An itibariyle yeni kurguya başlamış bulunuyoruz.💫
Başlangıç tarihinizi bırakabilirsiniz —>
•••Bölüm şarkısı
'Takvim'
Bahadır Tatlıöz•••
Yeni bir macera görünmüştü benim için. Yeni hayaller, yeni umutlar, yeni başlangıçlar. Aslında güzel bir hayalime de ışık tutmuştu bu yolculuk. Umutsuzlukla beslenmiş bir iç savaşın ardından, her şeyi bir kenara bırakarak yeni kapılar bulmaya başlamıştım. Şimdi bu uçaktan inerken, kendime temiz, beyaz bir sayfa açtığımı farkediyordum. Bu beyaz sayfayı, kararmış hayallerime ve düşlerime ithaf ediyordum.
Uçaktan inmiş, havaalanına doğru ilerleyerek kafamdaki boğuk sorulara yanıt arıyordum. Hayatımda daha önce bulunduğu bölgeye bile gelmediğim, farklı bir kentte hekimliğe başlayacaktım. Zorunlu görevden sonra sınava girmiş, istediği branştan bir hekim olan ben, artık Doktor Leyla Ekin Güvence'ydim. Ailemden ayrı, dostlarımdan uzak, yurdumun bilmediğim bir şehirinde yalnızdım. Bu beni korkutmuyordu. Aksine bir şeyleri başarabildiğime inandırıyordu.
Havaalanının içerisinde bavulların geçtiği yere doğru ilerleyerek, kendi bavulumun gelmesini bekledim. Bir süre sonra bavulumu alıp havaalanının dışına çıktığımda, taksi beklemeye başladım. Uzun süren bekleyişin ardından hastaneye yakın bir yerde tuttuğum evimin adresini verdim. Bu eve yakın olan bir aile dostumuz sayesinde ulaşmıştım. Eve vardığımda taksiciye ücreti verip, araçtan indim. Apartmanın önünde, evin caddeye bakan balkonuna ve pencerelerine bakmaya başladım. Derin bir soluk alıp verdim. Apartmanın kapalı olan kapısını elimdeki anahtarlarla açarken, nasıl ayarlayacağımı düşünüyordum. Apartmana girip asansöre bindiğimde, dairenin bulunduğu kata bastım. Asansörden indiğimde, dairenin hemen yanında bulmuştum kendimi. Kapıya ilerledim ve ardından anahtarları cebimden çıkardım. Kapıyı açtığımda içeriden gelen temiz koku beni şaşırtmıştı. Ben gelmeden önce temizlik yapıldığı belliydi. İçeri girdim ve ayakkabılarımı çıkarıp portmanto tarzı dolaba koydum. Elimdeki bavulu da köşeye bir yere bırakıp evin içine ilerledim. Geniş bir salonu vardı. Manzarası çok hoşuma gitmişti. Daha sonra mutfağa gittiğimde güzel bir mutfak karşıladı beni. Temiz dolaplar, sıfır masa ve sandalyeler, temiz fırın ve buzdolabı. Eşyalıydı ev, fakat neredeyse her şeyi olduğunu düşünmemiştim. Mutfakta sadece tabak, bardak tarzı şeyler alınacaktı. Salonda ise bir L koltuk, ufak bir televizyon ve kitaplık vardı. Mutfaktan çıkıp yatak odasına ilerlerken boş odada sadece büyük bir gardırop vardı. Bundan da hoşnut kalmıştım. Alınacakları kafama not edip, salona gittim. Manzara çok ama çok güzeldi. Günbatımına denk gelmiştim ve havanın kattığı renk ile bütünlenmişti. Manzaranın fotoğrafını çekip anneme attığımda hemen yanıtlamıştı. Gelip gelmediğimi sorup, daha sonra aramıştı. Annemle konuştuktan sonra evden çıktım. Alınacaklar vardı. Hem temizlik için hemde ev için almam gerekenleri not edip, bulduğum bir süpermarkete gitmiştim.
•••
Elimdeki poşetlerle eve kendimi zor atmıştım. Daha temizlik yapacak, aldıklarımı yerleştirecektim. Her ne kadar gelmeden önce temizlik yapılsa da temizlemek zorunda hissediyordum. Bir an önce başlamazsam hiç bir şeyin bitmeyeceğini anladığımda içimden kendimi avutuyordum. Başlamak, başarmanın yarısıdır.
Üzerimi değiştirmiş, temizliğe başlamış, her yeri dip köşe silip süpürmüştüm. Banyo ve balkonu da bitirdiğimde sıra mutfağa gelmişti. Saat epey geç olmuştu ama işi yarına bırakamazdım. El mecbur mutfağa da girişmiş, güzelce temizlemiştim. En sonunda temizlik bitmişti. Aldığım yiyecek ve içecekleri buzdolabına yerleştirirken kapı çaldı. Birincisi, ben daha yeni taşınmıştım, tanıdığım kimse yoktu. Kim olabilirdi? İkincisi, bu saatte gelen kimdi. Ben bunları düşünürken kapı tekrar çaldı. Mutfaktan çıkıp kapıya yönelmişken, delikten kapının ardındaki kişiye baktım. Bir kadındı gördüğüm. Onu tanımıyordum. Sanırım benim evde olmadığımı düşünü gidiyordu ki kapıyı açtım. Ben kapıyı açtığımda arkasını dönmesi bir oldu. Sarı saçlı, yeşil gözlü, hafif kilolu ve biraz kısa bir kadındı. Beni gördü ve gülümsedi. Ben ona sorgularcasına bakarken konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can Uğruna
Художественная прозаEllerim oturduğun sandalyede arkadan bir iple bağlıyken karşımdaki adama iğrenircesine baktım. Mezar Timi ile ilgili şeyleri öğrenmek için beni rehin almışlardı. En önemli adamlarını alıp götürmüştü Mezar. Ama onlar hala saklandıklarını ve görevde o...