Yaman çocuktur aşk,
Ekmek almaya gönderirseniz
Geri gelir elinde bir avuç cennetle.
Yeşil kasketini çıkartıp başından,
Selamlıyor Zebaniyi kasvetle.
N'aparsın,
Hala masallarla uyutuyorlar beni
Hayallerim Babylonun
Asma bahçelerinden değerli
Bağırıyor fail zaman
"Güzü de atlattık be !"
Çabuk yorulmuş mevsimler
Ve ben bu baharda
Hiç olmadığım kadar
Vedalardayım Ankaraya salya sümük
-ağlamaktan değil-
Nereden bilebilirdim sevdalı olacağımı
Fatihin sevdası bu diyarda ?
Geçimsiz bir çocukken daha.
Haşin bir delikanlıdır ki aşk,
Bir o kadar mânidâr bakar.
Hayatın anlamını çözmüş ya (!)
Bir karış dumanlı kafa
Genç bu, olur o kadar
Deyip de geçmemeli
Çizdiği tablolar bile renksiz
Fırça izleriyle kanatır tuvalini.
Ve bir akşam üstü,
Ezan vakti;
Sol kulağımın klitorisine kroşe çakar
Genç bir müezzin
Ağır siklet boksör sanki
Derdim yaşımdan büyük,
Erken yaşlanmama sebeptir.
Zavallı, bunamış aşk;
Çekimser.
Bir elinde tesbihi.
Diğer elinde fotoğraf albümü,
Eskileri yâd eder durur
İsteği sadece hatırlamak,
Unutmamak geçmişini
Bizimse isteğimiz çoktur şu hayatta,
En büyük hediyesi
Bir aşık
Bin aşk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşadığım Kadarıyla
RandomKimseden medet ummuyorum. İçimdeki karanlığın sahibi yalnızlığıma ortak oldu. Bir gün yazıyorum, sonraki gün tekrar yazıyorum. Sonu olmayan bir maratonda, sadece yazıyorum...