1.7

41 10 34
                                    

-ÖYKÜM EVE GELDİĞİNDE-

(Öyküm elindeki anahtarla kapıyı açtığında salona doğru ilerleyip ışığı açtı.)

Öyküm: (Bir an korkuyla gerileyip elindekileri düşürdü.) Sen... sen neden buradasın? Buraya nasıl girdin?

Drillci Arda: (Korkuyla gerileyen Öyküm'e bakıp mahçupça gülümser.) Korkma ben özür dilemek için geldim. Ayrıca camdan girdim tırmanmak biraz zor oldu ama neyse.

Öyküm: (Şaşkınca ona bakarken konuşmaya çalıştı.) Ne... ne özrü?

Drillci Arda: (Oturduğu koltukta yayıldı.) Yabancılık çekme otur kendi evin gibi.

(Öyküm tedirgince onun karşısına oturduğunda kafasını inanamaz gibi salladı.)

Drillci Arda: Sana söylediğim ve yaptığım şeyler için özür dilerim normalde böyle bir şerefsiz değilim.

Öyküm: Normalde nasıl bir şerefsizsin?

Drillci Arda: Güldüğünde tüm sesi odada yankılandı.) Çabuk açıldın. Neyse işte Ömer puştunun sevgilisi falan değilmişsin, aferin biraz aklın varmış ama onun için değerli birisi olmalısın ki parayı hemen getirdi.

Öyküm: (Hafifçe gülümsediğinde gülümsemesini hemen sildi.) Yani sadece bunun için mi geldin?

Drillci Arda: (Gülümseyip ayağa kalktığında.) Beni affetmen için özür niyetine sana bir davet teklifiyle geldim. Yarın akşam 8'de gelmek istersen ne giysem diye sıkıntıya düşme diye sana elbise bıraktım ayrıca numaramı da bıraktım evet ya da hayır tek bir mesaj.

Drillci Arda: (Kapıya doğru ilerler.) Beni geçirmeyecek misin?

(Öyküm öylece beklerken Arda kapıya doğru ilerler?

Drillci Arda: Peki pek misafir perver değilsin anlaşılan.

Öyküm: Neden Drillci Arda?

Drillci Arda: Sen bana Ardacım de.

(Arda gülümser ve evden çıkar.)

🐔🐔🐔🐔🐔🐔🐔🐔🐔🐔🐔

(Öyküm ayna karşısında durup elini siyah elbisesine götürdü. Tam saat 8'de kapıya indiğinde siyah bir araba önünde durdu. İçinden siyah smokinli Arda çıktığında Öyküm'e arabanın kapısını açtı. Çok geçmeden oda arabaya bindiğinde arabayı çalıştırdı.)

Arda: Gelmezsin diye düşünmüştüm.

Öyküm: Ben de öyle düşünmüştüm.

Arda: Niye kabul ettin.

Öyküm: (Arda'ya döner.) Öyle yani kabul etmek istedim.

Arda: Anladım. (Güldüğünde kafasını sallayıp radyoyu açtı.)

(Araba büyük şaşalı bir malikânenin önünde durduğunda Arda hemen arabadan inip Öyküm'ün kapısını açtı.

Öyküm: Teşekkür ederim.

(Arda gülümseyip kolunu uzattığında Öyküm başta şaşırsada sonra koluna girip malikaneye ilerlediler. Aydınlık büyük bir salonun etrafına yerleştirilmiş masa ve sandalyeler ilerleyip oturdukları da Birkaç kişi sahneye çıkıp konuşma yapmaya başladı.)

Arda: (Öyküm'e bakıp) Sıkıldın mı?

Öyküm: Biraz.

Arda: (Masaya doğru yaklaşan garsonun elindeki kanepe tabağını alıp masaya koydu.) Birazdan konuşmalar biter ortam daha eğlenceli bir hâl alır.

KELAYNAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin