ben seni arayamam | enkay

17

"Ender Hanım nasılsınız?" Hasan Ali şiveli konuşması ve yüzündeki gülümsemesiyle toplantı masasına oturan gergin kadınla bir sohbet başlatmak istedi.

Ender yüzündeki küçümseyici ve aynı zamanda iğrenir gibi bakan bir ifadesiyle adama yandan bir bakış attı. "İyiyim."

Hasan Ali kadının kabalığı karşısında ne yapacağını bilemez halde dururken Ender önündeki dosyalara bakmaya devam etti. "Maşallah bugün de çok mutlusunuz."

Ender tek kaşını kaldırıp bakışlarını tekrar adama yöneltti. "Pardon bir şey mi dediniz?"

"Yok yok demedim. Canınız mı sıkkın acaba?"

Hasan Ali'nin yapmacık tavrı ile gözlerini deviren Ender bakışlarını tekrar dosyalara çevirdi. Sorusunu cevapsız bıraktığı adam ise hala boş boş bakmaya devam ediyordu.

Bu sırada kapı açıldı. İçeriye Kaya ve Kerim girdi. Ender göz ucuyla bakıp istifini bozmadan dosyalara geri yöneldi. Sessizlik içinde geçen birkaç dakikanın ardından herkes toplantıya teşrif ettiğinde Hasan Ali toplantıyı şu sözlerle başlattı. "Bugünün en önemli gündemi şirketimize yeni gelen CEO'dur."

Ender hemen kaşlarını çattı. "O ne demek? Siz böyle başınıza buyruk, tek taraflı kararlar alamazsınız."

Hasan Ali ağzının içinde keyifli bir gülüş sergiledi. "Tek taraflı değil zaten Ender Hanım. Kaya Bey'de Kerim Bey'de onay verdi. Sizin de almak isterdim ama hastanedeydiniz."

Ender çoktan konuşan adamdan bakışlarını çekmiş önce Kaya'ya ardından Kerime kin dolu bakışlarını yöneltmişti. "Böyle anlamamıştık." Bu sözü Kerim'e söylemişti.

Kerim ise kadının tepkisini anlamlandıramaz bir şekilde bakarken savunmasını yaptı. "Bu kadar karşı olabileceğini tahmin etmemiştim."

Ender kafasını iki yana sinirle sallayıp içinden sabır dilerken tekrar Hasan Ali'ye baktı. Söze girecekken kapı açıldı. Hasan Ali'nin adamı Sedai içeri girip yeni gelen CEO'yu önden duyurdu. Hemen ardından gelen adam ile Ender gözlerini kıstı. Adamı tanıyordu.

"Merhabalar. Ben Savaş Karaca."

Bu sırada Ender hariç herkes ayağa kalkmıştı. Herkes adamla tanışıp el sıkışırken Ender ağır ağır oturduğu yerden kalktı. Masanın diğer ucuna gitmesine gerek kalmadan adam tam karşısına gelmiş ve ona doğru elini uzatmıştı. "Merhaba Ender."

Ender ciddi yüz ifadesiyle tek kaşını havalandırıp küçük bir ayrıntıyı belirtti. "Hanım..."

Adam kibirli bir gülüş atıp "Peki Ender Hanım." derken uzattığı eli hala havadaydı.

Ender küçümseyici bakışıyla adamı süzüp elini sıktı. Bir şey söylemezken adam tamamen alaylı bir tarzda "Çok iyi anlaşacağımıza eminim." dedi.

Adamın küstahlığı karşısında kaşları yalandan bir tavırla havalanan Ender "Ben hiç katılmıyorum." diyerek elini adamın elinden çekti. Kaya ikilinin diyaloğunu kaşları çatık bir şekilde izlerken oldukça rahatsız olsa da tepkisiz kalmaya kendini zorladı.

Ardından Hasan Ali'nin yönlendirmesiyle herkes yerine oturdu ve şirketin gündemiyle ilgili konuşmalara başlandı.

Toplantı bitmek üzereyken Ender aşırı derecede gergindi. Hem Hasan Ali'yi hem de Savaş'ı büyük bir tehdit olarak görüyordu. Zaten başında yeterince ciddi bir dert varken bir de hisselerini korumakla uğraşmak şu durumda onun için çok zordu. Her an her şeyini kaybedebileceğini farkında olan Ender'in düşmanlarının sayılarını en azından bir elin parmak sayısına kadar indirmesi gerekiyordu.