Taehyung meleğinden 3 gün boyunca ayrı kalmak zorunda olmasının acısıyla saraya girdi.
Saraya girdiğinde muhafızlar Kral Kim Bey'in onu odasında beklediğini söylediler.
Taehyung bu duruma şaşırmıştı çünkü uzun zamandır babası onu yanına çağırmamıştı."Neden bir anda çağırmaya başladı?"diye düşünmeye başladı ama cevabını bulamadan babasının odasının önüne geldi.
Kapıyı çalıp,"İçeriye girebilir miyim?"diye sordu Taehyung.
"Geç içeriye!"diye bağırdı babası.
Taehyung kapıyı açtı ve karşısında ona sinirle bakan babasını gördü, odada bir tek o vardı.Taehyung içeriye girip kapıyı kapatınca babası yanına gitti ve babası suratına tokat attı.
Taehyung yüzüne gelen şiddetli tokatla yere düşmüştü.
"Seni adi herif sen kim olursun da soyadımıza leke sürersin!"
"Baba ne yaptım da ben soyadımıza leke sürdüm?"diye sordu Taehyung ağlayarak.
"Bir de ne yaptım diyorsun he seni pislik. Nasıl gidip annenin yüzüğünü o şerefsize takarsın?"diyerek Taehyung'un karnına tekme atmaya başladı.
"Sevdiğim insan hakkında düzgün konuş!"diye söyledi ama karnına gelen tekmeler konuşmasına engel oluyordu.
"Anlamayacağımı mı sandın,ah aptal kafam ilk başta anlamalıyım sıklıkla o lanet dağa gittiğinde ama iş işten geçti bundan sonrasını düzelteceğim.Ne sandın aptal çocuk, birlikte olabileceğinizi mi? Sence ben buna izin verir miyim?"
diyip Taehyung'un karnına bu sefer diğerlerinden daha sert tekme attı.
Karnına gelen tekme ile Taehyung'un hareket edecek hali kalmadı.
Yerde oluşan kan gölüne baktı, ağzı kanıyordu karnına onlarca tekme geliyordu ama canı yanmıyordu canını yakan şey Jungkooka babası bişey yapar diye korkuyordu."Lütfen ona sakın bir şey yapma istersen beni öldür ama onun saçının teline bile zarar verme yalvarıyorum sana."dedi Taehyung babasına.
"Her şey senin elinde Taehyung, bu işi sen başlattın sen bitireceksin. Min Krallığının prensesi ile evleneceksin yani sana layık olanla.He eğer dersin ki hayır o zaman bende o sevdiğin adamın sarayında olan adamlarımdan birine sevgilinin kafasını kesip bana getirmesini söylerim.Kafasını da senin ayaklarının altına atarım, tıpkı hakettiği gibi ama biliyorum ki sen böyle olmasını istemezsin.Bu yüzden o kızla en yakında evleneceksin, anladın mı küçük bey?"
Taehyung duyduğunda sözler karşısında babasına baktı hayal kırıklığıyla.Ben evlenirsem ölmem ama Jungkooka bir şey olsa ölürüm.
Onun yaşama hakkını elinden alma hakkım yok.
Onu unutmaya çalışacağım o da beni unutur.
Başkasını sever, birlikte kurduğumuz hayalleri bir başka kişiyle yaşar.
Ne olursa olsun o yaşayacak.
diye düşündü Taehyung."Kabul ediyorum."dedi Taehyung ağlayarak.
"Keşke seni de annenle birlikte öldürseydim.Şuan bunlarla uğraşmazdım. Dua et ki en büyük prens sensin,yoksa seni yaşatmazdım."
"Ne saçmalıyorsun sen annemi sen mi öldürdün?"
"Evet ben öldürdüm hem de gözlerinin içine bakarak öldürdüm onu.
Şimdi neden diye sorcaksın hemen söyleyeyim.
Annenle severek evlenmedim,anneni sürekli aldatıyordum.
Annen de bunun farkındaydı, bir gün seni de alıp kaçmaya çalıştı.
Bende onu öldürdüm ve kurtuldum.""Senden nefret ediyorum adi pislik. Keşke sen ölsen dünya bir pislikten kurtulur."
"Sözlerine dikkat et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nergis çiçeği,tk
Fiksi Penggemar[TAMAMLANDI]✓ "Nergis çiçeği sever misiniz bayım? "Evet çok severim, bayım.Peki bayım nergis çiçeğinin anlamını biliyor musunuz?" "Hayır bayım" "Nergis çiçeğinin anlamı imkansız aşk,sevipte kavuşamamaktır." "Umarım bir gün Nergis çiçeği gibi imkansı...