"gerçekten çok teşekkürler tyler"
"ona başta bu kadar kızmasaydın bir şey olmayacaktı"
"hata yapmamalıydım"
aptallık yapmamalıydım,
"büyük bir üstün falan yoktur herhalde"
"maalesef tyler,tişörtünü kaloriferin üstüne koy hemen kurur"
tyler üstündeki ıslanan tişörtünü çıkartıp eline aldığında ıslak saçlarıyla luka kapının önünden başını çıkartıp ikimize sırayla bakmıştı
"benim uykum geldi..."
"ben yatırayım seni..."
"hayır tyler yatırsın"
tyler mı yatırsın,evet tyler biraz önce en çok uğraştırıcı şey olan luka'yı yıkama görevini yapmıştı ama luka'nın ebeveyni bendim ve benim yatırmamı istemiyordu
luka'ya biraz yaklaştığımda luka'da aynı şekilde geriye doğru gitmişti
"luka..."
sessizce fısıldadığımda tyler ellerini omuzlarıma koyup biraz gariye çektiğinde karşıma geçip "ben yatırırım valeria" diye fısıldamıştı
gerçekten luka'nın bana böyle davranması beni üzüyordu,benim aklım sebastian'daydı ve hala o ortada bile yoktu
tyler'a başımı salladığımda yanımdan uzaklaşıp luka'yı kucağına aldığı gibi ayağıyla odanın kapısını kapatmıştı,kapı kapandığında salona geçip koltuğa oturdum ve başımı kolumun üstüne yasladım,
sebastian tarafından ekilmiştim,iyi ki luka'ya baban gelecek dememiştim,sebastian o kadar istemiyordu ki bizi,haketmiyordu luka'yı
-_-_-_-_-_-_-
uyumaya yakın göz kapaklarım yavaşça düşerken tyler elini omzuma koyduğunda hızlıca gözlerim açılmıştı,uykum gitmişti
gözlerim ilk başta tyler'ın karın kaslarına kaymış bile olsa hızlıca gözlerimi gözlerine sabitledim
"biraz üzgün gibi,sen yeni biriyle tanıştıracağından bahsetmişsin ve gelmemiş falan"
"lanet olsun sebastian"
"neyse tişört kuruduktan sonra ben giderim birazdan"
yanımdan kalktığında parmaklarımla bileğini kavrayıp gitmesini engelledim
"gitmesen tyler,tek başıma bu şarabı bitiremem"
"cüsseme göre tek başıma bile içerim"
"basketbolcusun çünkü"
"artık değilim"
"ayrılman çok saçma,mağazada çalışmak çok mu mantıklı sence"
tyler yanıma oturduğunda birbirimize karşılıklı olarak döndük,bağdaş kurup ona karşı oturduğumda dizimin üstündeki elimi tutmaya başlamıştı,gözlerim elleri,karın kasları ve gözleri arasında gitgel yaşıyordu
"basketbolu bırakmasaydım seninle tanışamayacaktım"
gözlerimi yüzüne çektiğimde gözlerindeki ışıltıyı ve dudaklarının arasından ortaya çıkan inci dişlerini görebiliyordum
"gerçekten önemli miydi senin için benimle tanışmak"
"hiç arkadaşım yok"
kahve sehpasının üstündeki şarabı eline alıp tıpasını açtığında iki kadeh bardağına yavaşça dolduruşunu izledim,elleri çok güzeldi,saçlarıda öyle,aslında tip olarak birbirimize benzeyen yönlerimiz vardı çok olmasada,gözlerimiz ve saç renklerimiz oldukça birbirine benziyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amore § Sebastian Stan
Fanfictionüniversite için new york'a taşınan genç kız bir adam ile karşılaşıp tanışmasıyla tüm kaderi tekrardan yazılır,ilişkilerinde bir sürü engel vardır ama birbirine ulaşmak için her şeyi yapmaya hazırdılar...