˚ ༘✶ ⋆。˚ ⁀➷
Seonghwa üçüncü sınıfında arkadaşsız kalmamaya kararlıydı. Yani, kendi sınıfından. Haksızlık etmiş gibi olmasındı şimdi, çocuklar ona oldukça iyi arkadaşlık ediyordu. Yanlarında olmaktan hoşlanıyordu ve onlara hyungluk yapmaktan da çok hoşnuttu fakat bazen kendi sınıfından da yakın arkadaşlar edinmek istiyordu. Yaşıtıyla taşkınlık yapmak istiyordu, dersler hakkında konuşabilmek istiyordu ve her zaman doğrusunu göstermeye çalışan birisi olmak istemiyordu.
Bu yüzden normalde oturduğu yeri değiştirerek arka sıraya geçti, boyu sınıf arkadaşlarına göre bir tık daha uzun sayılırdı artık. Sıra arkadaşı Juyeon ile böyle tanışmış oldu. Fena değildi, anlaşabiliyorlardı ve Seonghwa sınıfından birileriyle konuşabilmeyi sevmişti. Çok geçmeden ön sırada yayılarak oturan kız da arkasına dönüp onların sohbetlerine karışmaya başlamıştı. Hyungseo, eğlenceli bir kızdı. Sürekli sinirliymiş gibi konuşuyordu ve çok da komikti ama aslında baya zeki biriydi. Seonghwa yeni edindiği arkadaşlarını kısa sürede sevmişti ve bazen onlarla takılmak ona iyi geliyordu fakat küçük bir sorun her zaman onunlaydı.
En ön sıranın bir arkasında, pencerenin kenarında oturan Hongjoong.
Sınıfın neredeyse tümüyle arkadaş olmuştu bile ve öylesine çekici bir havası vardı ki bir yere girdiğinde kendisinden bahsettirmesi işten bile değildi. Seonghwa, büyümüştü. Herkes öyle diyordu hiç değilse ve kendisini de kocaman olmuş gibi hissediyordu. Yaşı 10 bile olmuştu artık. Ve açıkçası hala özlediği eski arkadaşıyla neden küstüklerini bile hatırlamaz olmuştu. Ona kötü hissettirmişti belki ama artık ikisi de büyümüşken belki yine arkadaş olabilirlerdi? Denemek zorunda gibi hissediyordu Seonghwa bu yüzden bir gün tüm cesaretini topladı.
Çilekli sütü seviyordu kendisi ve Hongjoong kantin sırasında ondan öndeyken hep çilekli yoğurt alırdı kendine. Dikkat etmişti. O gün bir ödevinde yanlış olduğu için sınıfta dersine çalışan Hongjoong ikinci teneffüs, bu uzun olan teneffüsleriydi, kantine inememişti. Seonghwa çok fazla korkmaya fırsat vermeden bir çilekli süt ve bir çilekli yoğurt alıp sınıfa geri çıkmıştı. Kalbi neredeyse yerinden çıkacak gibi atıyorken Hongjoong'un yanı boş olan sırasına yaklaşıp hafifçe boğazını temizledi. Hongjoong yaptığı ödevden başını kaldırırken yüzü bıkkındı fakat karşısındaki kişiyi görünce gözleri kocaman açıldı. Çevresine baktı bir an için ama sınıf neredeyse boş sayılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
asıl sen kokuyosun, şerefsiz ⸻seongjoong
Teen Fiction𖥸 Seonghwa, Hongjoong'a 6 yaşından beri aşıktı. Keşke Hongjoong ona koktuğunu söylemeseydi. • side woosan + yungi + jongsang