Farewell Letter

548 91 80
                                    

2 gün geçip gitmişti Jungkook yemeden içmeden kesilmiş, güzelliği git gide solmuştu. Tıpkı bir ölü gibiydi.

Bir nevi Taehyung onu kurtarır düşüncesi vardı ama Jungkook onun için neydi ki, kendini tehlikeye atacak kadar önemli miydi ki onun gözünde?
Değil di tabiki, bugün mektubu gördükten sonra bir daha onu hatırlamayacaktı sanki hiç tanışmamamışlar gibi olacaktı. Bu düşünceler Jungkookun iki gündür beynini yiyip bitiriyordu.Artık güneşin batışından nefret ediyordu çünkü ilk o zaman Taehyung'un elini tutmuştu.

Babasına evliliği kabul ettiğini söyledikten sonra babası da işi aceleye getirmişti ve o kızla yarın akşam nişanlanacaktı .Saraya gelmeden önce söz verdiği adama sözünü tutamayacaktı bu yüzden ömür boyu kendinen hep nefret edecekti .

Yazdığı uzun mektuba son kez göz gezdirdi ve annesinin yanına gitti. Kadın 2 gündür odadan dışarıya adımını atmayan oğlunu karşısında görünce şaşırmıştı.

"Oğlum bir şey mi oldu istediğin bir şey mi var?"diye sordu.

"Evet senden son kez istediğim bir şey var,en son buluşmamız da Taehyung'a iki gün sonra tekrar buluşmak için söz vermiştim.Ona bir şey demeden bir anda hayatından çıkmak istemiyorum, ona son sözlerimi yazıp veda ettim. Senden ricam bu mektubu ona iletir misin çünkü bir daha onu görürsem ayağına kapanıp beni sevmesi ve bu saraydan,bu soyaddan kurtarması için ona yalvaracağım ama yapamam, ona bunları söyleyemem. Sonrasında babamın yapacaklarını ikimizde çok iyi biliyoruz bu yüzden ömür boyu susucam, sende karşılık olarak bana bir iyilik yap."dedi ağlayarak.
"O dağa git ve bir daha göremeyeceğim o gözlere, bir daha tutamayacağım o güzel ellere sahip olan ve bir daha konuşamayacağım, sesini duyamayacağım adamın yanına git."

Yazdığı mektubu masanın üzerine koyarak odadan çıkarken
"Birazdan gidip götürürüm önceki buluşmanızda da bu saatte buluşmuştunuz,peki ona onu sevdiğini yazdın mı?"dedi annesi.
Jungkook arkası dönük bir şekilde
"Bilse bir şey değişmeyecek sadece bana acıyacak, ona aşıkken başkasıyla evlenmek zorunda olduğum için. Bana acımasını istemiyorum. Söylemedim, bu sır ömür boyu kalbimin en derin yerinde kalacak."diyerek odadan çıktı.
Koşarak odasına gitti ölmek istiyordu evet deli gibi ölmek istiyordu fakat annesine bunu yapamazdı eğer intihar ederse babası intikamını annesinden alacaktı. Buna izin veremezdi zaten evlendikten sonra ruhu ölecekti ,dünyada sadece beden olarak kalacaktı .Artık resim çizmeyecekti ,nergis çiçeğini sevmeyecekti ,şiir okumayacaktı, güneşin batışını izlemeyecekti her şey bitmişti ...
yatağına uzanıp günlerdir yaptığı gibi tekrar ağlamaya başladı.

Taehyung ise o gün her şeyden habersizdi. Jungkooka yazdığı şiiri okuduktan sonra ona olan aşkını itiraf edecekti, karşılıksız bir sevgi olduğunu biliyordu ama yine de ona söyleyecekti.
Çok mutluydu sonunda Jungkooku görebilecekti ,o parlak gözlere tekrardan uzun süre dalabilecekti bunları düşündükçe havalara uçuyordu.
Şiirini alıp çıkıyordu ki unutmadan nergis çiçeğini de aldı ve sevdiği adamla buluşmak için dağa gitti.
Gittiğinde yine kimse yoktu yine bekleyen o olacaktı olsun beklerdi, Jungkook için gerekirse yıllarca bekleyebilirdi.Biraz zaman geçmişti yoksa Jungkook buluşacağı günü mü unutmuştu ya da ona bir şey mi olmuştu? diye korkmaya başladı . Tam o sırada arkadan bir kadının

"Kim Taehyung siz misiniz?"demesiyle arkasına döndü,gelen kişi tıpkı Jungkookun kopyasıydı ,ona çok benziyordu.

"Evet ben Kim Taehyung'um da peki siz kimsiniz hanımefendi?"dedi.

"Ben burda beklediğiniz Jungkookun annesiyim. Jungkookun dediği gibi çok yakışıklıymışsın, önceki şiirini okumuştum cidden çok güzeldi eline sağlık."dedi.

"Teşekkür ederim hanfendi ama Jungkooka bir şey mi oldu neden o gelmedi, bugün buluşacaktık bir şey mi oldu ona?"diye korkuyla sordu Taehyung

"Hayır bir şey olmadı aslında her şey bu mektupta yazıyor. Jungkook size mektup yazdı."diyerek Taehyung'un eline mektubu verdi ve hızlı adımlarla ayrıldı ordan, Taehyung'un soru sormasına izin bile vermeden gitmişti.

Jungkook onunla buluşmak yerine mektup mu yazmıştı? Taehyung mektubu açtı ve üzerinde kocaman "VEDA MEKTUBU" yazısını görünce yere yığıldı.
"Nasıl yani Jungkook onunla mı vedalaşmıştı,bir daha onu göremeyecek miydi?Onu sevdiğini söyleyemeyecek miydi? Her şey bitmiş miydi?"Sonra mektubu okumaya başladı.

"Sevgili Taehyung'a
Hep seninle olmak, seninle konuşmak, seninin gözlerine uzun süre dalmak isterdim
Fakat olmayacak bir şeyi istediğimden haberim yoktu.
En son buluştuğumuzda duyduğum her şeyin birer kabus olmasını istemiştim ama değildi hepsi gerçekti sen benim düşmanımdın.O gün son buluşmamız olduğunu düşünmüştüm ,bir daha benimle buluşmayacağını sanmıştım ama sen Taehyung aramızdaki bağı koparmadın sana binlerce kez teşekkür ederim tekrardan..
Fakat senin koparmadığın bağı ben koparmak zorundayım ne kadar özür dilesem de beni affetmeyeceğini biliyorum.
Taehyung babam beni yeni bir toprak parçası yüzünden sattı,yarın akşam nişanım var ondan sonra yakın bir zamanda da evleneceğim.Hep sana özgür ol kimseye boyun eğme demiştim şimdi ise ben babama boyun eğiyorum.Şimdi diyeceksin evlenme o zaman Taehyung eğer evlenmezsem babam hesabını annemden sorucak,annemin bir suçu yokken üzülmesine izin veremem.Keşke o son buluşmamız olmasaydı seninle hep buluşsaydık, tıpkı söz verdiğimiz gibi ama yapamam.Taehyung,seni her gördüğümde sana daha çok bağlanıyorum.Kendime bu eziyeti yapamam bu yüzden sana son kez yazıyorum.Hoşcakal, tanıdığım en güzel adam biz birer nergis çiçeği gibi imkansızız...

Taehyung mektubun sonuna geldiğinde kağıt ıp ıslak olmuştu,her okuduğu cümlede döktüğü gözyaşları kağıdı ıslatmıştı.


İyi okumalar 🤎😊

nergis çiçeği,tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin