Pls oy + yorum
İshaktan
Normal bir şekilde konuşuyorken Deniz birden hızlı hızlı nefes almaya başladı. Her geçen saniye nefes alış hızı daha da artıyordu. "Deniz?" diye seslendim. Yüzü farklı bir tarafa dönük olduğu için onu göremiyordum. "Deniz iyi misin?" tepki vermiyordu. Hızlıca eve ilerledim ve ve kapıyı bir hışımla açtım. Evin alt katını ses geçirmeyecek bir şekilde tasarlamıştım. Bazen benimde kafamı toparlamam gerekiyordu. Eşyaları yere atıp Denizi yatağıma yatırdım. Hala ateşi vardı ve hızlı bir şekilde nefes alıyordu. Üst kata gidip dolaptan ateş düşürücüyü aldım. Hızlıca Denizin yanına gittim. Doğrulmasına yardım ettim. Şişenin kapağını açtım ve dikkatlice kaşığa döktüm. Denize doğru uzatıp "İç bunu iyi olmanı sağlayacak" dedim. Deniz ilacı içtikten sonra onu yatağa geri yatırdım. Hiç zaman kaybetmeden üst kata çıktım. Banyodan saç kurutma makinesini ve bir kaç havlu alarak merdivenlere yöneldim. Aşağı indiğimde kapıyı ittirerek içeri girdim. "Islak ıslak durmamalısın yoksa-"Denizin yatakta olmadığını fark ettim. Elimdekileri kapının yanındaki koltuğa bıraktım. Işıkları açmak için arkama döndüğümde sertçe duvara itildim. Duvara çarpmamla iki kolun başımın yanına yaslanması bir oldu. Başımın yanına koyulan eller beni iyice sıkıştırmaya başlamıştı. Karşımdaki kişinin nefesi nefesime karışıyordu. Burnuma gelen yoğun karamel kokusu karşımdaki kişinin Deniz olduğunu anlamamı sağlamıştı. "Hasta değil misin sen?" diye sordum. İyice üstüme eğilip "Hastayım ama tek sebebi sensin" Kendini iyice bana bastırmaya başlamıştı. Bu hareketi çok tahrik ediciydi. Hasta haliyle bile çok çekiciydi. Koyu kahve gözleri karanlıkta zar zor seçilmesine rağmen beni içine çekiyordu. Onun gözleriyle büyülenirken tek hamlede yerlerimizi değiştirdim. Ellerini başının üstüne bastırdım. Aradan kaçmasına izin vermeyecektim. Üzerine doğru eğilip "Sorumluluk almalısın biliyorsun değil mi?" dedim. "Yaptığım şeyin arkasındayım İshak Bey" aman aman beyde dermiş Denizim. Onu biraz daha sıkıştırdıktan sonra biraz daha üzerine eğildim. Nefeslerimiz birbirine karışırken yavaşça onu öpmeye başladım. Öpmeye devam ettikçe sağ elim vücudunu keşife çıkmıştı. Vücudunun kaslı yapısı beni benden alıyordu. Sıkı çalışmış olmalı ki vücudu bu şekile gelmişti. Nefes nefese kalınca ondan biraz uzaklaştım. Kızarmış yanaklarıyla çok sevimli gözüküyordu. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Alnının ortasına bir öpücük kondurdum ve "Devam etmem için can atıyorum fakat sevdiğim adamın hasta olmasına göz yumamam " dedim ve ona sıkıca sarıldım. "Sana kıyafet vereyim ıslak durma" dedim ve dolaba yöneldim. Ona olacağını düşündüğüm kıyafetleri ve çamaşırları yatağın üstüne bırakıp odadan çıktım.Denizden
Kapıyı kapatıp gittikten sonra duvarın dibine oturdum. Az önce tam olarak ne olmuştu? İçimde bir huzursuzluk vardı. Yani. O erkekti bende erkeğim. Bu benim için bir ilkti. Ama garip olmasının yanına iyi de hissettiriyordu. Aşırı yanlıştı ama hoşuma gitmişti. Oturduğum yerden kalktım ve yatağa doğru ilerledim ve verdiği kıyafetleri elime aldım. Düz siyah bir tişört ve siyah bir eşofman vermişti. Hızlıca verdiği kıyafetleri giydim ve yatağa oturdum. Bir süre sonra kapı tıklandı ve ardından hafifçe aralandı. "Girebilir miyim?" dedi. Ayağa kalkıp yanına gitmek için ayaklandım. O sırada oda içeri girmişti. Tam ilerlemek için adım atmıştım ki verdiği eşofmanın paçasına takılıp yere düştüm. Hemen yanıma gelip "İyi misin?" diye sordu. Bir yandan da gülüyordu. "Kusura bakma sana olabilecek tek alt buydu." dedi ve beni yerden kaldırdı. Yüzüne bakamıyordum. Çünkü az önce olanlar aklımdan çıkmıyordu. Elini alnıma koydu "Ateşin azalmış" dedi. Saçlarımı kenara doğru çekti "Hadi gel saçlarını kurutalım " dedi ve beni yatağa doğru çekti ve koltuktan saç kurutma makinesini alıp yanıma geldi. Kabloyu prize taktı ve yanıma oturdu. Elini saçlarıma daldırdı ve saçlarımı kurutmaya başladı. Her hareketi huzur vericiydi. Birden durdu ve yüzümü yüzüne çevirdi. "Bir şey mi oldu? İyi misin?" diye sordu. Gözlerini gözlerime sabitlemiş gözlerimin derinliklerine bakıyordu. Aslında gözleri çok güzeldi. Bakınca insanı içine çekiyor derinliklerine hapsediyordu. "Deniz? "dedi. "Pardon dalmışım" dedim ."Sorun yok sen iyi misin? " dedi ve elini yine alnıma götürdü. "Hala sıcaksın ama ilk baştakinden iyi" dedi. Bir süre gözlerinin içine baktım. Ona ne demem gerektiğine dair hiçbir fikrim yoktu. O kadar karışık duygular içindeydim ki ne düşündüğümü bile anlayamıyordum. "Garip" dedim. Şaşkın bir ifadeyle bana baktı. "Garip olan ne?" "Çok yanlış ama yine de doğru. Aşırı mantıksız ama yine de mantıklı. Söyleyebileceğim tek şey güzel bir duygu olduğu" dedim. Gülümsedi. Gülerken gözleri kısılıyordu ve çok güzel gözüküyordu. Adam her haliyle çekiciydi. Bana sarıldı ve "Senin için mantıksızı mantıklı, yanlışı doğru yapacağım" dedi. Arkaya doğru yaslandı "Seni hep koruyacağım her zaman yanlışı doğru yapacağım. " "Söz mü?" "Söz" "Valla ha mı?" Güldü. "Valla ha" "İyi" dedim ve başımı göğsüne yasladım . Burnuma dolan kahve kokusuyla uykuya daldım.
...
Yanlışı doğru yapmak
İshak tan beklenecek davranış değil mi ama
inş beğenirsinizz
Pls oy + yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dalgasız Deniz
Teen Fiction"Islak sigaralarda yanar Deniz" hayat bu kadar anlamsızdı işte. Islak sigaranın yanacağına inanmak kadar anlamsız . Kimisi kuruyunca yanacağına inanır. Kimisi de çoktan o sigaradan vazgeçmiştir.