˚ ༘✶ ⋆。˚ ⁀➷
En büyük korkularınızın er geç başınıza gelmesi gibi huyları vardır ve işin asıl kötü tarafı bunlar en beklemediğiniz zamanlarda gerçekleşir. Seonghwa, bunun hakkında bir tez yazmak istese tek bir anını bile atlamadan bugünü yazardı.
Dans kulübünün başına ondan sonra kimin geçeceğini seçtikleri bir gün olmuştu ve diğer sınıflar çalışırken sanat bölümleri için çabalayan öğrenciler kendi kendilerine çalışmaları için izin verilmişti. Yani Seonghwa, o çok çabalayıp kurup yükselttiği kulübün bir nevi vedasını yapıyordu çünkü sınavlar bu kadar yaklaşmışken er ya da geç burayı geride bırakması gerektiğinin farkındaydı.
Yani önünde duygusal olarak zorlu bir gün olacağının biliyordu zaten ama dün gece de kardeşi yüzünden hiç uyumamıştı.
İlişkileri ortaya çıktığından beri Hongjoong ile ikisi sırf kendilerini bir nebze güvende tutabilmek adına ikisinin odalarını ayırmaya karar vermişlerdi ve bunu haber verirken bile çok kızarmalı, sinirlenmeli ve biraz zorlu bir an yaşamışlarsa da en sonunda Seonghwa kardeşini odasından alıp yanına yerleştirmişti. Annelerinin odasında ikisi kalırken Wooyoung ve Hongjoong kendi odalarında kalıyorlardı. Hongjoong bir süre Seonghwa'ya alanını işgal ettiğini ve salonda uyuyabileceğini söylese de büyük olan tabii ki bunları duymamazlıktan gelmişti çünkü hiçbir koşul altında misafirini kanepede yatırmazdı.
Ama gelin görün ki trip atan bir San ile aynı odada kalmak da çok kolay bir şey sayılmazdı.
Tüm gece boyunca Wooyoung ile asla ama asla uygunsuz şeyler yapmayacaklarını (yalan olduğunu anlaması için kızaran yüzüne bakması gerekmiyordu) ama içleri rahat edecekse kapıyı hep açık tutacaklarını söyleyip durmuştu. Uyku uyutmamıştı yani ve Seonghwa'nın geç kalmasının suçlusu da oydu.
Güne başlama rutini bir kayarsa hep kayıyordu Seonghwa'nın ama ilk defa yaşanan bir şey değildi. Hızlıca hazırlanmaya çalışmış ve son anda okula yetişmişti.
Öğleden öncesi boyunca kulübü ile ayarlamaları yapıp sonrasında dans ettiğinde huysuzluğunun çoğu tükenmiş sayılırdı çünkü dans etmek her defasında onda böyle bir etkiye sahipti. Tüm sinirleri alınmış gibi olurdu, her ritim ve her hareket kafasında dönüp duran düşünceleri bıçak gibi keser ve en pahalı terapilerden bile daha büyük etki bırakırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
asıl sen kokuyosun, şerefsiz ⸻seongjoong
Teen Fiction𖥸 Seonghwa, Hongjoong'a 6 yaşından beri aşıktı. Keşke Hongjoong ona koktuğunu söylemeseydi. • side woosan + yungi + jongsang