ben seni arayamam | enkay

23

"Ender Hanım hoş geldiniz..."

"Hoş bulduk." Masanın karşısındaki sandalyelerden birine oturdu.

Hasan Ali ise oturduğu yerde hafifçe kendini toparlarken memnun bir ifadeyle sorusunu sordu. "Nasılsınız?"

Ender kaşlarını çatarak oldukça ciddi bir tonda adamı cevapladı. "Kafası karışık."

"Hayırdır inşallah. Toplantıyla ilgili mi?"

"No no no no... Konu başka." Kafasını dikleştirdi ve devam etti. "Şahika'yı en son ne zaman gördünüz?"

Adam duyduğu soru karşısında kaşlarını çattı. "Geçen hafta toplantıyı bastığı gün... Bir sorun mu var?"

Aldığı cevap Ender'i tatmin etmemişti. "Şahika'dan neredeyse iki gündür haber alamıyorum. Sizin bir bilginiz vardır diye düşündüm."

"Kayboldu yani öyle mi?" Sesindeki hafif alaylı tonu algılayan Ender gerilmeye başladı.

"Hasan Ali Bey... Ben ciddiyim. Şahika'nın sağlığından endişe ediyorum."

Adam gözleri belertip şaşkınca kadına baktı. "Siz? Öyle mi?"

Ender kendinden emin ses tonunu bozmadan cevapladı. "Ben... Ve sizden şüphe ediyorum Hasan Ali Bey."

Adam kadının duruşunu bozmadığını fark edince açıklama ihtiyacı hissetti. "Ben Şahika Hanım'a ne yapabilirim? Yapsa yapsa o bana yapar. Hisseleri için..."

Ender konuşmak için ağzını araladığı sırada Hasan Ali onu durdurdu. "Ama ben bir şeyi hiç anlamadım Ender Hanım. Siz kanlı bıçaklıydınız ve onun için endişeleniyorsunuz. Ama Kaya Bey toplantıda gayet rahat görünüyordu."

Ukala bir tavırla gülümseyen Ender adamın söylediklerini ciddiye almayarak konuşmaya kendi tercih ettiği şekilde yön verdi. "Bakın Hasan Ali Bey... Sizi yeterince araştırdım. Ne kadar ileri gidebileceğinizi çok iyi biliyorum. Bu yüzden ortaklığa hiç yanaşmamıştım ama olan oldu."

Oturduğu yerden kalkıp ceketini düzeltirken konuşmaya es vermeden devam etti. "Şimdi gidiyorum. Ama ben bu işin peşini bırakmam. Aklınızda bulunsun."

Odadan çıkmak üzereyken Hasan Ali keyifli bir şekilde mırıldandı. "Şahika Hanım sizin bu halinizi görseydi gözyaşlarını tutamazdı."

Kapıya varan Ender "Yalnız..." dedikten sonra dönüp adama baktı. "Şahika ağlamaz, ağlatır."

Odanın kapısını açtığı gibi Savaş ile karşılaşan Ender kaşlarını çattı. Bu sırada Savaş biraz geri çekildi. "Kapı mı dinliyorsun?"

"Hayır sadece toplantıyla ilgili Hasan Ali Bey ile konuşmam gerekiyordu ama kulak misafiri oldum."

Ender gözlerini devirip cevap vermeden adamın yanından geçip gitti. Odasına gitmeden lavaboya gitmek isteyen kadın yönünü belirlemişken adamın arkasından geldiğini de fark etmişti. Lavabonun olduğu koridora girdiğinde arkasını döndü. "Ne var?"

"Çok kabasınız Ender Hanım." Yüzündeki hafif gülümseme ve gözlerindeki ışıltı kadını huzursuzlaştırdı.

Huysuz bir bakış attığında adam kadın gitmesin diye hemen konuya girdi. "Yanlış bilmiyorsam Şahika kısa bir süre öncesine kadar seni öldürtmeye çalıştı diye hapisteydi. Ama sen şimdi iki gündür ondan haber alamadın diye merak mı ediyorsun?"

Başını dikleştiren Ender burnundan kıl aldırmayan bir tavır takındı. "Seni ilgilendirmez."

Bu tepki adamın hoşuna giderken kafasını yere eğip hafifçe güldü. Ardından kafasını kaldırıp kadına doğru bir adım attı. "Belki de..."