6.BÖLÜM; EKİP

72 43 62
                                    

troye sivan- Stawberries & cigarette

Yeni bölümle birlikte size şu hatırlatmam olsun tanıtım bölünün son kısımına uğrayın çünkü sizi orada bekliyor olacağım:)

İg/medas.wtp
.
.
.
Bir adım geriye sendelediğimde göz hizama giren baklava desenlerine sahip olan bıçak kapıya saplanmış durumdaydı. Üzerinden akan kanlara bakışlarım kaydı ardından elimi boynuma götürdüm. Kağıt kesiği inceliğinde ki kesikten fazlası ile kan akmaya başlamıştı. Bir bıçağa birde bir de ardımda ki Burak Kaya'ya kaydı gözüm. Beyaz t-shirt'ünden yırttığı kumaş söküğü ile tam anlamıyla bıçakla deştiğim elini sarıyordu. Deliye dönmüş gibi gözleri titriyordu ve sert sesiyle aynı anda Barın'a döndü;

"Çık dışarı." Dedi Büyük Kaya. Barın kararsız gözleri ile bana yöneldi bir sözümle yanıma gelip beni götürecek kadar kara bakışlara sahipken titreyen elleri bu düşüncemi siliyordu. Çok fazla beklemiş olsa gerek babasının sert sesi yükseldi.

"Ayrisle biraz sert konuşucağız. Dışarı çık." Dedi aynı tonlamayla. Belirli bir hareket görmeyince

"Hadi lan" dedi Burak Kaya'nın sinirlendiğini belli eden ses tonu. Adımları bana yöneldiğinde son kez yükseldi Büyük Kaya'nın kükreyen sesi.

"Sana çık dedim. Yoksa seninlede sert bir konuşma yaparız ama bu sefer ben konuşurum sende mosmor bir bedenle yerde yatarak beni dinlemek zorunda kalırsın. Bu mosmor bedene tek sahip olacak kişi sen değil çok sevdiğin başkaları da olur!"

Adımları duraksadığında güçlü tuttuğum sesim ile konuştum.

"Barın hadi çık zorlama hem ben eski ben değilim hem de en fazla ne olabilir ki?"

Yüzü düşerken başı ile onayladı ve kapıya yöneldi, kapı da asılı duran bıçağa bir süre baktıktan sonra da son kez bize baktı ve dışarıya çıktı. Kapıyı açması ile uzaktan gelen Pars'ın sesleri kulağıma daha net gelirken kapanması ile birlikte sadece gözümü kırptım ve karşımda ki adama bakışlarımı yöneltim.

Sert bakıslari yüzünde az da olsa yaşının getirisi olan kırışıklar ile birlikte belli olurken çenesini daha çok kasdı ardından konuştu.

"Şimdi Ayris seninle doğru düzgün konuşacağım. Sen eğitim almayı ve karşılığında intikam almayı kabul etmedin mi? Şu an eğitimin tamamlandığına göre bir sonra ki aşamadasın. Pürüz çıkarmanın da asiliğinin de sadece sana kaybı olur ve bu kayıp ne zaman ne de özgürlüğün değil, canın olur."

Kararlı gözlerim ile ona bakarken söylediklerinin hiç biri beni ya endişelendirmişti ya da korkmama sebep olmuştu. Aşırı nötr yüz ifadesi ile ona bakarken vücudumdan akan oluk oluk kanlar da beni etkilemiyordu. Bünyem acıya dayanıklı, duygularım da törpülüydü sanki.

Dudağımı yalamamın ardından sabit ses tonum ile konuştuğumda, gergin olan yüz hatları daha da gerilmişti.

"Ben eğitimimi intikamım için aldım sizin el ayak işlerinizi yapmak şirketinizi korumak veya sizin köleniz olmak için değil. Ben de düşüncelimi dışıma vurabilme hakkına sahipken, siz ilk fırsatta bana bu muameleyi yaparsanız zaten ben sizin için bir şey yapmak istemezken siz ufacık ihtimali bile göz ardı etmeme sebep olursunuz."

Yüz ifadesi hafif yumuşarken konuştu.

"Son kararın bu mu yani? Bu kadar şey sana kazandırmışken sen bunların hepsini göz ardı mı ediceksin?"

Bu kadar kolay fikirinin değişmesine şaşırırken başımla onayladım ardından konuştum.

"Evet bu kadar."

MEDASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin