-5-

13 4 3
                                    

Gündüz mü, Geceyi kovalar?

Gece mi, Gündüzü kovalar?

Yaşam mı, bizi defalarca öldürür?

Ölüm mü, bizi sadece bir defa yaşatır?

Yok olmak mümkün müdür? Bütün ışıklar sana dönükken?

Var olmak mümkün müdür? Karanlığın bir parçasıyken.

Doğruyu görebilir misin,
Doğruyu konuşabilir misin,
Doğruyu duyabilir misin ki,

Hayatta bile değilken?

*****

  Tiyatro çoktan bitmişti, kimse kalmamıştı içeride.

Cryus her zamanki gibi tiyatro salonunun sağ tarafındaki koltuğuna oturmuş, elinde tuttuğu not defterini karalıyordu ve sanki birilerinin geleceğini biliyormuş gibi bekliyordu.

Ağır ahşap kapı ani bir gürültüyle açıldı ve nefes nefese iki kız salona doğru koştular ama tiyatro salonunda kimse kalmamıştı.

Cryus ise ani ses karşısında bir santim bile hareket etmemişti ve defterini karalamaya devam etti.

"Geç kaldınız, tiyatromuz çoktan bitti." Dedi, sakin sesi tüm tiyatro salonunda yankılanmıştı.

İki genç kız içeriden bir insan sesi duyunca hemen sesin geldiği yere doğru baktılar.

'Cryus?'

Lenora bunu garipsemişti 'o neden evine gitmedi?' diye düşündü bir an ve uzaktan adamı incelemeye başladı, simsiyah saçları, bembeyaz teni ve kan kırmızısı gözleriyle sesizlik yemini etmiş bir şeytana benziyordu.

Alice, Cryus' un sesini duyunca hemen yanına gitti. O kadar yorgun ve bitkindi ki neler olduğunu bile anlatamıyordu.

Cryus ise soğuk kanlılıkla Alice' e kısa bir bakış attıktan sonra ayağa kalktı ve onun yanına gelmemiş uzaktan izleyen Lenora  ile göz göze geldi.

Derin bir iç çekti ve hem soluklanmaya hem de bir şeyler anlatmaya çalışan Alice' in omzuna nazikçe dokunda ve tiyatro koltuklarının birine otutturdu.

"Po...polisi ara" nefes nefeseydi, sadece bu kelimeler çıkabiliyordu Alice' in ağızından.

Cryus ise gözlerini Lenoradan ayırdı ve Alice' nin önünde diz çöktü " Sakinleş ve sonra bana ne olduğunu anlat, tamam mı?" Dedi ve elleriyle Alice güven verircesine omuzlarına dokundu ve yavaşça ayağa kalkıp Lenora'nın yanına gitti ama Lenora hiç tepki vermiyordu.

Cryus onun korktuğunu anlayınca nazikçe elini yüzüne götürdü ve " Ne oldu, bana anlatabilir misin?" Diye sordu.

Lenora kendini o kadar çok cesur kalmak için sıkmıştı ki Cryus' un nazik elini yüzünde hissedince irkildi.

"Çok mu korktun?" Kızın yüzünden akmaya başlayan yaşları sildi ve kafasını biraz eğip kıza yaklaştı.

Lenora' nin cevap vermeyeceğini anlayınca gözlerini kapadı ve derin bir iç çekti.

" Burada bekleyin, ben polisi arayıp geri geleceğim." Dedi ve salonun sol tarafındaki gözükmeyen kapalı merdivenlere yöneldi.

Lenora, Cryus gidince Alice' in yanına oturdu ve sakinleşmeye çalıştı.

Aradan birkaç dakika geçmişti ama giden gelen kimse yoktu.

Lenora adamın gittiği yöne bakarak " Neden hala geri gelmedi?" Dedi şüpheci bir sesle. Alice birkaç dakika durup Lenora'nın baktığı yere baktı ve "Kontrol edelim mi?" Diye cevap verdi aslında bu durumu Alice' in de garibine gitmeye başlamıştı.

İkisi kırmızı koltukların arasından geçerek merdivenlere yaklaştılar ama adamın aşağı mı, yukarı mı gittiğini görmemişlerdi. Fakat bir durum Lenora'nın dikkatini çekmişti ki.

" Alice sen yukarı bak, ben de aşağıya bakacağım. " dedi.

Alice endişeli gözlerle ona baktı ama daha sonra 'burada hiçbir şey bize zarar veremez.' diye içinden geçirdi ve tamam anlamında kafa salladı.

Lenora bilerek Alice' i yukarıya yollamıştı çünkü bu adamda bir gariplik olduğunu hissediyordu.

Adamın aşağıda olduğunu ışıkların açık olmasından anlamıştı.

Alice' in gittiği yer ise karanlıktı. Bu yüzden büyük ihtimalle adam aşağıdaydı.

Lenora sesizce merdivenlerden aşağıya indi ve en son basamakta durdu.

"Sonunda.. Sonunda onları buldum, beni anlıyor musun? Ya şimdi onları yakalayacağız ya da asla... Anlıyorum ama ya bir daha yakalayamazsak? Bundan sonra ne zaman çocuk olacağını bilmiyoruz sonuçta!?"

Lenora, Cryus' un biri ile konuştuğunu duyunca korkudan buz kesti.

'Yakalamak?? Çocuk? Ne!?'

Paniklemişti çünkü bu yerde onlar sadece iki kişiydi ama karşılarındaki adam ise her şeyi planlamışa benziyordu.

Lenora sesizce derin nefesler alıp kendini sakinleştirmeye çalıştı. Merdivenlerin duvarına yaslanmış titreyen vücudunu korku kaplamıştı.

Son bir nefes daha aldı ve sesizce yukarı çıkmaya çalıştı ama düşündüğü kadar sessiz olabilir miydi, korkudan titteyen vücuduna karşı?

********

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 24, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

• KANLI BİR TİYATRO •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin