[14]

1.2K 253 104
                                    

durmaz peşimdeki canavarlarım

ψ

dumanı içine çekerken sigaradan gelen çıtırtı seslerini duyabileceği kadar sessizdi odası, kaç gündür bu odada bekliyor ve o tanıdık sıcaklığı hissedebilmek için dua ediyordu.

günlerdir, haftalardır yoktu Yeonjun. mesajlarına bile cevap vermez olmuştu artık. ona hiçbir şekilde ulaşamıyor, hiçbir şekilde bağlantı kuramıyordu ve bu da Soobin'i delirtiyordu.

"sadece iki gün konuştuğum deli ucubenin teki," dedi kendi kendine, "bu kadar üzülmemin bir anlamı yok, bu kadar merak etmemin hiçbir anlamı yok." kendi kendine böyle söyleyip duruyordu ama ağzından çıkanlarla aklındakiler bir değildi. özlemişti.

acaba Taehyun'la hala konuşuyor muydu, acaba ona dokunmuş muydu, acaba onunla da lunaparka gitmek istemiş miydi?

düşünceleri beynini tamamen ele geçirmeye devam ederken kalbinin içinde hissettiği ufak bir sıcaklık nefesini kesmeye yetti, kalbini tekleyen bu sıcaklığı duymayı öyle bir özlemişti ki tekrar kavuşmanın heyecanıyla karnının içinde tuhaf bir ağrı oluşmuştu. sigarasını zemindeki küllüğün üzerinde söndürür söndürmez ayaklandı ve kapıya doğru ilerlemeye başkadı. kapıya yaklaştıkça kalbindeki alev daha da harlanıyor, hızlandıkça hızlanıyordu.

o buradaydı ve ona yaklaştıkça cayır cayır yanıyordu.

"geldin."

dünyada birbirine en yakın olan iki insan birbirine asla ulaşamayacakları bir mesafeden göz gözelerdi.

ψ

soobin:
geldin

lütfen bana bak

geldiğini biliyorum bir şey söyle

bir şey söylemezsen yemin ederim gider o thyunu öyle bir döverim ve öyle bir telefonunu çalıp seninle konuşurum ki yeonjun

yeonjun:
taehyun onun adı

aşık olmuştun ya hani ne çabuk unuttun adını

soobin:
dalga geçme benimle

yukarıda söylediklerimi yemin ederim ki yaparım

yeonjun:
ben dalga geçmem

canım sıkıldı ondan geldim ayrıca

senin burada olduğunu bilseydim gelmezdim

soobin:
aynen

benim evimde benim olduğumu tahmin etmek çok zor çünkü değil mi

bana bak gerçekten sabrım kalmadı duydun mu beni

bir gram bile sabrım yok

bana ceza verdiğini ve beni üzdüğünü zannediyorsan bir gram bile üzülmüyorum haberin olsun

aksine aşırı sinirleniyorum

bak özür diledim

istersen tekrar da özür dilerim çünkü haklısın

yalvardım

sikeceğim bak yalvardım diyorum

affet artık

yeonjun:
affetmeyeceğim

soobin:
niye geldin o zaman buraya

sıkıldın mı

gururuna mı yediremedin seni aldatan herifin tekiyle konuşmayı

yalnız mı kaldın

yeonjun:
sinirli halinden nefret ediyorum

keşke gelmeseydim

soobin:
gitme dur

bekle

seni kaybetmeyeceğim yeonjun

sıcaklığını takip edemez miyim zannediyorsun

yeonjun:
yorgunum

soobin:
ne demek yorgunsun

yeonjun:
bilmiyorum ki

çok yorgunum

seni affetmek istiyorum

seninle barışmak istiyorum

çok üzgünüm ben

seni nasıl affedeceğim soobin

keşke zamanı geri alabilseydik

soobin:
zamanı geri alabilsem keşke

keşke unutturabilsem her şeyi ama yapamam işte o yüzden lütfen affetmek için biraz çaba göster

yeonjun:
neden

soobin:
bilmiyorum

suçluluk çekiyorum sanırım

hak etmiyorsun ya bunları

yeonjun:
etrafımdaki herkes böyle davrandı bana şu ana kadar

belki de gerçekten de hak ettiğim budur

soobin:
hayır hak etmiyorsun

bunların hiçbirisini hak etmedin

ama

niye yazdın ki o elemana

yeonjun:
çok yalnızdım

soobin:
değildin

yalnız değilsin

söz veriyorum sana benden ne kadar kaçarsan kaç bulacağım seni

geri geleceksin ama tamam mı

yeonjun:
geri gelmek için bir sebebim yok

bak senin için çok kolay olabilir

beni geri getirip vicdanını rahatlatıp hayatına devam edeceksin ama ben yapayalnız kalacağım orada

yapayalnız ve korumasız

burada en azından başıma bir şey gelmeyeceğinden eminim veya canımın yanmayacağından

soobin:
buraya geldiğinde seni bırakıp hayatıma devam etmeyeceğim

yeonjun:
öyle söyledin

soobin:
vazgeçtim

bırakmayacağım seni

asla

ψ

musmutlu yıllar

cennet ve küllerin arasında | yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin