5.Bölüm : Revir

538 41 12
                                    

" Ava hadi kalk " dedi bir ses " hadi ama uykucu " aynı ses tekrar gelince ardından sarsılmıştım . Gözlerimi yavaşça açılırken dürten kişiye baktım. " Günaydın uykucu hadi kalk bakalım " dedi Newt . " Kalktım " dedim çatalla'mış sesimle " beş dakikan var " diyince kafamı tamam anlamında salladım.

Üzerimde ki ince çarşafı atıp banyoya ilerledim . Elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkıp beni bekleyen Newt'in yanına gittim. " Ee dün gece uykunu iyi aldın mı ? '' dedi Newt . Kafamı evet anlamında salladım. Her ne kadar uyansam da hala uyku sersemiydim . Mutfağa girdiğimizde neredeyse kayran halkının tamamı burdaydı.

Newt ilerleyip bir masaya oturunca bende peşinden gidip oturdum . " Günaydın Ava " dedi jeff  " aynısından " dedim . Elimi çeneme yaslayıp gözlerimi kapattım . " Ne o dün iyi uyuyamadın mı ? " Dedi Alby gözlerimi açmamıştım ama sesinden belliydi " yattım ama hala uykum geliyor " dedim . " Ava bugün birlikte çalışacağız biliyorsun değil mi ? " Dedi jeff

" Hı hı biliyorum " dedim . Biri masadan kalkıp bir kaç dakika sonra geri döndü. " Ava " dedi Newt " hı " dedim " kalk ve yemeğini ye " dedi . " aç değilim Newt " dedim . Kolumu masaya koyup kafamı yasladım. " Ava emin misin ? Bak eğer sonra acıkıp mutfağa gelirsen yemek yiyemez'sin haberin olsun " dedi Newt " bir şey olmaz hem ben sonradan acıkırsam Tava' yı kandırıp yine yerim " dedim boğuk çıkan sesimle " emin misin ben Tava'nın inanacağı'nı pek zannetmiyorum " dedi .

" Ben onu ikna ederim " dedim . " Peki sen bilirsin " dedi ve büyük ihtimalle yemeğine geri döndü . Herkes yemeklerini yemiş ve işlerine dönmüştü bende Jeff ile revire gitmiştim. " Bak burda sargılar var burada da kullanılacak malzemeler " dedi. Bana her şeyi gösterdi . Bir kaç dakika sonra içeriye biri girmişti elini kesmişti . Jeff nasıl yapıldığını gösterip anlattı bende onu dikkatle dinliyordum .

Bir kaç kişi daha gelip gitti " Ava sargı bezi az kalmış ben gidip alayım . " Diyince kafamı tamam anlamında salladım. Malzemeleri düzenlerken açılan kapı ile kimin geldiğine bakmıştım " Winston eline ne yaptın gel otur bakayım eline " dedim . Winston oturunca bende sandalyeyi çekip oturdum . Elindeki kan olmuş havluyu çekip kestiği yere baktım .

" Kötü kesmiş'sin " dedim ve gerekli olan malzemeleri alıp yanına gittim. Elime eldivenleri taktım . " Nasılsın " dedi birden bire " ben iyiyim de sen pek iyi görünmüyor'sun " dedim. Elini tutup avucumun içine aldım . " Aslında bu sıralar biraz dalgınım " dedi .Elimdeki pamuğu alıp tentürdiyot döktüm . Winston'un elini tekrar avucumun içine aldım. " Anlatmak istersen dinlerim " dedim .

Elimdeki pamuğu Winston'un elindeki kesiğe bastırdım . Winston acı çektiğine beli sesler çıkarıyordu . Eline doğru eğilip üfledim . " Aslında bu sıralar uyuyamıyorum " dedi dişlerini sıkarak " hmm neden peki " Dedim . Tekrar üfledim . Elimdeki pamuğu masaya bırakıp sargı bezini aldım . Cevap vermeyince fazla zorlamadım .

Eline sarmaya başladım " dikişlik bir şey yok ama her gün buraya gelip eline pansuman yaptırmalısın " dedim . Winston kafasını salladı hala acı çekiyor gibi görünüyor'du . İçeriye başka biri girerken Jeff geldi sanmıştım " Jeff geldi mi ? " Dedim . Kafamı kaldırıp gelen kişiye baktım.

" Minho sen miydin " dedim. Winston elini sarıp işimi bitirdim . " Elini sardım ama dikkat etmelisin mikrop kapabilir " dedim . Elimdeki eldiveni çıkarıp yeni bir tane taktım . " Teşekkür ederim" dedi Winston kalkıp dışarı çıktı . " Minho neren yaralandı " dedim . Minho , Winston'un oturduğu yere oturdu " Omuzum çizildi sanırım " dedi omuzuna baktım ama belli olmuyordu.

" Minho gömleğini çıkarmalı'sın böyle belli olmuyor " dedim . Minho ilk başlarda biraz durdu sonra gömleğini çıkarıp bekledi . Vücudundaki kaslara bakmamak için ayrı bir çaba sarf ediyordum " Minho bunun çizik olduğunu pek zannetmiyorum " dedim omuzumda ki yaraya bakarken " buna dikiş atılması lazım " dedim . " tamam " dedi Minho önce yarayı güzelce temizledim . Sonra elime iğneyi alıp yarayı dikmeye başladım " bu biraz acıtacak " dedim . Minho hiç sesini çıkarmıyordu sadece arada bir inliyordu .

" Nasıl oldu bu " dedim kafasının dağılması için " ahh ızdırap verenden kaçarken dikenlere sürtüldü " dedi . Kafamı tamam anlamında salladım. " Diğer koşucular iyimi " dedim ." Evet " dedi . Yarasını dikmeyi bitirip omuzunu sardım . " Winston'la aranızda ne var " dedi . " Neden böyle bir soru sordun " dedim . " Hiç " diyip ayağı kalktı gömleğini giyip dışarı çıkacak'ken " aslında arkadaş bile değiliz sadece elini kesti ve bende eline pansuman yaptım " dedim sorusuna cevap verip .

Minho ilk başta durunca yanına gittim . " Omuzun'un her gün pansuman yapılması lazım . " Dedim . Kafasını kaldırıp bana baktı " tamam " diyip dışarı çıktı.

" Ee ilk iş günün nasıldı " dedi Newt
" iyi geçti " dedim . " Yarın kimle çalışacağım. " Dedim " büyük ihtimalle Winston'la çalışırsın " dedi Newt kafamı tamam anlamında salladım. Winston'u gördüğümde " Winston elin nasıl oldu " dedim . Arkadaşlarıyla konuşmayı kesip bana döndü " biraz daha iyiyim " diyince bende tekrar'dan yemeğim'e döndüm .

" Doydum " diyip bitmemiş tabağı ileriye ittim . Newt kaşlarını çatıp " Nasıl doydun " dedi " ne nasıl doydun bas baya doydum işte " dedim " Ava sen kahvaltıda yapmadın tabağını bitir " dedi " doydum dedim ya nasıl yiyeyim " dedim . Elini şakşaklarına götürüp ovaladı " ah peki demiyorum birşey ama eğer yarın halsiz olup sızlanırsan o zaman gösteririm ben sana " deyip yemeğine döndü .

Yemekler yenmişti bende Tava'nın yanına gidip bulaşıklara yardım ettim . " Hayatımda senin kadar inatçı biri görmedim . Ne gerek vardı " dedi mutfaktan çıkıp ateşin etrafında çember oluşturan kayran halkına yürümeye başladık . " Tava o kadar bulaşığı yıkaman zor olurdu ne güzel hem vakitte geçirmiş olduk " dedim .

Ateşin oraya geldiğimizde muhabbet eden kayran halkına bakıp bizde oturduk . Önümdeki ateşe bakarken dünkü gördüğüm rüya aklıma geldi. Ne zaman akan göz yaşımı bile hissetmemiştim. Newt dün sabahki gibi göz yaşımı silince irkilip ona döndüm. " Ağlıyorsun " dedi . Ben elimi yüzüme getirip göz yaşlarımı sildim .

" Ah şey benim uykum geldi size iyi geceler " diyip kalktım. Koşar adımlarla kulübe önüne gidip içeri girdim . Kendime dünkü gibi yer yatağı hazırlayıp uzandım . Ağrıyan gözlerimi daha fazla diretmemek için gözlerimi kapattım ve uykunun beni esir almasını bekledim .

Bölüm sonu . Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Labirent : Denek A3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin