Heartbreaks And Spaces · ZeyÇağ

0.9

1 Hafta Sonra

Çağrı

Maç güzel bitmişti. Zeyno bir bankta oturmuş beni bekliyordu. Her şey iyiye gidiyordu. Zeyno'nun annesi ve Arap'ın abisi nişanlanmıştı. Herkesin hayatı yoluna giriyordu. Yanına gidip oturdum. Beni görünce gülümsedi.

" Geliyor musun? " diye sordum. Gülümsedi.

" Evet ama içimde garip bir his var. " dedi. O'na sarıldım. Artık herşey daha güzel olacaktı. Saçlarını öptüm.

" Bir şey olmaz. " dedim. Kafasını boynuma yasladı. Sırtını okşadım. Nefesini boynumda hissettim. O'nu seviyordum. Kafasını hafifçe kaldırdı. Gülümsedi. Çenemi öptü. 

" Seni seviyorum. " dedi. Bunu bana ikinci kez söylemişti. İki kez söylemesine rağmen gözleri bunu defalarca kez anlatmıştı. Birbirimize sarılmış oturuyorduk. Kiraz çiçeği gibi kokuyordu. O kokuyu içime çektim. Ardından saçlarını öptüm. 

" Biz çıkıyoruz Zeyno. Gelecek misin? " diye sordu Ali. 

" Siz gidin. Ben size yetişirim. " dedi. 

Sanırım beklediğimden hızlı kabul ettiler ilişkimizi. Yapabilecekleri başka bir şey yoktu. Biz birbirimizi seviyorduk ama eğer Zeyno'yu üzecek ya da o'na zarar verecek bir şey yaparsam kafamı kırsınlar. Gerçi o'nlara kalmadan Zeyno benim kafamı kırar. 

" Görüşürüz enişte. " dedi Arap. Bilinmeyen kıyamet alametlerinden bir tanesi de Arap ya da Ali'nin bana enişte demesiydi. Gittiler. Zeyno'ya baktım. 

" Ben yanlış duydum galiba. Arap bana enişte dedi değil mi? " diye sordum.

" Doğru duydun. " dedi. Gülmeye başladık.

1 Kaç Saat Sonra

Cemre

Berk beni kaçırmıştı. Teknedeki müzik ve kahkaha sesleri kulağıma doluyordu. Eğlenin bakalım. Hayatınıza kabus gibi çöktüğüm o an da gülebilecek misiniz? Hepiniz bedelini ödeyeceksiniz. Yatakta uzanmaya devam ediyordum. Berk bana kendi telefonunu vermiş ve kendine yeni bir hat almıştı. Telefonundan fotoğraflarımızı açtım. Gülümsedim. O'nu seviyordum. Herşeye ve olacaklara rağmen.

Zeyno

Dans ediyorduk. Çağrı bana baktı. Endişelenmiş gibiydi.

" Burnun kanıyor. " dedi. Ara sıra sıcaktan oluyordu.

" Lavabo nerede? "

" Aşağıda solda. Geleyim mi ben? " diye sordu. Gülümsedim.

" Sorun yok. Hallederim ben. " dedim. Aşağıya indim. Tuvaletin kapısını çaldım. Berk içerden bana bağırdı.

" Bir saniye. " dedi. İçeriden çıktı. Bana samimiyetsizce gülümsedi. Bende samimiyetsizce sırıttım. Ondan nefret ediyorum. O da benden ediyordu. İçeriyr girdim. Kapıyı kilitledim. Rulo peçeteyle burnumu sildim. Sonra yüzümü yıkadım. Havluya yüzümü sildim. Islak peçeteyi çöpe atarken sarı saçları gördüm. Ayağa kalktım. Herkes dışarıdaydı. Dışarıya çıktım. Koridorda saklandım. Birkaç dakika sonra Cemre dışarıya çıktı. Kapısında arızalı yazan odaya girdi. Bende saklandığım yerden çıktım. Vay be. Demek kaçacaklar. Kaçsınlar bakalım. Kaçabileceklerse tabii. Yukarıya çıktım.