(Zeyno'dan)
Ali ve cemre öpüştü.Bende yüreğimde acıyla onları izledim.Beni yıllardır görmedi o kızı gördü onu sevdi.Ben onun için arkadaştan öteye gidemedim oysa bu geceye kadar aramızda bir şey olacağına bir ihtimal inanmıştım cemre o inancımı yıktı!
Tüm gece ağladım resimleri yırtmak hatıraları yok etmek istedim ama ali'yi her gün görüyordum ne işe yarardı ki?
Nasıl uyuduğumu bilmiyorum sabah hazırlandım.Okula gittik.Cemre hemen ali'nin yanına geldi.Bu duruma nasıl katlanacağım nasıl sabredeceğim bilmiyorum.
Sonra okulda bir söylenti çıktı müdür sapıkmış belki de zavallı adama iftira atıldı.Biz pek inanmadık onu da vefa gibi kurban seçmişlerdir.Kantine gittik.Ali yine de doğru mu diye Önder hoca'ya sordu.Önder hoca bu sorudan hoşlanmadı.Ali'yi tersledi.
Karşı masada ki oğlunu ve arkadaşlarını çağırdı hiçbiri umrumda değil onlarda umursamadı gidiyorlardı ki önder hoca oğluna ısrarcı bakışlar atmaya başladı.
'Oğlum gel buraya!!'
'Çağrı gelmiyor musun?'
Önder hoca iyi bir insan ama onun oğlu neden kötü yoksa kötü değil de arkadaşları mı kötü? Çağrı kafamı çok karıştırıyor.Önder hoca çağrı'yı masaya getirdi Ali ile çağrı el sıkıştı o ara bana baktı.Gerildim.Düşman gibi bakmadı.Ama gözünü dikmiş bakıyordu bende dik dik baktım.Böyle anlam veremediğim bir an oldu.
(Çağrı'dan)
Zeynep'le neden bakıştım bilmiyorum anlık bir şeydi ama bu kızda dikkatimi çeken bir şey vardı.
Neyse berk ve ege'yle konuşmalıyım.Müdürü sormalıydım.
'Herif kaçmış gitmiş babamda nerede olduğunu bilmiyor Kenan amca'ya mı sorsak? '
ege 'Kankalarına sor!'
'Kankalarim kim?'
Ege 'Best friendi de Ali'dir!!'
'Ne diyorsun oğlum ne best friendi!!'
'Affet de dedin mi bari ayaklarına kapandın mı?'
Öfkeyle ayağa kalktım 'Bu lafları sana yediririm.'
Ege de kalktı 'Yedir lan!'
Berk 'Tamam saçmalamayın oturun' diyerek araya girdi.
Berk o geceyi arkamızda bırakmamızı söyledi hayatımıza devam etmeliymişiz ayrıca hazalı da affedecekmişiz aramıza alacakmışız.Yapamıyorum o geceyi unutamıyorum berklerle konuştuk onların yanımda olması azda olsa bana güven verdi.Grubu toplamak için bir buluşma ayarladık.
Ege ve berk masada oturuyorlardı.Babam beni aramıştı onunla konuşuyordum.
Babam: 'Sende benimle tozluyaka'ya gel.Arkadaşlarını ziyaret edelim.' dedi.
'El sıkıştım diye kankam mı oldular gelmiyorum ben'dedim o sıra hazal'ın ve cemre'nin geldiğini gördüm.
Telefonu kapattım.Nasıl oluyordu böyle suratıma bakabiliyordu.
Canım sıkılmıştı yüzünü görmek istemiyordum yine de kendimi zorlayarak hazal'a 'hoşgeldin' dedim.
Hepimiz otururken arkadan bir şeyler dediler.
'Okulda gördüğümüz yetmiyor da buraya da mı geliyorsun!!'
Konuşmaların ardı kesilmedi.Dinledik dinledik sonunda Berk dayanamadı çok sinirlenmişti konuşanları susturdu.Normalde sakin biridir berk'i nadiren sinirli gördüğümüz anlardan birini yaşıyorduk.
Gerginlik bitti konuştuk.Artık kolej tayfa bir şey olmamış gibi eski haline dönecekti aman ne güzel!
Evlerimize dağılınca tüm gerçekler tekrar yüzüme vurdu.
Eskisi gibi OLAMAZDIK!!
Asla eskiler geri gelmeyecek.Vefa geri gelecek mi? Vefa'nın çektikleri yok olacak mı? Ben eskisi gibi olabilecek miydim??
Gözümün önünden gitmiyordu o çocuğa vurduğum an ..
Ben masum birini öldürmüştüm ben katilim!! Katillerin mutlu olmaya hakkı yok.
Dayanamıyorum!!
Kaldıramıyorum.. !!
Dolabımın kapağını açtım nerede bu lanet olasıca!!
Çekmeceleri karıştırdım.Sonunda çorabımın içinde buldum.Biraz alsam bir şey olmazdı.Tüm acılarımı unuturdum zaten babam da evde yoktu.
Azıcık almalıydım.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#Zeyçağ-Tozluzeyçağ
FanficBölümlerin içinde kopukluk olan yarım kalan sahnelerimizi tamamladım.İlk bölümden başlayıp ayrıntılı ve uzun uzun yazdım.Bu sefer başrol almav değil başrollerimiz zeyçağ yani umarım okuyan beğenir.