21

668 51 37
                                    

Ender elindeki papatya çayından son yudumu alıp masaya koyarak ayağa kalktı. Morali aşırı derecede bozuktu. Caner ile ciddi bir kavga etmişlerdi. En sonunda Caner kapıyı çarpıp evden çıkıp gitmişti.

Kavga Caner'in Ender'i habersiz bırakıp içmeye gittiği için başlamıştı. Fakat Caner ablasının abartı tepkisini anlamlandıramamış ve altında başka bir neden aramıştı. Ender ise altında yatan asıl nedeni söyleyemediğinden sadece bağırıp çağırmakla yetinmişti. Caner de daha fazla dayanamamıştı.

Kardeşini korumaya çalışırken kendinden uzaklaştırdığı için kendine aşırı derece sinirli olan Ender bir şekilde kardeşini eve getirmenin yolunu arıyordu. Bir yandan da Cengiz'i aramaya devam ediyordu. Fakat hala hiçbir şey bulamamıştı. Diğer bir yandan da bugün için Şahika ile birlikte yaptığı planı hayata geçirmesi gerekiyordu.

Odasından çıkıp Hasan Ali'nin odasına girdi. Kısa bir konuşmanın ardından kendini evine davet ettirebildi. Ki Hasan Ali buna dünden razıydı. Bunu farkına varan Ender ise midesinin bulandığını hissederken odadan çıktı.

Koridorda giderken karşıdan gelen Şahika ile kısa bir göz kontağı kurdu ve baş hareketiyle anlaşarak yan yana geçip gittiler.

Akşama doğru eve geçen Ender hazırlandıktan sonra evden çıktı. Hasan Ali'nin evine geldiğinde arabasını park edip indi. Kapıya vardığında vurup açılmasını bekledi. Kapıyı Hasan Ali açınca Ender biraz şaşırdı. İçeri girerken yapılan hoş geldin faslından sonra "Misafirlerinizi hep kapıda mı karşılarsınız?" diye sordu.

"Tabii tabii misafir benim için çok önemlidir." diyerek yalandan bir yanıt verdi.

İkili birlikte içeri geçtiğinde Ender uzun boylu esmer genç birini gördü. Hasan Ali hemen lafa girdi. "İşte oğlum Çağatay."

Çağatay son derece beyefendi bir tavırla elini Ender'e uzatıp "Tanıştığımıza memnun oldum Ender Hanım." dedi.

Elini sıkan Ender gülümseyerek karşılık verdi. "Bende öyle."

Üçü birlikte salona geçip bir süre muhabbet ettikten sonra yemek masasına geçip oturdular. Ender'in asla yemeyeceği tarzda yemekler olduğundan memnuniyetsiz bakışları masada gezindi.

Üzerine bir de Hasan Ali eliyle ağzına yemek tıkmak isteyince Ender gözlerini kocaman açıp korkuyla geri çekildi. Normal şartlarda böyle görgüsüz biriyle muhatap dahi olmazken şimdi aynı masada oturmak zorunda kalması canını sıkıyordu.

Yemek faslını sinir krizi geçirmeden atlatan Ender baba ve oğluyla birlikte tekrar salona geçmek üzere masadan kalktı. Salona geldiklerinde oturmadan izin isteyip lavaboya gitti.

Daha doğrusu lavabo adı altında Hasan Ali'nin yatak odasına çıktı. Odaya girmeden eline çantasından çıkardığı deri eldivenleri giydi. Kapıyı açıp içeri girdiğinde dolaba doğru yöneldi. Koca dolabın kapaklarını açıp kasanın nerede olduğuna baktı. Bulduğunda hemen Şahika'nın söylediği şifreyi girdi.

Açılma sesini duyduğunda Şahikaya mesaj attı. Şimdi.

Mesajı alan Şahika yanındaki adama işaret verdi. Adam bir kaç tuşa bastı ardından kafasını onaylar biçimde salladı. Şahika hemen mesaj attı. Tamam.

Mesajı alan Ender kapağı açtı. Kasanın içindeki kamera 2 dakika boyunca aynı görüntüde donuk kalacaktı. Kısacası Enderin 2 dakikadan az bir sürede işini halledip kapağı kapatması gerekiyordu.

İçindeki dosyaları karıştırma vakti fazla olmadığından göz ucuyla bakıp fotoğraflarını çekti. Bir yandan da içinden geri sayım yapıyordu. İki dakikaya yaklaştığından dosyaları geri koyup kapağı hızla kapattı. Odanın kapısına ulaşıp elini kapının kulpuna attığında ayak sesleri duydu.

ben seni arayamam | enkayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin