ben seni arayamam | enkay

7

Kaya burnunda dolaşan güzel kokuyla yavaşça gözlerini açtı. En son uyurken kadına arkadan sarılmıştı. Fakat şuan neredeyse kadının üzerine çıkmış gibiydi. Kadının güzel kokusuna dayanamayıp boynuna minik minik öpücükler kondurmaya başladı. Ender o kadar yorgundu ki öpücükleri hissetmeyecek kadar derin uyumuştu.

Kaya kadını belinden tutup sırtını göğsüne yaslayarak sıkıca sarıldı. Dudaklarıyla ensesini minik minik öpüp kokusuyla sarhoş olurken tekrar gözlerini kapattı.

Bir iki saat sonra bu sefer kadın uyandı. Kendine sıkıca sarılarak uyuyan adamı fark ettiğinde dün gece gözünün önünden geçti. Yine adama dayanamamış ve kendini teslim etmişti. Hissettiği pişmanlıkla adamın kollarının arasından çıkmayı denedi. Başarılı olamadığında yüzünü adama doğru döndü. Bu hareketi kasıklarındaki ağrıyı artırdı. Dün gece asla durmayıp saatlerce sevişmenin bedelini bugün ödeyeceğini anladı kadın.

Aşık olduğu adamın yüzünü izlerken gözlerinin dolduğunu hissetti. İyice sulu göz olduğunu fark eden Ender kendini toparlamaya çalıştı. Kaya'nın dudaklarına yaklaşıp minik bir öpücük kondurduğunda uyuyan adam refleks olarak kadını daha sıkı sardı. Bu hareketi Ender'in gülümsemesine neden oldu.

Kollarından uyandırmadan çıkamayacağını anlayan kadın pes ederek yüzünü adamın boynuna gömüp gözlerini kapattı. Tekrar bu anları bir daha kolay kolay yaşamayacaklarını bildiğinden tadını çıkarmak istedi.

Geçen bir saatin ardından zil sesiyle ikili bu sefer aynı anda uyandı. Ender gevşeyen kolların arasından kurtulup yatakta doğrulurken gelen kişin Caner olma ihtimali aklına gelerek hızla yataktan kalktı.

"Caner mi gelecekti?" Adamın sorusuna cevap vermeyerek çıplak üstüne hızlıca sabahlığını geçirip odadan çıktı. Kapıya yürürken önündeki ipleri bağladı. Delikten baktığında kargocu olduğunu anladı.

Kapıyı açıp gelen çiçeği teslim aldıktan sonra kapıyı kapattı. Arkasını döndüğü gibi Kaya ile karşılaştı. Kaya kaşları çatık bir şekilde kadının elindeki çiçeğe bakıyordu. Kadın adamı es geçerek salona yönelirken çiçeğin içinden kartı çıkardı. Ender kartı okurken adam da onu peşi sıra takip etti. "Kimmiş?"

"Spor hocam." kadının tek düze sesiyle adam yutkundu.

"Ender..." kadın bir şey söylemesine fırsat vermeden konuşmasını sürdürdü. 

"Her an Caner gelebilir hazırlanıp çıksan iyi olur. Ben banyodayım." diyerek elindeki çiçeği sehpanın üstüne koyup adamın yanından geçip gitti. Adam engel olmayarak gözlerini çiçeğe dikti. Bir yanı bakmayı çok istese de doğru olmadığını düşünerek vazgeçti.

Banyoya giren kadın kapıya yaslanıp kendini sakinleştirmeye çalıştı. Aklında dolaşan planları ile kalbi arasında sıkışıp kalmıştı. Gözleri duşa değdiğinde sabaha karşı birlikte duş aldıkları an gözlerinde canlandı. Gülümsemesine engel olamadığından kendi eliyle dudaklarına vurdu. "Sen Ender Çelebi'sin. Kendine gel. Silkelen."

Banyodaki işlerini hallettikten sonra banyodan çıkıp odasına yöneldi. O sırada mutfaktan duyduğu seslerle durup kaşlarını çattı. Sessiz adımlarla mutfağa ulaştığında Kaya'nın kahvaltı hazırladığını gördü. Yüzünde oluşan istemsiz gülümsemeyi ışık hızında silip konuştu. "Kaya Allah aşkına ne yapıyorsun sen?"

Kaya aniden duyduğu sesle irkilerek elindeki kaşığı düşürdü. Kadına yandan bir bakış atıp kaşığı alarak bulaşıkların arasına koydu. "Korkuttun."

Kadın tek kaşını havalandırıp her zaman ki üstten bakışlı tavrıyla konuştu. "Kork zaten."

Adam gülümseyerek kadına yaklaştı. "Başka çarem varmış gibi görünmüyor zaten."