" Tanrım Newt gelecek zamanı buldu lülekafa !" dedi sinirle . Minho'dan ayrılıp hemen önümüzdeki duvarda asılı olan aynaya doğru yürümüştüm . Saçımı başımı düzeltirken, kızarıklıktan çok morluğa dönüşen boynumu görmüştüm .
Sinirle kaşlarım çatılırken " boynumu morartmışsın !" Sinirle Minho'ya dönerken, Minho ilk boynuma bakmış sonrada sırıtmıştı . " Eserim ile gurur duyuyorum " dedi sanki çok güzel bir şey yapmış gibi .
" Minho ben böyle nasıl dışarıya çıkacam !?" Dedim . Sakin olmaya çalışıyordum . Minho yanıma gelip dibim'de durdu. " Çıkma " dedi pişkin pişkin . Belimi tutup kendisine çekti . " Sende iyi alıştın belimi tutmalara !" Diyip biraz uzaklaşmıştım Minho'dan.
Oflayıp " neden morartın sanki " dedim kızgın bir sesle " bunu o kıyafet demeye bin şahit isteyen bez parçalarını giymeden önce düşünecektin. " Dedi hala ne düşünüyor .
" Minho !" Dedim sinirle . Oda kaşlarını çatmıştı " ne !" Dedi aynı sesle . " Ben Newt'e ne söyliyecem şimdi . " Dedim Newt bunu görseydi kıyamet kopardı . Gally'i katmıyorum bile .
Bilmem anlamında omuz silkti . Hiç umrunda değildi zaten . " Huh " dedim derin bir nefes vererek. " Elma şekerine dönmüşsün ". Dedi gülerken .
" Pis çıkıntı !" Dedim sinirle. Minho gözleri yok olana kadar gülmüş, o güzel gamzelerini ortaya çıkarmıştı . " Ava cevap versene !" Newt'i unutmuştum ben . Minho olaya el atarak " sen git biz birazdan geliyoruz Newt " diyince Newt'te gitmişti .
" Eee nerde kalmıştık " diyip tekrar dibime girerken " Minho uzaklaş biraz !" Dedim son derece ciddi sesimle . Minho ilk biraz durdu sonra uzaklaştı benden . Rahatsız hissetmemiştim. Onun sıcaklığına ne ara alıştım bilmiyorum.
Dudaklarını asmış, kollarını bağlamıştı . Bana bakmıyordu . Gözlerini yere dikmişti . Yanına gidip parmak uclarımla yükselip Minho'nun dudağına minik bir buse kondurdum . Anında bana dönerken gülümsedim . Oda aşık olduğum gülüşü ile bana güldü .
" Hadi gidelim açım ben " dedi mızmızlanarak . Minho kaşlarını çatıp beni süzdü " bu hallemi !" diyip üstüme doğru geliyordu. " O zaman senin üstlerini ver, çık dışarı " diyip arkamı döndüm . Minho yanımdan geçip dolabına doğru gitti .
Elindeki pantolon ve tişörtü bana verdi . Hala dikildiğini görünce onu düzgün bir dille uyardım " çıkarmısın dışarı üstümü değiştirecem !?" Dedim . Minho dudaklarını büzüp bana yalvaran gözlerle bakıp " bende burda kalsam ?" Gözlerim fal taşı gibi açılırken, kafamı hayır anlamında salladım.
" Dışarı sevgilim hadi !" Dediğimde Minho şaşkınca bana bakmış ve " sevgilim mi ?" demişti beni tekrar ederek . Deli danalar gibi odanın içinde koşmaya başladı. Böyle olmayacağını anladığımda, Minho'nun önüne geçip dudaklarına asıldım .
Geri geri giderken Minho hala dudaklarımı yemenin peşindeydi . Resmen parçalıyordu . Kapıyı yavaşça açıp Minho'yu ittim ve kapıyı suratına kapattım başka türlü çıkmıyordu .
Kıyafetlerimi çıkarırken dışarıdaki bağırış seslerini duydum . Ne oluyordu yine . Kıyafetlerimi hızla giymiş ve labirentin önünde olan kalabalığa doğru hızla yürümeye başlamıştım .
" Ne oluyor burda !" dedim . Yeni olan çaylak elindeki çakı ile etrafında fır dönüyor kimsenin kendisine yaklaşmasına izin vermiyordu . " Geri çekilin yaklaşmayın bana " dedi çaylak .
Kıriz geçiriyor gibiydi . Newt onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama nafileydi . " Çaylak bana bak " dedim Newt'in önüne geçerek " sakın ol sakın " sesimi son derece sakin tutmaya çalışıyordum.
" Yaklaşma bana " dedi delirmiş gibi . Evet kesinlikle kıriz geçiriyordu . " Sakin ol kimsenin sana yaklaştığı yok " dedim . " Beni çıkarın burdan duydunuz mu !" Newt önüme geçmeye çalışıyordu . Ama ben izin vermiyordum .
Minho'yuda iki kişi tutuyordu . Çaylak bana bir zarar verse üstüne atlayıp onu parçalıyacakmış gibi duruyordu. " Thomas burdan çıkamayız " dediğimde elini saçlarına atmış ve sertçe çekmişti .
" Bana yalan söylüyorsunuz !" Dedi sinirle bağırarak . " Hayır Thomas sana yalan söylemiyorum . Yalan söyleyecek olsam neden hala burda durayım . Bunca erkeğin içinde . Hmm inan bana Thomas bir kaç kişi hariç kimseye güvenim yok burda . Ben kızım benim işim daha zor .
Her gece ağlıyorum haberin varmı . Burda kimse memnun değil . Sence bir çıkış yolu olsa biz burda kalırmıyız . Ailelerimizin yanına gideriz, kendi evimize gideriz . Hepimiz mecburuz burada kalmaya " diyip derin bir nefes alım .
Thomas bir kaç saniye dondu . Sonra elindeki bıçağı yavaşça bana uzattı . Dikkatli adımlarla yanına gidip bıçağı aldım . Gally, Thomas'ın üstüne yürüyecekken çaylağın önüne geçtim ve Gally'i durdurdum .
" Gally kırız geçirdi iyi değil . Bide sen üstüne gitme çocuğun " Gally ilk bana bakmış sonrada arkasını dönüp inşaat kulübesine gitmişti . " Çaylak sana yardım edebilirmiyim sakinmisin ?" Çaylağa yaklaşıp omuzuna dokundum .
Çaylak bayık gözlerle bana bakıyordu. " Alby çaylağın yanında birinin kalması gerek " dediğimde Newt öne atlamış ve " bende kalabilir " demişti . Kaşlarımı çatıp ona baktım ne yapmaya çalıştığını anlamıştım .
Beni, Minho ile yanlız bırakmak istiyordu . Newt sinirli bakışlarımı fark etmiş ve çaylağın kolundan tutarak kendi odasına götürmüştü . " Sende bende kalırsın " dedi Minho . İmalı sesi ile gözlerimi devirmiştim.
Tava'nın yanına giderken, ısınıyordum . Birazdan tavayı fena halde kovalayacaktım . Tava mutfağın girişinde arkadaşları ile konuşuyordu . Bir anlığına kafasını benim olduğum tarafa çevirmiş ve beni görmüştü .
Gördüğü gibide kaçmaya başlamıştı tabi . Bende son hız yaparak peşinden koşmaya başlamışdım. " Tava gel buraya seni lüle kafa . " Arkasından bağırıyordum . Tava hızını yavaşlatınca bende hızımı arttırmıştım .
15 DK SONRA
" Ava yeter bak pes ettim. Bende derman kalmadı . " Nefes nefese kalmış olan tavaya gözlerimi devirdim . " Ciddimisin koşalı 15 dk falan oldu ve sen hemen yoruldun mu ?" Tüm Kayran halkı şuan bize bakıyordu .
Öğle yemeği yendiği için herkes buradaydı . " Ben senin gibi çevik ve atik değilim . Ava sen koşucu olsana ?" dedi Tava nefes nefese. " Aslında hiç fena bir fikir değil " dediğim anda Minho, Gally ve Newt ayağıya kalkıp üçüde aynı anda " hayatta olmaz " dediler .
" Alby böyle bir şey olabilir mi ?" Onları takmadım bile . Alby kafasını evet anlamında salladı . " Eğer görevinden memnun değilsen ve değiştirmek istiyorsan önce seni test etmeliyiz . Koşuculuk ciddi bir meslek . " Kafamı tamam anlamında salladım. Test ne ise yapmaya hazırdım .
" Ava olmaz diyoruz !" Gally bana bağırırken bu bardağı taşıran son cümle oldu . " Sizene ya sizene . Siz neden karışıyorsunuz . Neden hayatıma mani olmaya çalışıyorsunuz . Yeter artık . Nesiniz siz ailem falanmı . Benim annem, babam yada kardeşim değilsiniz . Siz bana karışmazsınız böyle bir hakkınız yok . !" Diyip bağırmıştım .
Üçüde dona kalmıştı . Gally'nin gözleri dolmuştu . Üçüde burayı terk ederken onları ne kadar kırdığımı yeni fark ediyordum .
🌼
Yeni bölüm geldi . Duyduk duymadık demeyin djdjjfifjf . Oyy ve yorum yapmayı unutmayın sizi çok ama çok seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent : Denek A3
Ficção AdolescenteBir kız düşünün ansızın ortaya çıkan bir virüs ile dünyanın sonu gelse bu kız en fazla ne kadar yaşaya bilir ? Ya ailesinden geriye sadece abisi ve sevgilisi kalsa ve onları da elinden alsalar ve bir yere atsalar ? İsyana inanıp onun peşinden gits...