Dalgasız Deniz

Geçmişten Kurtulmak

Pls oy + yorum

İshaktan

Hala şok içerisindeydim. Abim tam karşımda bana bakıyordu. " Hadi ama İshak bir şey söyle"  Onunla en son orta okuldayken konuşmuştuk şimdi ise karşımda koca adam olmuş benden bir şeyler söylememi istiyordu. " Cenk ..." Gülümseyerek "Evet?" Oturduğum yerden kalktım ve ona doğru yaklaştım. Ne yapacağımı bilemiyordum. Kollarını açarak "Daha ne kadar orada dikileceksin?" diye sordu. Sıkıca ona sarıldım. "Aslanım be ne kadar büyümüşsün" Ondan hiç ayrılmak istemiyordum. Uzun zaman sonra kavuşmuştuk fakat birbirimizin adından başka hiç bir şeyini bilmiyorduk artık. Elleri sırtımı sıvazlıyordu ben ise onun kollarında eski huzuru buluyordum. Benden ayrılıp yüzüme baktı "Buraya ne için geldin?" " Denizin eşyalarını alması gerekiyordu" dedim kısaca . "Denizle beraber mi yaşıyorsunuz?" Ellerimle saçlarımı karıştırdım. "Pek öyle denemez sadece bende kalması gerekti" "Nasıl olduysa olmuş en azından sana kavuştum" dedi. Yüzünde o eski gülümsemesi vardı. " Peki senin burada ne işin var?" Koltuğuna doğru ilerledi. "Burası benim" dedi. "Nasıl yani?" "Babamın verdiği para elbet bir gün bitecekti" İç çekerek "Ama annem olacak kadın bunun farkına varamadı ve tüm parayı kumarda kaybetti" Annemize olan kini konuşmasından belliydi. "Bende böyle bir işe girdim. Hem adam döverek para kazanıyor hem de  sinirimi atıyordum" "Adam dövmek sana göre bir iş değil" "İnsan zorunda kalınca her işi yapıyor İshak" Derince bir nefes verdi " Bu işten fazla para kazanmıştım bende burayı patronumdan alıp üst katını eğlence alanına çevirdim. Böylece paraya para kattım."  Bana döndü ve "Sonrada Denizle tanıştım ve onu işe aldım." Anlattıkları karşısında şaşırmış olsam da haklıydı. İnsanın paraya ihtiyacı olunca yapmayacağı iş yoktu. Kapı tıklandı ve içeriye Yaman girdi. "Affedersiniz bölmedim ya"  Cenk "Yok bölmedin sadece hasret gideriyorduk" dedi. "Nasıl yani ne hasret gidermesi?" Cenk eliyle beni işaret ederek  "Tanıştırayım Yaman bu benim kardeşim İshak" Yaman bir bana bir Cenke baktı ve " Sonunda kavuştunuz demek " dedi ve elini bana uzattı. "Tanıştığımıza memnun oldum  İshak " "Bende " dedim ve elini sıktım. "İshak sen Denizin yanına gidebilirsin biz biraz Yamanla konuşacağız" Başımı sallayıp kapıya yöneldim "Yan odadadır" dedi. Arkamı döndüm ve ona gülümsedikten sonra odadan çıktım. 

Cenkten

"Evet Yaman hangi rüzgar attı seni buraya?" Yaman yanıma geldi ve kendini koltuğa attı "Adamları ne yapacağız çok fena benzetmişler zaten bıraksak mı?" Gülerek ayağa kalktım ve karşıdaki dolaba yöneldim " Başka biriyle kavga etmiş olsalardı onları bırakabilirdik Yaman" dedim ve dolaptan bir içki şişesi çıkardım. "Ama maalesef o pis elleriyle Denize ve İshak'a temas ettiler. "İshak mı? İyide onda bir şey yok gibi görünüyordu" Güldüm ve şişeden bir yudum aldım. "Aptal olma Yaman bacağına yediği darbeden sonra belli etmemeye çalışsa da sekerek yürüyordu" "Patron sensin ne yapacağımızı sen seç" Elimdeki şişeyi masaya bıraktım ve orda duran küçük bıçağı elime aldım. "Sadece küçük bir dokunuş yapacağız o kadar" Elimdeki bıçakla oynarken kapıya doğru gittim. " Hadi gel biraz eğlenelim" dedim ve kapıdan çıktım. Sonuçta sevdiğim birine dokunmanın cezasını çekmeleri gerekirdi.

Denizden

İshak odaya girince yattığım yerden doğruldum "Ne dedi?" İshak masa sandalyesine oturdu ve bana döndü. "Hiç" diye geçiştirdi. "Soruma düzgün cevap ver Cenkin ne dediğini duydum madem abin bana niye söylemiyorsun?" "Çünkü hala karşılaştığımıza inanamıyorum Deniz" Derince bir nefes aldı. "Yani en son onu gördüğüm zaman 14 yaşındaydım aradan 13 yıl geçti ve ilk defa karşılaştık ne diyeceğime dair hiç bir fikrim yok" Oturduğum yerden kalktım ve yanına gittim "Kafana çok takma sonuç olarak kavuştunuz ve artık onu nerede bulacağını biliyorsun" "Haklısın" dedi. Elimi sırtına vurup "Kalk hadi işimiz var" dedim. Anlamaz gözlerle bana baktı. "Tam olarak ne gibi bir  işimiz var ?" diye sordu. "Geçmişimden kurtulmak gibi bir işimiz var ve eşyalarımı aldığımıza göre evime gidebiliriz." "Evine mi?" "Evet evime merak etme yemem seni evde" diyerek güldüm ve kapıya doğru gittim. "Hadi kalk daha ne kadar bekleyeceksin orada?" Oturduğu yerden kalktı ve "İyi bari gidelim bakalım şu evine " diyerek kapıdan çıktı.