyorum bölüm geç geldi. Sebebi ise karakterleri belirlememdi. Uzun sürdü fakat tam yakışanları buldum^^ Beni affedersiniz umarım. ^^ Beni affedersiniz diye bu bölüm birazcık uzun ^^İmza kağıdını imzaladıktan sonra kısa bir kutlama yapmak için kafeye gittik. Yemeklerimizi yedikten sonra ise herkes koyu bir sohbete dalmıştı. Pek Hazalla ben konuşmasakta bizim yerimize konuşmuş kadar olmuşlardı.
Yemek faslıda bitince herkes evlerine gitti. Ben de Hazal ile alışveriş merkezine doğru yol aldık. Akşamleyin Berke'yle beraber dışarı çıkmak için anlaştığımızdan dolayı kendimize bir şeyler alacaktık.
Geldiğimizde arabadan inerek alışveriş merkezine girdik.
Hazalla bir kaç mağazaya girdiğimizde ilk gözüme çarpanları alarak kabine gittim. İlk elime aldığım transparan bir elbiseydi. Böyle bir elbisem vardı almaya gerek olmadığından elbiseyi denemedim bile. İkinci denediğim askılı elbiseydi. Üstünde çiçekli desenler vardı ve bu benim hoşuma gitmişti.
Böyle bir elbisem olmadığını fark ettim. Sevinçle kasaya gittim. Hazal için etrafıma baktım. Onun için gece mavisi straplez elbise gördüm. Önüme döndüğümde ise Hazal benim beğendiğim elbiseyi giymişti." Nasılım bebek ? " dedi bana doğru gülümseyerek. Bakışlarım sanırım onu üzmüş ki suratını üzgün hale getirdi. " Kötü mü olmuş Bahar ? "
" Saçmalama tabiki de çok güzel olmuş. " dedim ona gülümseyerek. " Bende sana onu gösterecektim. Sana uyacağını tahmin etmiştim. Giydiğini görünce şaşırdım." Bir anda kendini topladı ve sevinç sesleriyle kabine doğru yol aldı.
Aslında Hazal çok sert görünebilirdi ama çok narindi. Aynı çiçeğin yaprağı gibiydi. Onunla ilk tanıştığımızda onun çok 'sert' olduğunu düşünmüştüm. Davranışları psikologları bile delirtecek haldeydi . Ama onu tanıyınca öyle olmadığını fark edince kendime çok kızdım. Hatta ona bunu söylediğimde sadece gülmüştü. Bunu dedikten sonra ise daha sıkı dost olmuştuk.İşlerimiz bitince mağazalardan çıkıp yemek katına gittik. Yemeğim bitince Hazal'ın yemeğine saldırdım. Şamatayla beraber yemeklerimiz bitince kuaföre gittik. Randevumuz olduğundan dolayı koşa koşa gitmiştik ve şuan nefes almakta zorlanıyorduk.
Herşeyimiz bitince akşam olduğunu anladık.O yüzden otele doğru yol aldık. İkimizde giyinmek için odalarımıza girdik. Elbiseme uygun babet giydim. Çiçekli çantama gerekli olan malzemeleri koyunca dışarı çıktım. Bugünün benim için konusu sanırım, çiçekti.Hazal'ın çıkmadığını görünce balkona doğru yürüyerek çantamdan sigaramı ve çakmağı çıkardım. Sigarayı yakınca çakmağı çantaya attım. Balkonda sessizlik ile sigaramı içiyordum. Sigarayı ne kadar bırakmama rağmen bırakamamıştım doğrusu. Her zaman bu son diyerek başlıyordum fakat onun devamı da geliyordu. Birinci sigaram bitince etrafa bakarak ikinciyi çıkardım. Etrafın sessiz olması beni şaşırtmıştı gerçekten. Onuda yakınca içime çektim. İşte o an arkamda fısıltı ile konuşan insanlar vardı. Arkaya baktığımı hissedince büyük bir homurtuyla geri gittiler.
" Merhaba." dedi sesinin tınısı hatırladığım bir kız sesi. Kıza doğru döndüm yavaşca. Kızın siması bana nedense tanıdık gelmişti. Ona kaşlarım çatık baktığımı farkettim. Annem burada olsaydı öyle baktığımdan dolayı bana kızardı. Çünkü insanlara her zaman iyi davranmamı söylerdi. 'Neden' diye soruyordum anneme. 'Öyle gerekli.' diyip odasına çekilirdi. Çatık kaşlarımı istemsiz olarak eski haline geldi.
"Merhaba sizede hanımefendi." dedim gülümseyerek. Ben gülümseyince o da gülümsedi.Sonra bir şey aklına gelmiş gibi duraksadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ömrümün Baharı
ChickLitAradığı bir şeyi bulmak için yukarı çıkmıştı.Oysa nerden bilebilirdi ki eski hatıralarını bulacağını? Geçmişini küçükken tuttuğu günlük sayesinde hatırlıyor. Küçüklüğünde ki hatıralarla geçmişini buluyor. * Yağmurlu bir günde,prensinin söylediği cüm...