Plss oy + yorum
Ertesi Gün
Duyduğum seslerle uyandım. Gözlerimi açtığımda boş beyaz bir tavana bakıyordum. Ne yani barın tavanı beyaz mıydı? Bar sahibinin zevksiz olduğunu düşünmeye başladım. Sağ tarafımda öten şey çok sinir bozucu olmaya başlamıştı. Sağ tarafa dönüp onu kapatmaya karar vermiştim. Tam dönmek için kolumu kaldırmışken. Dur bir dakika.
Kolumu kaldıramıyorum! Dün akşam tam olarak ne olmuştu acaba? Ben bunları düşünürken kapı açıldı ve içeri biri girdi. Kapı'nın açılmasından sonra hala barda olmadığımı anlamıştım. İçeri giren kişi yanıma yaklaşıp"Uyanmanıza sevindim Deniz Bey" dedi. Sesin ne taraftan geldiğini anlamaya çalışırken sesin sahibi tekrar konuşmaya başladı" İtiraf etmek gerekirse dün sizi döven kişi ince bir işçilik yapmış"
Bende şuan konuşan kişiyle aynı fikirdeyim. Artık nasıl vurduysa hala kulağım çınlıyordu. Tek sorun yumruğu atanın Haktan olmasıydı. Olaylar aklımda yeni yeni canlanmaya başlamıştı. Çağıl neden bana iftira atmış, Aylin neden bana "tacizci" demişti?
Aklımda bu sorular dönüyorken tanımadığım herif tüm uyuzluğuyla konuşmaya başladı "Dün akşam olanları merak ettiğinizi biliyorum ama bunları size anlatmam için biraz toparlanmanız lazım" dedi. "Toparlanmak mı ?" alaycı bir şekilde güldüm "En yakın arkadaşımdan dayak yiyip sevgilimden tacizci damgası yedikten sonra neyin toparlanması?" Tüm bunları tek bir solukta söylemiştim. Odadaki kişi iç çekerek "Ne kadar haklı olsanız da olayların aslını öğrenmeden kesin bir yargıya ulaşmamalısınız" Herifin konuşma şekli iyice sinir bozmaya başlamıştı. Aşırı resmi ve gıcık bir tonda konuşuyordu. En sonda dayanamayıp
"Nesin lan sen şirket sahibi zengin veletler gibi konuşuyorsun" dedim. Gülmeye başladı. Herifin her hareketi sinir bozucuydu be . Biraz durduktan sonra "Evet Deniz Bey ben ülke çapında tanınan ve en büyük şirketlerden birinin sahibiyim" Dur bir dakika ne dedi bu şimdi. Adam şirket sahibiymiş. İyide burada ve benim yanımda ne işi vardı ."Hay şom ağzıma tüküreyim" dedim. Yine gülmeye başladı. Biraz soluklandıktan sonra " Barda olan olaylarda bir suçunuz yok, olan her şeyi gördüm. Haksız ve yersiz bir dayak yediniz" Bir suçum olmadığını duymak içimi rahatlatmıştı. Ama yine de olanların etkisinden uzun süre çıkamayacağımı biliyordum. Adam birkaç adım atıp kapıya yöneldi. "Hastaneden çıktığınız zaman beni mutlaka bulun çünkü battığınız bataktan sizi sadece ben çıkarabilirim" "Tanımadığım biri nasıl bir yardımda bulunabilir ki?" İç çekti "Siz beni tanımıyor olabilirsiniz ama ben sizi çok iyi tanıyorum" Kapı açıldığında yine iç çekti "Beni bul Deniz"
Neydi bu şimdi? Konuşmaya bu adar resmi başlayıp böyle bitirmek olmamıştı. Ayrıca niye ısrarla onu bulmamı istiyordu? Daha adını bile bilmediğim birini nasıl bulabilirim ? Ben niye bunları düşünüyorum ki? Şuan bu adamdan daha önemli sorunlarım vardı. Haktanı bulup onunla ciddi bir konuşma yapmam gerekiyor. Yada dur. Aylin'i bulmak daha önemliydi.Ama konuşmayı kabul edeceğini sanmıyorum. Konuşmayı ne kadar reddetmek de bir şekilde onunla konuşacaktım. Bir gecede beni silip atması mümkün değildi. Yani mümkün değildir değil mi?
Yoksa mümkün olabilir miydi?...
Dram yaratmak hoşuma gidiyor hihihi
Plss oy +yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dalgasız Deniz
Teen Fiction"Islak sigaralarda yanar Deniz" hayat bu kadar anlamsızdı işte. Islak sigaranın yanacağına inanmak kadar anlamsız . Kimisi kuruyunca yanacağına inanır. Kimisi de çoktan o sigaradan vazgeçmiştir.