1.4

63 9 51
                                    

👽-Ertesi gün-👽

Tuana: Ömer'in fotoğraflarını neden çektin?

Öyküm: Fotoğraf çekmeyi seviyorum.

(Tuana aynada rujunu dudaklarına yedirirken kaşlarını kaldırır.)

Tuana: Tamam da Ömer ne alaka?

Öyküm: (Omuz silkip saçlarıyla oynar.) Hoşuma gitti.

Tuana: Peki tamam. Sen ve Ömer hayranlığın. Okeyy.

Öyküm: Okula geleli daha bir hafta olmadı bela mıknatısıyım.

Tuana: (Göz kırpar.) Bela değil amcı mıknatısısın.

Öyküm: Yaaa ona öyle deme.

Tuana: Yalan mı? (Kapıya doğru ilerler.) Ve sanırım Kaan'dan hoşlandım.

Öyküm: (Gözlerini pörtletir.) Onunla yattın!

Tuana: Eee olabilir. Herkes birbiriyle yatar.

Öyküm: Onun zorba olduğunu söylemiştin?

Tuana: Şerefsiz seviyorum belki?

Öyküm: (Elini sallar.) Bir şey demedim say.

(Birlikte sınıfa girerler ve Tuana, Kaan'ın yanının boş olduğunu görür.)

Tuana: Boş mu?

Kaan: (Yan taraftaki çantayı yere atar.) Artık boş.

Bilal: Ne yaptın amına koyayım?

Kaan: Siktir git Bilal, başka yere geç. Görmüyor musun yanımda çok güzel bir hanımefendi oturuyor.

(Öyküm boş yer ararken arka taraftan bir el kalkar.)

Ömer: Burası boş.

Bilal: Oğlum bu puşt beni attı.

Ömer: (Bilal tam çantasını koyacakken.) Bro burası da dolu. (Yalandan üzülmüş gibi gülümser.)

Bilal: (Sinirle kafasını çevirir.) Orospu çocukları.

Ömer: Hadi abicim git başka yere.

Öyküm: Benim için mi ayırdın?

Ömer: Hayır tabiki.

Sude: Benim için ayırdı, çekil şuradan. Nereye baksam oradasın az kaybol ortadan. (Öyküm'ü iter.)

Öyküm: Ben de buraya kalmadım zaten.

(Arkasını döner ve Sude'yi izleyen Bilal'in yanına oturur.)

Öyküm: Selam.

Bilal: Selam. Sen de mi atıldın?

Öyküm: (Omuz silker.) Kısmen, aman neyse ne.

Bilal: Ben Bilal, Bilo'da derler ama sen ne demek istersen onu de.

Öyküm: (Bilal'in uzattığı eli sıkar.) Ben de Öyküm, 'm' ile.

Bilal: Memnun oldum Öyküm.

Öyküm: Sen Sude'den mi hoşlanıyorsun?

Bilal: (Panikler.) Ne alakası var?

Öyküm: Hiç yani öyle alık alık bakıyorsun ya o yüzden dedim. Neyse bak hoca geldi.

👽👽👽👽👽

Ömer: (Öyküm'ü dürter.) Hey uyuyan güzel kalk artık.

Öyküm: (İrkilir ve Ömer'in gözlerine bakar.) Güzel miyim cidden?

Ömer: (Gülümser.) Bilmem öyle misin?

Öyküm: Önce ben sordum. (Kafasını omzuna yatırır.)

Ömer: Aynaya bakıp cevabını al o zaman.

KELAYNAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin