Lavinia

502 81 58
                                    

Jungkook yaptığı resmi tamamlamıştı,resmi Taehyung'a göstermek için can atıyordu.
Sevgilisiyle en son ki buluşmada bir daha ki buluşmanın 4 gün sonra olması için söz vermişlerdi, çünkü bu aralar Taehyung saraydan eskisinden çok çıkıyordu. Babası bu durumu anlayıp peşine birini takabilirdi, artık süreli aralarla buluşacaklardı.Olsun Jungkook buna razıydı yeter ki sevdiği adam onu sevsin ve mutlu olsun başka bir şey istemiyordu.

Aklından 2 gündür çıkmayan ve hatırladıkça mutluluktan deli olduğu anılar tekrar aklına gelmişti.Islanmaktan nefret eden Taehyung sırf Jungkookla dans etmek için ıslanmıştı.
Taehyung beni cidden çok seviyor diye içinden geçirdi. Jungkook,e tabi en önemli şeyi unutmamıştı Taehyungla yağmurun altında öpüştükleri o sahne off düşündükçe mutluluktan havalara uçuyordu Jungkook.
Taehyung ise meleğine yazdığı şiire baktı, cidden Jungkook bu şiirlerden daha fazla şeyler hak ediyordu ama elinden gelen sadece bunlardı bu duruma üzülüyordu Taehyung.

Onunda aklından çıkmamıştı yaşadığı sahneler yıllar sonra ilk defa yağmurun altında durmuştu, yağmurun yağmasını ve yağmurun altında olmayı sevmezdi Taehyung çünkü annesini kaybettiğinde de yağmur yağıyordu ve ilk kez dağda annesinin geri dönmesi için ağlamıştı,onu sonra bulan askerler baygın bir halde bulmuştu 1 ay boyunca zatürre olmuştu o günleri hatırladıkça ağlıyordu.
Şimdi annesini kaybettiği o dağda hayatının aşkını bulmuştu,sanki annesi yukardan Jungkook'u Taehyung'a melek olarak göndermişti bu yüzden Jungkook'a meleğim diyordu ve hep meleği olarak kalacaktı.
Onu hep sevecekti ne pahasına olursa olsun ondan vazgeçmeyecekti, imkansız olsa bile pes etmeyecekti çünkü pes eden kaybetmeyi hak ediyordur.

Yarın olmuştu Jungkook kahvaltısını yaptıktan sonra portresini güzel bir kağıda sarmıştı ve tam çıkacakken babasının kapının önünde olduğunu bilmiyordu.
Çıkmak için odasının kapısını açtı ve babası kapıdaydı hemen portreyi kapının arkasına koydu.

"Bir şey mi isteyecektiniz babacım?"diye sordu Jungkook.

"Hayır oğlum sadece senle vedalaşmak için geldim, doğum gününe kadar iş için göç etmem gerek annen de benimle gelecek birlikte gideceğiz.Krallık bu süre zarfında sana emanet krallığa sahip çık ve asla bir şey olmasına izin verme."dedi babası.

"Peki babacım krallık bana emanet gözün arkada kalmasın ,krallığı ne olursa olsun koruyacağım ."dedi Jungkook.

Babasıyla sarıldıktan sonra annesi geldi annesiyle de sarıldı ve vedalaştı.
Anne ve babası saraydan çıktıktan sonra Jungkook da arkalarından saraydan ayrıldı .

Taehyung Jungkookdan önce dağa gitmişti.
Geçen 4 gün boyunca sevgilisini düşünmekten başka bir şey yapmamıştı şiir yazmak hariç.Jungkook onun tüm hayatı olmuştu, Jungkooka bir şey olursa onun da hayatı biterdi.

O tam bunları düşünürken arkadan koşarak gelen sevgilisinin farkında değildi.Jungkook koşarak ona sarıldı "Günaydın sevgilim."dedi Jungkook

Taehyung'un"Siz de kimsiniz beyfendi sizi tanımıyorum."demesiyle, Jungkook Taehyung'a sarılan kollarını geçti.

"Ne diyorsun sen Taehyung!"dedi Jungkook.

Taehyung arkasına döndü ona kızgın bir şekilde bakan sevgilisinin dudağına öpücük bıraktı.
"Şimdi hatırladım siz benim meleğimsiniz, yani yaşama kaynağım." dedi Taehyung.

"Ya Taehyung yapma şöyle şeyler, korktum"dedi Jungkook.

"Korkma sevgilim senin gibi güzelliği nasıl unutabilirim ben "diyip Jungkooka sarıldı.

"Şapşal böyle şaka mı olur"dedi Jungkook.

"Üzüldüysen özür dilerim meleğim"diyip Jungkookun elini öptü.

"Şimdi hatamı telafi etmek için size, asla öykümüzün ona benzemeyeceği nergis çiçeğini versem kabul eder misiniz?"diye sordu Taehyung.

"Tabi ki kabul ederim bayım."diyip Taehyung'un elindeki çiçeği aldı.

"O zaman şimdi sana yazdığım şiiri okuyabilirim meleğim."

"Sabırsızlıkla bekliyorum sevgilim."

"Senin adını çağırır kuşlar,
Yıldızlar senin simanı yansıtır.
Seninle başladı milat, asırlar...
Geleceği bize çağırır.

Dünyanın dönmesinin bir nedeni var,
Sensin sebep evrenin varlığına!
Senin için yağar yağmur, kar...
Bir ömür verilir seninle bir anlığına..."

Şiiri bitirdikten sonra Taehyung Jungkookun ağladığını gördü.

"Meleğim lütfen ağlama.Ağlarken bile çok güzelsin ama sana yakışmıyor.Sana gülmek yakışıyor, gül bakalım."dedi Taehyung.

"Ama nasıl ağlamayayım sevgilim, şiir çok güzel.Tamam somurtma hemen al bak gülümsüyorum."diyip gülmeye başladı.

"İşte bu ,sana gülmek çok yakışıyor meleğim.Ve şiirde sahibine yani sana çekmiş."diyip sevgilisinin yanağına bir buse kondurdu.

"Bakalım sen benim hediyemi sevecek misin sevgilim"diyip Jungkook yaptığı resmi Taehyung'a gösterdi.
Taehyung gözlerine inanamadı, Jungkook yağmurun altında yağarken dans ettikleri sahneyi çizmişti.Gökyüzünde hep olmak istedikleri özgür kuşlar uçuyordu, güneş batıyordu, yağmur yağıyordu ve onlar mutlu bir şekilde dans ediyorlardı.
Bu sefer ağlama sırası Taehyungdaydı.
Taehyung'un ağladığını gören Jungkook

"Hani ağlamak yoktu, şimdi sen ağlıyorsun ama olmaz ki sil gözyaşlarını sevgilim ve gülümse."

"Seni çok seviyorum meleğim.İyiki o gün burda tanışmışız,iyiki varsın meleğim"diyip Jungkookun dudağından öptü.Jungkook da sevgilisinin öpücüğüne karşılık verdi.
Uzun bir süre öpüşmeden sonra

"Bende seni çok seviyorum sevgilim sende iyiki varsın,iyiki tanışmışız."dedi Jungkook.

"Sevgilim bugün buraya gelmeden önce babamla annem iş için göç ettiler.Doğum günüme kadar burda yoklar.
İlk defa annemden uzun bir zaman boyunca ayrı kalacağım.Onu çok özleyeceğim,o benim dünyam sen de benim hayatımsın ikinizden birine bir şey olursa ben yaşayamam"dedi Jungkook.

"Meleğim ben seni asla bırakmayacağım, ben seni hep seveceğim bunu sakın unutma."dedi Taehyung ve Jungkooka sarıldı.

"Bende seni hep seveceğim sevgilim ve asla unutmam merak etme."dedi Jungkook.

"E o zaman annen ve baban yoksa ben sizin saraya gelebilirim."dedi Taehyung.

"Sevgilim o biraz zor çünkü babamdan daha katı bir amcam var ve babam giderken beni ona emanet etti yani bizim saraya girmen mucize maalesef."dedi Jungkook.

"Keşke Jiminden kıyafetleri geri alsaydım.Neyse yapcak bişey yok meleğim.Ben zaten seni uzaktan sevmeye alıştım.Sana dokunmadan,sana sarılmadan, seni öpmeden,seni görmeden, senin mis kokunu içime çekmeden sevdim ve seveceğim meleğim."dedi Taehyung.

"Bende sevgilim seni her zaman seveceğim zaten birini sevmek için yanında olması lazım değil kalbinde olsun yeterli."dedi Jungkook.

İki sevgili biraz daha dağda oturduktan sonra güneş batımına doğru saraylara doğru yola ayrıldı.

1B için teşekkürler 🫀🎶

nergis çiçeği,tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin