"Hey!" Bir hafta önce sınıfımıza yeni gelen kızın sırasının önündeki sıraya otururken konuştum. "Ben Hwang Hyunjin." Tanışmak için elimi uzatmıştım ama bana verdiği tek karşılık iğneleyici bakışlar atarak yüzüme bakmak olmuştu.
Evet. Birkaç hafta önce gelmişti ve geldiğinden beri yüzüme bile bakmamıştı. Belki adımı bile bilmiyordur diye adımı söylemiştim.
Sinirden gülerek elimi geri çektim. "Çok havalara girmesen iyi olur."
"Bilirsin çok hayranım vardır." Etraftaki kızları gösterdiğimde güldü ve konuşmaya başladı. "Onlardan korkmuyorum."Yeni gelen birisine göre baya özgüvenli ve cesurdu. Sevmiştim. Güldüm ve konuşmaya başladım. "Güzel."
"Kang Na Ra"
"Seninle çok eğlenecekmişiz gibi görünüyor."
Son söylediğim sözü neredeyse nefesini hissedecek kadar yakınına gidip kulağına fısıldayarak söyledikten sonra sınıftan çıktım.Hayatımda ilk defa bir kız bana böyle yaklaşmıştı.
"Ya! Onun nesi vardı?" dedi Jisung kafası karışmış bir şekilde.
"Çok garip bir kıza benziyor." diyerek Jisung'a katıldığını belirtmişti Felix.
Aklımdan onun için geçirdiğim planları düşünürken güldüm ve konuşmaya başladım. "Merak etmeyin"
"Kolay olacak."Yanımdaki Felix kahkaha attı ve omzuma vurdu. "Hadi ama! Onun için ne düşünüyorsun bu kadar ciddi?!"
Felix'le beraber kahkaha attım ve konuştum. "Fiziği çok dikkatimi çekti"
"En kötü ihtimalle hamile bırakırım.""Bu kadar erken baba olmak istediğini bilmiyordum." dedi Jisung elindeki su şişesiyle oynarken. Jisung'a doğru döndüm ve güldüm. "Bunu kendisi istedi."
Son söylediklerimden sonra Felix ciddileşerek bana doğru döndü. "Sen ciddi misin?"
"Evet." dedim Felix'in ciddiliğine karşılık olarak aynı bir şekilde. "Dostum bence bu kadar ileri gitmene gerek yok."
Sinirle konuşmaya başladım. "Felix"
"Bir şeyin benim olmasını istersem sonuna kadar onun için uğraşırım"
"Biliyorsun.""İstediğin şey baba olmak mı yani?!" Jisung şişesindeki sudan bir yudum aldıktan sonra şaşkınca bana bakarak konuştu. "Hayır tabii ki aptal!!!"
"O zaman sadece onunla oynamak istiyorsun?" dedi Felix hâlâ ciddiliğini bozmayarak.
"Evet." Felix'i onayladım ve zilin çalmasıyla sınıfa doğru yürümeye başladım.
Sınıfa geldiğimde Na Ra'nın etrafında 3 - 4 erkek vardı. Erkeklerle ettiği sohbeti izlerken kendi kendime "Benim yerime vakit geçirdiğin eziklere de bir bak" dedim ve onlara bakmaya devam ettim.
Birkaç saniyeliğine göz göze geldik, ikimizde gözlerimizi kaçırmamakta ısrarcıydık. Aramıza Na Ra'nın yanında oturan bir erkeğin girmesiyle göz kontağımız kesilmişti.
Birkaç dakika sonra yanındaki erkekler gitti ve Na Ra ayağa kalkıp yeni edindiği arkadaşlarının yanına yürümeye başladı.
Fiziği gerçekten çok güzeldi, hatları, incecik beli, benimkilere benzeyen dolgun dudakları, pürüzsüz yüzü, etrafında olan herkesin rahatlıkla alabileceği güzel kokusu, uzun ve ince olan elleri, siyah saçları, gözleri, burnu.. her şeyi baştan sona harika bir uyum içerisindeydi ve bunları düşünmek onu daha fazla istememe sebep oluyordu.
Düşüncelerimi durdurmak için kafamı ellerimin arasına aldım ve gözlerimi kapatıp başka şeyler düşünmeye çalıştım. Na Ra'nın daha geldiği ilk haftadan beni bu kadar etki altına almasına inanamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IDC x8 :: Hyunjin
FanfictionHiçbir şey hissetmediğimi söyledim bebeğim. Ama yalandı. [b x g]