Çağrı
" Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor lütfen sinyal sesinden sonra me..."
Telefonu kapattım. Delirecektim artık. Nerede bu kız? Sabah uyandık. Berk ve Zeyno yok. Berk Zeyno'ya bir şey yaptı ya da birileri onlara bir şey yaptı? Salonda volta atıyordum. Bir kez daha aradım. Hazal elinde telefonla aşağıya indi.
" Evde bırakmış. " dedi.
" Deliricem lan artık! Nereye gitti bu kız? "
Telefonum çaldı. Berk arıyordu. Onu da defalarca kez aramıştık.
" Neredesiniz lan siz?! Zeyno nerede?! İyi mi?! "
" İyiyim ben Çağrı. Berk bıçaklandı. Cemre bıçakladı. Ali'lere söyle Paşabahçe hastanesine gelsinler. Sizde Ege'yle gidin Tekne'ye bakın. Teknedeyse ve tekne de yerindeyse gidip o'nu teslim edin. Tabii eğer hala daha yerindeyse. " dedim.
" Tamam. Bu konuyu seninle daha sonra konuşacağız! " dedim. Telefonu kapattım.
" Ali, Paşabahçe hastanesine gidin. Cemre Berk'i bıçaklamış. Ege bizimde tekneye bakmamızı söyledi. " dedim.
" Tekneyi tek başına alıp kaçamaz. Kaçsa bile yurtdışına çıkamaz. Biri ona yardım ediyor olmalı. " dedi Duru.
" Vakit kaybetmeyin. Biz peşinizden geliriz. " dedi Ege. Çıktılar bizde bota bindik.
" Şu başımıza gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi lan. " dedi Ege. Yorum yok. Adam haklı beyler dağılın. Tekneyi bıraktığımız yere gittiğimizde yerinde olduğunu gördük. Tekneye çıktık. Güverteye çıktığımda Kenan Amca'yı ve Cemre'yi kanlar içinde gördüm. Bıçaklanmış ya da vurulmuşlardı. Hassiktir. Ölülere has bir morlukları vardı. Kanları çekilmişti. Eğilip kalplerini dinledim. Atmıyorlardı. Ölmüşlerdi.
" Ege! Sahil Güveliği Ara! Kenan Amca ve Cemre, ölmüşler! " diye bağırdım. Güverteye çıktı.
" Ananı sikeyim. Ne oluyor lan burada?! "
Telaşla telefonunu çıkardı. Zeyno'lara haber vermek için pantolonumun arka cebine elimi attım. Arama geçmişinde Berk yazıyordu. O yazıya tıkladım. Telefonu kulağıma götürdüm.
" Alo, Çağrı? Ne oldu? " diye sordu Zeyno.
" Kenan Amca ve Cemre öldürülmüşler Zeyno. " dedim.
" Ne? Polisi aradınız mı? " diye sordu.
" Evet. Sahil güvenlik gelir az sonra. Sakın Berk'e söylemeyin. Şimdi olmaz. " dedim. Telefonu kapattım. Sahil güvenlik tekneye girdi. Bizi teknelerine bindirdiler. Tekneleri kıyıya çektiler. Babamı aradım.
" Cesedi nasıl buldunuz? " diye sordu Polis Memuru.
" Cemre Yılmaz, bir şekilde kaçmış. Arkadaşımızı bıçaklamış. Kız arkadaşım onları görmüş. Arkadaşımızı hastaneye götürmüş. Sabah bizi aradı. Diğerleri hastaneye giderken bize tekneyi kontrol etmemizi, eğer Cemre oradaysa o'nu teslim etmemizi söyledi. Kaçamazdı zaten hemen. Biri o'na yardım ediyor olmalı. Bilmiyorum kim ama eminim. Biri ona yardım etmiştir. Tekneye geri gittiğine göre tekne ile kaçacaktı herhalde. "
" Hangi hastaneye gitti bıçaklanan çocuk? "
" Paşabahçe. " dedim. Bizi alıp emniyete götürürlerken babam geldi. Yanında da Derya Teyze vardı. Sanırım bir ilişkileri var ya da başlamak üzere.
*
Zeyno
Çağrı beni aradıktan sonra uyanmıştı. Berk'in odasında oturuyorduk. Hastane polisi ifademizi almadan önce konuşmuştuk. Ben onları balkonda görmüştü o da yürüyüşe çıkarken farketmişti Cemre'yi. Sonuç olarak birbirimizi koruyorduk. Ali'ler az sonra gelirdi. Cemre'nin tekne kullanmayı bilmediğini söyledi Berk. Eğer biri ona yardım etmediyse teknede olacağını söyledi. Ali'ler odaya girdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartbreaks And Spaces · ZeyÇağ
Fanfiction" Siz, ikinizde aptalsınız! Birbirinizden hoşlandığınızı anlayamayacak kadar hemde! " Zeyno Sarı x Çağrı Koçak