Felix'in gecenin 3'ünde beni aramasıyla uykumu yarıda kesip telefonu açtım. "HYUNJIN BİR ŞEY OLDU!" Felix'in çok çıkan sesi yüzünden aniden korkup telefonu uzaklaştırmıştım. "Ne oldu geri zekalı gecenin bu saatinde" Yarım yamalak çıkan sesimle ilk kez konuşmuştum.
"HAEWON"
"VE BEN"
Krizler geçire geçire iki cümleyi 10 dakikada söylemişti. "Söylecek misin artık yoksa yüzüne mi kapatayım?!""BİZ ÇIKIYORUZ!!!!"
"HAEWON VE BEN ÇIKIYORUZ!!!"
Bir anda uzanır pozisyondan oturur pozisyona geçip gözlerimi tamamen açtım. "ŞAKA MI YAPIYORSUN?" dedim heyecanlı bir şekilde.Felix uzun zamandır Haewon'a abayı fena yaktığı için onun adına mutlu olmuştum. "HAYIR ŞAKA DEĞİL"
"ARTIK GERÇEKTEN ÇIKIYORUZ!"
"Nasıl olduğunu yarın okulda anlatırım şimdi uyumaya gidelim." diyerek daha bir kelime bile söylememe izin vermeden telefonu yüzüme kapatmıştı. Heyecandan ne yapacağını bilemiyordu galiba.Kendimi geriye doğru attım ve tekrar uzanmaya başladım. Uykuya yeniden dalmaya çalışırken Na Ra ve benim de çıktığımızın hayalini kurdum. Sanırım gerçekten güzel olurdu.
—
Okul çıkışı Felix'in ısrarıyla Haewon'la buluşmalarında yanında olacaktım. "Eve gitmek istiyorum Lix, baş başa takılın işte!!" Yolun yarısına gelmemize rağmen belki bırakır umuduyla hâlâ mızmızlanarak yürümeye devam ediyordum.
Tanrı aşkına, ne yapabilirdim ki iki sevgilinin arasında? "Hayır Hyunjin bizim yanımızda otur utanırım ben." Felix'in fazla utangaçlığı çoğu zaman sinirlerimi bozuyordu.
"Neden Jisung ve Minho'yu çağırmıyorsun? Dörtlü date yapabilirsiniz!!!" hâlâ ve hâlâ mızmızlanıyordum ama çoktan varmıştık. "Jisung beni rezil eder."
Buluşacakları yere girmeden önce bana baktı Felix. Çok heyecanlı görünüyordu. Saçlarını düzeltirken bana sorular soruyordu. "İyi görünüyorum değil mi? Saçlarım böyle nasıl? İçeri nasıl girsem? Ne yapacağım??!!!" Felix'in sorularını geçiştirerek kolundan tutup içeri sürükledim.
"Daha birkaç saat önce aynı sınıfta oturuyordunuz, rahat ol." İçeri girdiğimizde birkaç saniye Haewon'un oturduğu masayı aradık. Felix'in görünce sevinç çığlıkları attığı masaya doğru baktığımda gözlerime inanamamıştım.
Haewon'la berabar Na Ra'da ilk buluşmalarına gelmişti. Felix'le beraber ben de heyecandan titremeye başladım. Bizim aksimize kızlar çok rahat görünüyorlardı. Masaya doğru ilerlerken Felix'e yaklaştım ve kulağına fısıldadım. "Na Ra'nın geleceğini biliyor muydun?"
Kulağıma yaklaşıp sessizce "Hayır yemin ederim bilmiyordum." dedi Felix tam masaya vardığımız an. Biz geldiğimizde Haewon gülümseyerek ayağa kalktı ve bize baktı. "Oh Hyunjin'in de geleceğini bilmiyordum." dedi utanarak. Ne yani kendi arkadaşını getirirken sorun yoktu da ben gelince mi olmuştu?
Oturacağım sandalyeyi çekerken gülerek Haewon'a sordum. "Bir sakıncası mı vardı?" Haewon sorumun ardından gülümsedi ve konuştu. "Hayır tabii ki!! Ben de Na Ra'yı getirdim zaten."
Geldiğimizde Na Ra telefonuna bakıyordu ve şimdiye kadar kafasını sadece bir kez kaldırmıştı. Hepimiz birkaç saniye Na Ra'ya baktıktan sonra Haewon yeniden konuştu. "Kendisini buraya getirmek için çok uğraştım, o yüzden böyle."
Na Ra aniden kafasını kaldırdı ve konuştu. "Hayır. Sadece Hyujin'i sevmiyorum." Na Ra'nın ani sözleriyle hepimiz şaşırmıştık. İtiraf etmeliyim ki kalbim biraz acımıştı ama bu lafın altında kalmazdım. "Ben de bayılıyordum zaten sana." dedim ve göz devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IDC x8 :: Hyunjin
FanficHiçbir şey hissetmediğimi söyledim bebeğim. Ama yalandı. [b x g]