35

1.6K 161 41
                                    

Bir yandan saati kontrol ediyor bin yandan da sanki etkisi oluyormuş gibi asansörün tuşuna basmaya devam ediyordum. Günün bitmesine dört dakika kalmıştı. Elimdeki pastadan pek memnun değildim. Daha iyisini yapabilirdim. Taehyung için en iyisini yapmalıydım. Konu ona geldiğinde her şeyin harika olmadı gerekiyordu. Onun hak ettiği buydu.

Asansör geldiğinde elimdeki pastaya dikkat ederek bindim. Tuşa sürekli basmanın bir etkisi olmadığının hala farkındaydım ama çok az bi zamanım kaldığı için istemsizce panik yapıyordum. Sonunda sevgilimim evinin kapısının önüne gelince hızlıca mumları yakarak kapıyı çaldım.

Kapıyı gri eşofmanı ve beyaz bol tişörtüyle açmıştı. Her haliyle dünyanın en yakışıklı erkeğiydi. Saçları biraz birbirine girmişti ama hala aşırı yumuşak duruyordu.

"İyi ki doğdun sevgilim!"

Günün heyecanı sesime yansımıştı. Kıpır kıpırdım. Çok heyecanlıydım,kontrol edemiyordum. Tüm gün bu pasta için uğraşmış,hediyesini almaya gitmiştim. Birlikte geçirdiğimiz ilk doğum günü olduğu için ekstra mutlu hissediyor,yaptığım her şey tek kelimeyle kusursuz olsun istiyordum. Taehyung benim aksime çok keyifsiz gözüküyordu.

"Geçsene içeri."

Kenara çekilip geçmem için yer açmıştı. Kutlamamı ve pastayı umursamamasına bozulmuştum ama bir şey olduğunu anladığım için bir şey demeden içeri geçtim. Oluşan rüzgarla yaktığım mumlar da sönmüştü. En azından ben girmeden üfleyebilirdi. Keyifsiz olduğu gözle görülür olsa da sabahtan beri onun için çabaladığım için kötü hissetmiştim.

"Bir şey mi oldu Taehyung?"

Pastayı orta sehpaya bıraktıktan sonra ona yaklaştım. Elimi dağılmış tutamların arasına soktum. Eğer canı bir şeye sıkıldıysa onu bütün varlığımla mutlu edecektim.

"Bilmem,sen söyle Jennie. Bugün ne yaptın mesela?"

Elimi saçlarından çekerek hevesle onun için yaptığım pastayı işaret ettim. "Bunu! Biliyorum sabah sana yalan söyledim ama tüm gün bununla uğraştığım içindi. Özür dilerim sevgilim."

Hala ifadesiz bakıyordu. Oysa tam burası beni öptüğü kısım olmalıydı. Bir teşekkür ve bir sürü öpücük.

"Markla ne yaptınız Jennie?"

"Ne?"

Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra arkasına yaslandı. Ben koltuğun ucunda oturuyordum,aramıza mesafe girmişti. Bunu sevmiyordum,onunla olduğum her an aramızda en ufak bir mesafe bile olmamalıydı. Nereden öğrendiğini anlamamıştım ama sonunda bu tepkisinin sebebi çözülmüştü. Pastamı,kutlamamı,heyecanımı göz ardı etmesinin sebebi Mark'dı. Sorun Mark'dı.

"Nereden biliyorsun?" diye sordum onun gibi arkama yaslanırken. "Sorun benim nereden öğrendiğim mi Jennie?" Bu konuya ister istemez takıldığını biliyordum. Biraz da üzülmüştüm. Bana güvendiğini biliyordum,kestirip atmıyor,beni dinliyordu. Yine de hislerimi kontrol edemiyordum. Empati yaptığım zaman aynısı ona olsa belki ben dinlemek bile istemezdim. O yüzden kızıp,kırılmak yerine sakince olanları anlatıp günümüzü mahvetmeyecektim.

"Hayır değil biliyorum. Her şeyi anlatacağım. Ben bugün işten erken çıkıp eve geçtim. Sana bu pastayı yapmak için uğraştım ama asla istediğim gibi olmadı. İki tane yapıp çöpe attıktan sonra çok sinirlendiğim için ağladım. Sonra aklıma Mark geldi,o bu işlerde çok iyi. Bana yardım edeceğini söyledi. Gelip beni aldı,ben de teşekkür etmek adına sarıldım. Eşyaları evde olduğu için ona geçtik. Bana yardım etti ama onun dokunmasına izin vermedim. Her şeyi kendim yaptım. Süslemesini de ben yaptım. Bu kadar geç gelmememin sebebi de hazırlandıktan sonra hediyeni almaya gittim hala gelmediğini söyledikleri için bir buçuk saat orada bekledim. Eve dön,pastayı al,buraya gel derken bu saate kaldım."

getaway carHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin