Hyunjin hastaneye yatalı 1 hafta olmuştu. Hemşireler ve doktorlar her saat başı kontrol etseler bile durumunda hiçbir değişiklik olmadığını söylüyorlardı.
Hafta içi olmasına rağmen hiçbiri okula gitmemekte ısrarcı olup Hyunjin'in başında beklemeyi seçmişlerdi. İlk günlerdeki gibi Hyunjin'in babası bile neşeli değildi artık.
Belki de kötü bir son için hazırlıyorlardı kendilerini.
Öğlen sularıydı, doktor Hyunjin'i kontrol etmek için odasına girip yaklaşık 15 dakika sonra odadan çıkmıştı. "Durumu nasıl?" Babası derin bir nefes verip doktora döndü.
"Sanırım biraz daha iyiye gitmeye başlıyor. İlk günlere kıyasla nefes alış verişleri normale dönmeye başlamış, bu demek oluyor ki vücudu aldığı ilaçlara iyi yönde tepki gösteriyor."
Doktor konuşmasını bitirip gideceği sırada Na Ra aniden doktora döndü. "Yanına girebilir miyiz?"
Doktor birkaç saniye düşündükten sonra Na Ra'yı cevapladı. "Girebilirsiniz fakat hep beraber değil. Sırayla girmelisiniz."
5 Gün sonra ilk defa Hyunjin'e dokunacakları için hepsinin gözleri parlamaya başlamıştı. "Teşekkürler." Na Ra sevinç göz yaşlarıyla doktorun yanına gelip elini sıktığında doktor gülümsemişti. "Rica ederim,birazdan içeri girebilmenize yardımcı olması için bir hemşire göndereceğim."
Doktor yanlarından ayrıldıktan sonra Hyunjin'in anne & babası ve diğerleri de Na Ra'dan farksız değillerdi. Hyunjin'in annesi ellerini birleştirdi ve ağlayarak dua etmeye başladı. "Tanrı'm! Teşekkür ederim!"
Na Ra ağlasa bile günler sonra ilk defa bu kadar içten bir şekilde güldü ve Hyunjin'in annesine sarıldı.
Birkaç dakika sonra yanlarına bir hemşire geldiğinde konuşmaya başladı. "İçeri yalnızca dört kişi girebilir ve yalnızca beş dakika görüp çıkmalısınız."
Herkes birbirine bakıp içlerinden dört kişiyi seçmeye çalışmıştı. "Bay ve Bayan Hwang, Felix ve Na Ra." Birkaç dakika sonra kimlerin gireceğini kararlaştırıp sırayla içeri girmeye başladılar.
Önce Annesi girmişti içeri. Günler sonra ilk defa oğluna dokunmuştu. Göz yaşlarını saklamaya çalışarak gülümsedi ve konuşmaya başladı. "Oğlum.. Biricik oğlum. Bak ben geldim. Hadi uyan evimize gidelim, tıpkı ilkokulda yaptığım gibi sana beslenme koyarak okuluna göndereyim, hatırlıyor musun?
"Son zamanlarda seninle ilgilenemediğimi ve bu yüzden bana kırgın olduğunu biliyorum. Özür dilerim oğlum, imkanım varken yanında olamadım. Ve şimdi pişmanlık duygularımın beni ele geçirmesine izin vererek eski günleri düşünüyorum."
Göz yaşlarını saklamaya çalışsa bile başaramamıştı.
"Beni duyduğunu biliyorum Hyunjin-ah. Her zaman olduğun gibi güçlü bir yenilmez ol be sağlıklı bir şekilde çık buradan."
"Sana bir sır vereyim mi? Na Ra dışarıda seni bekliyor. Ve birazdan yanına gelecek. Sana söylecek güzel şeyleri olduğundan eminim."
"Seni seviyorum oğlum."
Son kez elini okşayıp, öptükten sonra ağlayarak odadan çıktığında kocasına sarılıp ağlamaya devam etmişti.
Karısını sakinleştirmeye çalıştıktan sonra ise babası girmişti içeri. Günlerdir içinde tuttuğu tüm göz yaşlarını dökmeye başlamıştı o an. Oğlunun yanına oturdu ve onu izlerken konuşmaya başladı.
"Hyunjin-ah!! Şimdi beni dikkatlice dinle."
"Bu yaşına kadar seni en iyi şekilde yetiştiremediğimi, daha iyi bir şekilde yapabileceğimi düşünerek pişmanlık duyardım. Ama yanılmışım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IDC x8 :: Hyunjin
FanfictionHiçbir şey hissetmediğimi söyledim bebeğim. Ama yalandı. [b x g]