Şairin gözlerinde kaybolmuştu Jungkook ve hiç kurtulmak istemiyordu. Kalbi patlayacak şekilde atıyordu, durum aslında Taehyung için de farksız değildi.
Tam o sırada gelen bir adamın "Jungkook bey babanız Kral Jeon Bey sizi saraya çağırıyor."demesiyle ikili arkasına döndü.
İkiside sanki kalbinden vurulmuştu Jungkook şairin bu kadar kötü bir babanın çocuğu olduğu için bir daha onunla konuşmaz diye korkuyordu."Tamam siz gidebilirsiniz geliyorum."demişti sonra gelen yardımcısına bir annesi bir de o biliyordu burda olduğunu.Taehyung'un kalbi durmuş gibiydi ,kalbini çarpıtan günlerdir düşündüğü ve hatta onun için şiir yazdığı adam yıllardır en büyük düşmanları olan Kuzey Krallığının prensi miydi ? Peki ya şimdi ne olacaktı? Belki de bu onların son buluşmasıydı diye düşünüyordu, donuk bir şekilde.Bunu fark eden Jungkook "Şair bey üzgünüm ailemi böyle öğrenmenizi istemezdim ama maalesef artık iş işten geçti.Lütfen ailem yüzünden aramızdaki bağı koparmayın, biliyorum babam çok kötü bir adam ama yemin ederim size, ben öyle biri değilim lütfen şair bey benimle konuşun." diye yalvarıyordu.
Taehyung şimdi ona nasıl diyebilirdiki düşman krallığının prensi olduğunu? Neden tanıdığı adam düşmanıydı? Yerdeki çiçeğe bir kez daha baktı kalbi çok acıyordu sanki sevdiği birini kaybetmiş gibiydi ki zaten gerçeği söyleyince Jungkooku kaybedecekti.Büyük bir hayal kırıklığı ile Jungkooka döndü ve "Bu dağ benim en sevdiğim,yer yıllar önce yaşanan bir evlilik sonucunda başlamıştı düşmanlık, bu dağda düşmanlık yoktu şimdi ise var Jungkook şuan burda iki düşman krallığın prensleri duruyor."dedi . Bu sefer şaşırma sırası Jungkookdaydı "Evet ben Güney Krallığı Prensi Kim Taehyungum."
İkili büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı sanki sırtlarından bıçaklanmış gibiydiler.Uzun bir süre konuşmadılar "Geçmişte yaşanıp bitmiş olay,bir evlilik sonucu bir intihar hepsi olup bitti ,peki biz şimdi niye bunun cezasını çekiyoruz? "diye konuşmaya başladı Taehyung .Sonra Jungkook Taehyung'a döndü ve "Taehyung aramıza girmesin bu düşmanlık,bizi koparmasın birbirimizden n'olur.Bu bizim son buluşmamız olmasın seni son kez görmüş olmiyim sen benim için sadece Taehyung ol bende senin için sadece Jungkook.Soyadlarımız olmasın biz yan yanayken,soy adlarımıza tutsak olmayalım Taehyung. "dedi ağlayarak .Bunu fark eden Taehyung Jungkooka sarılarak "Bizi soy adlarımız ayıramayacak Jungkook biz hep birlikte olacağız."dedi. Jungkook'un ağlaması durdu ve Taehyung'un yüzüne baktı.Jungkook o kusursuz yüzü, toprak olan gözleri son kez görme düşüncesi onu çok korkutmuştu ama hayır öyle olmayacaktı o gözlere son kez bakmayacaktı.İkili bu sefer uzun bir bakışmıştı, sonra "Saraya dönmem lazım Taehyung babam bekletilmeyi sevmez "diyerek gözünü ilk kaçıran Jungkook olmuştu çünkü kalbi kavrulmuş derecedeydi .Taehyung yıldız gibi parlayan o gözlere o kadar dalmıştı ki zamanın akıp gittiğini unutmuştu bile .
"Evet git artık sen,peki bir daha ki buluşmamız ne zaman olur Jungkook? Lütfen yakın bir tarihte tekrar buluşalım."dedi Taehyung.
Sonra Jungkook 2 gün sonrası için söz verdi ve "Eğer buraya gelemezsem bile" dedi ve Taehyung'un sağ elini tutarak kalbinin üstüne koydu. "Her zaman burda kalbimdesin ,Taehyung." dedi. Taehyung da sol elini Jungkookun sol elini tutup Jungkookun çekingen gözlerine bakarken elini kalbinin üstüne koydu ve "Sende her zaman burdasın."dedi.Jungkook anı bozarak bir elinde şiir kağıdı, bir elinde de Taehyung'un elinde ona verdiği nergis çiçeği ile saraya doğru koşmaya ve başlayacaktı ki aniden Taehyungun onu yanağından öpmesiyle heyecanlandı yanakları kıpkırmızı olmuştu. Taehyunga hoşçakal bile demeden saraya doğru koşmaya başlamıştı.Taehyung ise ilk başta arkasından biraz gülümsemişti ve sonrasında yere yığılıp kalmıştı."Ne olacaktı şimdi kalbini delilircesine çarpıtan bu adam, dünya da olabileceği en imkansız kişiydi ondan şimdiden vazgeçmeliydi, zaten Jungkook da babasının düşmanın oğluyla birlikte olmazdı olsa bile bu hikayenin mutlu bir sonu yoktu."İlk defa yıllardır gittiği dağ da hıçkırarak ağlıyordu Taehyung...
Jungkook içinse durum hiç farklı değil di kalbi acıyordu nefessiz kalmıştı, normalde koştuğunda nefesi kesilmezdi ama şimdi ise kesilmişti zaten kesilmesinin sebebi de koşması değildi.Elinde ki Nergis çiçeğine bakarak,"Bizim hikayemiz de senin hikayen gibi imkansız mı olacaktı,sevdiğim adamla mutlu bir sonum olmayacak mıydı?Sevip de kavuşamayan insanlardan mı olacaktım?" diye düşündü . Taehyung da düşmanının oğlunu sevmezdi ki,aşkı karşılıksız olacaktı. Ya şimdi ondan vazgeçmeliydi ya da ömür boyu bu imkansız aşk için ağlayacaktı tıpkı şimdi olduğu gibi.
Birbirini seven iki kişi o gün birbiri için ağlıyordu ama ikisininde haberi yoktu
...Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum...
Sizce babası neden saraya çağırdı?🙃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nergis çiçeği,tk
Fanfic[TAMAMLANDI]✓ "Nergis çiçeği sever misiniz bayım? "Evet çok severim, bayım.Peki bayım nergis çiçeğinin anlamını biliyor musunuz?" "Hayır bayım" "Nergis çiçeğinin anlamı imkansız aşk,sevipte kavuşamamaktır." "Umarım bir gün Nergis çiçeği gibi imkansı...