1.2

77 9 44
                                    

(Öyküm kantinde ve kahve alıyor.Ömer arkasından yaklaşır.)

Ömer: Kahvenin de fotoğrafını çekecek misin?

(Öyküm korkup sıçrar ve elindeki kahve Ömer'in tişörtüne dökülür. Kasları belli olur.)

Öyküm:(Telaşla) Özür....özür dilerim.

Kaan:(Ömer'in tişörtüne bakar ve sırıtır.) Burası yeri miydi?

Ömer:(Hırlayarak) Kaan sus!

Ömer:(Öyküm'e döner.) Ne yaptığını sanıyorsun sen aptal kız?

Öyküm:(Gözleri dolar) Ö...ö...özür di...di...dilerim.

Kaan: Gitme kızın üstüne konuşamıyor bile.

Öyküm: Ühü ühü ühü...

(Ömer sinirle uzaklaşır.)

Kaan:(Öyküme doğru) Üzülme sulu fıstık.

(Yanağından bir makas alır ve arkasını döner ve bir kızla çarpıştığı gibi kızın kolunu tutar ve gözlerine dalar.)

Tuana: Yavaş olsana be!

Kaan: Hı?

Tuana: Ne hı?

Kaan:(Kendini toplayıp) Dilersen bunu partide telafi edebilirim. Akşam 09.00'da.(Öyküm'e döner) Sulu fıstık sende gel.

(Gider.)

Tuana: (Öyküm'e bakarak) Niye ağlıyorsun?

Öyküm:(Gözlerini silip) Hiiiç. Yok bir şey.

Tuana:(İç çeker) Peki gel.

(Öyküm'ün kahve bardağını çöpe atar ve Öyküm'ün kolundan tutar.)

Öyküm: Nereye gidiyoruz?

Tuana: Seni adam etmeye.(Lavaboya girer ve kapıyı kilitler.)

Tuana: (Öyküm'ün arkasına geçer.) O çocukların seninle derdi ne?

Öyküm:(Omuz silker) Bilmiyorum.

Tuana: Onlardan uzak dur kızım, onlar belalı.

Öyküm:(Korkar) Ne belası?

Tuana:(Sinirle Öyküm'e tokat atar.) Kızım bilmiyor musun? Bütün okul onlardan korkar. Bir çeşit zorba onlar.

Öyküm:(Yanağını tutar) Acıttı.

Tuana: Önemli değil. Kendine gelmen lazım.

Öyküm: Artık zorbalarım mı var?

Tuana: Buna seviniyor musun gerçekten? Yerinde olsam topuklarımı kıçıma vura vura kaçardım.

Öyküm: Ömer kim?

Tuana: Amcı.

Öyküm: Peki sude kim?

Tuana: Okulun popüler orospusu. Bütün okulla yatmıştır ama en beceriklisinin Ömer olduğunu söylüyor. Bunun kankası Bilo var. Sude'den çok hoşlanıyor ama salak olduğu için Sude'nin ona bakmayacağını anlayamıyor.

Öyküm: Yaaa! Deme öyle belki çok seviyor.

Tuana:(Kafasına vurur) Kızım sen salak mısın? Enayi diyorum çocuk, anlamıyor musun?

Öyküm: Peki öyle olsun.

Tuana: Şimdi ilk olarak gözlüğünü çıkar.

Öyküm: O zaman göremem.

Tuana: O zaman lens tak.

Öyküm: Ama o zaman da gözlerim acıyor.

Tuana: Güzellik fedakarlık ister canım.

Öyküm: E sen de gözlük takıyorsun.

KELAYNAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin