KELAYNAK

1.6

Kaan: Biiilooooo!

(Kaan şok olmuş bir şekilde yere çömeldiğinde Bilal'i sarsmaya başladı.)

Kaan: Bilo kalk oğlum şaka yapma hadi.

Tuana: Öyküm hemen ambulansı ara.

(Tuana Kaan'ı sakinleştirmeye çalışırken Öyküm ambulansı arar. Ömer sadece yerde yatan Bilal'e bakar.)

İlhan: Yolun ortasında ne duruyorsunuz!?

(Ömer, İlhan'ı görür ve üzerine yürür.)

Ömer: Yola baksana amına koyayım.

İlhan: Bana bak velet ağzını topla!

Ömer: Toplamazsam ne olur?

(Öyküm bir an koşmaya başlar ve kavga etmek üzere olan İlhan ve Ömer'in arasına girer.)

Öyküm: (Ellerini Ömer'in göğüsüne yerleştirir.) Yapma Ömer, ambulansı aradım birazdan gelir. Senin de arkadaşının yanında olman gerek. (Ömer'in gözlerine yaşarmış gözlerle bakar.) Lütfen sırası değil.

Ömer: (Ellerini Öyküm'ün omzuna koyar ve İlhan'a bakar.) Seninle sonra görüşeceğiz. (Arkasını döner ve Bilal'in yanına gider. Az sonra ambulans gelir.)

Kaan: (Ambulas'a biner.) Hadi oğlum kalkacaksın güçlü ol.

Tuana: (Kolunu Kaan'ın omzuna koyar.) Kalkacak merak etme.

(Kaan Tuana'ya bakıp gülümser ve kafasını Tuana'nın omzuna koyar ve Bilal'in elini tutmaya devam eder.)

(Ömer ve Öyküm arabayla onları takip eder.)

Ömer: O adamı öldüreceğim. İlhan mıdır İlhaniye midir nedir pezevenk herif.

Öyküm: Yolun ortasında olan bizdik.

Ömer: Senin yüzünden. (Direksiyonu tutan parmak boğumları beyazlamaya başlar ve sinirle Öyküm'e döner.)

Öyküm: (Sinirle Ömer'e döner.) Peşimden gelen sensin.

Ömer: Uzatmadan söyleseydin böyle bir şey olmayacaktı.

Öyküm: Gelmeni isteseydim seni çağırırdım.

Ömer: Beni çağıramazsın.

Öyküm: (Güler.) Niye saray ağası mısın sen?

Ömer: (Sinirle direksiyona yumruk atar.) Bana bak sen çok olmayan başladın. O diline hakim ol (yüzünü Öyküm'e yanaştırır.) yoksa kopartırım.

(Öyküm olduğu yere pısar ve sinirle cama doğru döner. Hastaneye varırlar ve onlarla birlikte İlhan'da arabadan iner ve Bilal'in odaya alındığı kata çıkarlar.)

Ömer: (Hızlıca Kaan'ın yanına gider.) Ne oldu?

Kaan: (Kafasını sallar.) Daha bir şey yok, acile aldılar şuan.

(Öyküm Tuana'nın yanına oturur.)

Öyküm: Ömer benim suçum olduğunu söylüyor.

Tuana: (Öyküm'e döner.) Boş yapmış diye yorumladım.

Öyküm: (Tuana'ya döner ve gülümser.) İyi olacak değil mi?

Tuana: (kafasını sallar.) İyi olacak.

İlhan: (Elinde telefonla Ömer'lerin önlerine dikilir.) Şey ben elektrikçiyim de müşterim gelmiş bekliyor. Ben gideyim bir şey olursa haber verin. (Kartını sinirle soluyan Ömer'in eline bırakır.) Bu benim kartım, her türlü teknolojik eşya için yardımcı olurum.