: ̗̀➛ 11

877 47 21
                                    

Sabah okula geldiğimizde herkes Na Ra'nın sırasının önünde duruyordu. Çantamı bıraktım ve neye baktıklarını görmek için aralarından geçtim.

Na Ra'nın sırasının üzerinde iğrenç çizimler ve sözler vardı. Sinirle etrafıma baktıktan sonra bağırdım. "Kim yaptı bunu?!" Ben bağırmaya başladığımda herkes susup birbirine bakmıştı.

O sırada Na Ra sınıfa girdi. Morali bozuk gibi görünüyordu ama belli etmek istemiyormuş gibiydi. Herkesin kendi sırasının önünde toplandığını görünce şaşkın bir şekilde sırasına doğru yaklaşmaya çalıştığında önüne geçtim ve bakmasını engelledim.

Kafasını kaldırıp sinirle yüzüme baktı. "Çekil." Kolundan tuttum ve kendi sırama oturttum. "Bugün burada otur ve oraya yaklaşma." Bir şey söylemesine izin vermeden çantamdan bir ıslak mendil çıkardım ve sırayı temizlemeye başladım.

Fakat birkaç saniye sonra bir anda birisinin elimi tutmasıyla durdum. Na Ra sırasının üstünde yazılan ve çizilen şeylere bakıyordu. Ayağa kalktım ve sinirle konuştum. "Buraya gelmemeni söylemiştim." Benim söylediklerimi umursamayarak sınıfa döndü. "Bunları kim yaptı?!"

Sınıftaki kimseden ses çıkmıyordu. Sınıftakilerden yapanlar olsa bile kimse Na Ra'nın yüzüne söyleyecek kadar cesaretli değildi. Gözleri dolmuş bir şekilde bana döndü ve elimdeki bezi alıp sırasına oturduktan sonra silmeye başladı.

Sırasını silerken bir yandan da küfürler ediyordu. "Buraya hiç transfer olmamalıydım." Son söylediği sözü duyunca ona döndüm fakat hiçbir şey yapamadım.

Birkaç dakika sonra öğretmenin gelmesiyle kendi sırama geçtim fakat gözlerimi Na Ra'dan alamıyordum. Yorgun gibiydi ama dersi dinlemek için ayakta kalmaya çalışıyordu.

Bir yandan dersi dinlerken diğer yandan not almaya çalışınca bile ne kadar güzel gözüktüğünün farkında mıydı acaba? Sanmıyorum.

Hâlâ Na Ra'yı izlemeye devam ederken öğretmenin bir anda bana bağırmasıyla tüm dikkatim dağılmıştı. "Hyunjin! En son ne dedim tekrar eder misin?" Evet. Sıçmıştım.

"Bilmiyorum." Öğretmenler bazen bana karşı gelemeyeceklerini unutuyorlardı. "Bu sana son uyarım Hwang Hyunjin. Disiplin kurulu tek bir uyarı daha almanı bekliyor." Bla bla bla.. Her zaman aynı şeyler.

Hepsi beni disipline ya da müdüre gönderemeyeceklerini çok iyi biliyorlardı çünkü okul babamın yaptığı bağışlar sayesinde ayakta kalabiliyordu.

Öğretmenin sözü üzerine güldüm ve konuştum. "Tamam." O sırada Na Ra'nın bana baktığını hissettiğim için ona döndüğümde göz göze geldik. Hemen gözlerini kaçırıp notlarına odaklanmaya çalıştı.

"Gerçekten de Jisung'ın dediği gibi olabilir mi? Na Ra.. Benden hoşlanıyor mu..? Ama öyle olsaydı Haewon'a söylemez miydi? Belki de Haewon her şeyi bilmesine rağmen söylemiyordur?" Kafamdaki düşünceleri susturmak için kafamı sırama koydum ve uyumaya başladım.

Birkaç ders sonra uyandığımda sınıfta kıyamet kopuyor gibiydi. "Söylesene Na Ra, her erkeğin altına yatmanın sırrı ne? Büyü mü? Anlamadım iyi bir vücudun da yok ki." San'ın sınıfından birkaç kız Na Ra'nın üzerine yürümeye çalışırken onu savunmak için hiç kimse yanında değildi.

İlk önce ne olduğunu anlamayıp birkaç saniye onları dinledikten sonra sinirlenip ayağa kalktım. Tam yanlarına geleceğim sırada Na Ra bir kızın saçından tuttu ve bağırmaya başladı. "Bir daha sizi etrafımda görürsem hepinizi mahvederim!"
"İşte benim kızım."

IDC x8 :: Hyunjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin