Part 15

46.4K 510 82
                                    

Gece boyu rüyamda jasonla uğraşıp ; Öpüştüğümüzü, dövüştüğümüzü , kavga ettiğimizi ve tekrar öpüştüğümüzü görüp durdum. Yatmadan önceki erotik andan kaynaklı olarak devamlı jason ve inanılmaz vucudu tarafından rüyamda bile zaptedilmiştim. Uyandığımda dün gecenin etkileri hala sürüyordu tüm benliğim jasonun adını sayıklıyordu ama kalbimdeki sızlama tamamen alexin eseriydi. Bu iki erkeğe inanılmaz bir şekilde bağlanıyordum farkındaydım. Kalkıp üzerimi giyindikten sonra aşağı indim. Acaba gece jasonun yatağında uyuduğumu alex farketmişmiydi. Mutfağa inip kendime portakal suyu alıp salona geçtim. Alex bilgisayarın başında oturmuş güzel gözlerini bilgisayara kitlemişti. Beyaz salaş elbisemle önünde dikildim. Anca o zaman farketmişti beni. Gözleri üzerimde gezerken sevgiyle baktı. Gülümseyerek :

"günaydın melek" dedi. Derin bir nefes vererek coşkuyla yanına oturdum. Neyse ki dün akşam olanları farketmemişti. Heyecanla "ne yapıyorsun bakalım orda?"dedim bilgisayara saldırarak.  Hızlıca ekranı kapatırken yüzümü inceliyordu. Bense bu kadar gizli ne yaptığını merak ederek bilgisayarın kapağını açmaya çalıştım.

"ne o yoksa internetten sakıncalı siteleremi giriyorsun" ellerimi tutarak bilgisayara ulaşmamı engelledi.

"sana diyorum... " dedim tekrar bilgisayara saldırırken "ne yaptığını görmek istiyorum.. açarmısın?" bu rica barındıran bir cümle değildi daha çok emir verir gibi söylemiştim.

"bu senin bilmen gereken bir şey değil arianna.. ilgilenmem gereken bazı işler var"

Yine onlar ve gizemli işleri... oflayarak ellerimi bilgisayarın üzerinden çektim. "tabi neden bana söyleyesinki!" dedim kollarımı birleştirererek "nası olsa gider hemen sizi polise ihbar ederim öyle değilmi?"

O kadar şey yaşanmasına rağmen kalkıp gitmemiştim ve bana hala güvenmemeleri canımı sıkıyordu.

Alex gülümseyerek "gel buraya" dedi ve kollarıyla beni göğüsüne bastırarak tribimi almaya çalıştı. Ama pek başarılı olmamıştı domuz gibi suratımla ona dil çıkarıp kollarından kurtuldum. Alex tam ağzını açacaktı ki kapıdan giren jason ondan hızlı davrandı.

"hey küflü prenses!" kafamı çevirip jasona aval aval baktım. "hadi gidiyoruz"

"şu ağzını kapatta hazırlan... " üzerimdeki elbiseyi süzerek "bu elbiseyle on yaşında bir çocuğa benzemişsin.. git ve değiştir!"

çocukmu.. işte bu canımı acıtmıştı dün gece üzerimdeyken hiçte çocuk demiyordun ama lanet olası herif diyecektim ki sustum. Alex yanımızdaydı ve oda salak gibi jasona bakıyordu. Sinirle üst kata çıkıp üzerimi giyindim. Nefretimi içimde tutmalıydım ki orada jasonun güzel yüzünü dağıtabileyim! Siyah pantolonumu ve üzerine siyah atletimi giydim. Saçlarımı üstten at kuyruğu yapıp aynada kendime baktım. Gerçekten de vahşi görünüyordum. Madem jason böyle istiyor onunla anladığı dilden konuşacaktım. Merdivenlerden hızlıca indim ve az kalsın alexe çarpıyordum. Göğüslerimiz çarpışınca alexin gözleri bir anda koyulaşmıştı. Dudaklarıma bakıp sessizce "nereye gidiyorsun" dedi. Bu nereye gidiyorsun sorusundan çok neden gidiyorsun anlamına geliyordu ama anlamamazlıktan geldim.

"çalışmaya alex biliyorsun."

Beni merdivenin duvarına sıkıştırarak nefesini üzerimde gezdirdi. Tanrım boynumda nefesi gezerken içimden bir alev çıktı. Tüm vucudum elektriklenmişti. Ellerini üzerimde gezdirmesini çok istedim ama yapmadı. O kadar yakınken dudaklarımız birbirine bu kadar yaklaşmışken kafasını eğerek durdu. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes bıraktı. Tek kolunu indirerek yanından geçip gitmeme izin verdi. Nefes nefese evden nasıl çıktığımı bilemedim. Bir insan sevişmek isterken bile bu kadar sevgi dolu hissettiremezdi herhalde. Jason arabanın içinde bana ters ters bakarken yüzümden bir şey anlaşılmaması için dua ettim. Arabaya bindiğim anda jason gaza basarak garajdan çıktı. Kafamı dışarı çevirip nefesimi dengeledim. Lanet olası iki erkeğide istemek ne kadar zordu.

Son hızla çalıştığımız alana geldiğimizde jasondan önce arabadan çıkan bendim. Bugün söylediği şeyleri ona ödetecektim. Çocuk gibi demeyi yada o kadar ay boyunca bana küflü prenses demenin bedelini ödeyecekti. Hızlıca çalışığımız alan gidip ısınmaya başladım. Yaptığım tavrı anlayan jason yavaş yavaş o kendini beğenmiş gülümsemesiyle yaklaştı.

"görüyorumda çok heveslisin küflü prenses" sırıttı "yoksa beni pataklamayımı düşünüyorsun"

Sinirlerime hakim olamadan elimde tuttuğum boks eldivenini ona fırlattım. Böyle bir hamle beklemeyen jason reflekslerini kullanarak eldiveni itti ama arkasından gelen arianna lightwoodu görememişti. Eldivenin arkasından ona doğru uçarken bunun çokta akıllıca olmadığını anladım. Ama Artık çok geçti. Sinirle hareket etmemin bedelini birazdan ödeyecektim ama o bedeli ödemeden önce birkaç yumruk vurabileceğimi düşündüm.

Üzerine atlamamla jasonla birlikte yere düştük. Kaşları çatılmıştı ve sinirlendiği belli oluyordu. Ama artık kaçarı yoktu üzerine düşerken birkaç yumruk atmaya çalışmıştım ama bir tanesi toprağa diğeride kaşını sıyırıp geçmişti. Kendimin düşmesini engellemek için reflekslerim daha ağır basmıştı ve yumruklar etkisini yitirmişti. İkimizde düştükten sonra kalkıp tekrar saldırmaya çalıştım ama tabiki başarılı olamamıştım. Ellerimi tutarak iyice sıktı. Acı içinde çığlık atarken beni üzerinden atarak yan tarafa fırlattı ve üzerime çıktı. Yerde debelenirken gözlerindeki öfkeyle kollarımı daha sıkıyor ve alenen canımı acıtmak için yapıyordu.

"bırak!" diye bağırdım. Kollarımı kurtarmaya çalıştıkça o daha da sıktı. Acısı içime otururken tekrar bağırdım "aaa! Bırak!"

"sen saldırdın! Şimdi de yaptığın şeyin cezasını çekeceksin!"

Hiç acıma duymuyordu. Gözleri öfkeden kısılmıştı ve canımın acımasını umursamıyordu. Bağırararak ona ulaşamıyordum. Yalvarmayı denemeliydim çünkü bu acı gittikçe katlanılmaz hale geliyordu.

"bırak" dedim daha yumuşak bir sesle "lütfen canım acıyor"

Daha çok sıktı. "aaa!" gözlerimi kapatırken "jason lütfen bırak" sesim  o kadar çaresiz çıkmıştı ki kendimden tiskindim. Nefes alışverişim acıdan hızlanırken kollarımdaki elleri yavaş yavaş gevşedi. Gözlerimi kapatıp kollarımın tamamen özgür kalmasını bekledim. Kollarımı bıraktığında gözlerimin fal taşı gibi açılmasını sağlayacak bir şey yaptı. Pantolonumun düğmelerine uzandı. Az önce acıdan kesilen nefesim şimdi yaptığı hareketten dolayı içine kaçmıştı.

Kekeleyerek "ne yap-ıyorsun" diyebildim. Gözlerini pantolonumdan ayırıp bana baktığında içerde bi yerde arzuyu öfkeyi ve tutkuyu gördüm. Lanet olsun pantolonumu tek hamlede çıkarırken yerde hareketsiz yatıyordum. Şok olmuştum ve bedenim bana itaat etmiyordu. Kalkmak istiyordum ama bacaklarım emirlerime uymuyordu. Kendi pantolonunun fermuarını indirirken gözlerini vucuduma dikmiş utanmadan inceliyordu. O kadar yakışıklıydı ki kaşları çatıkken bile çok seksi olabiliyordu. Pantolonunu indirdiğinde tüm vucudum alev aldı. Gözlerimi kapatıp nefesimi dengelemeye çalıştım. Aklımın son kırıntıları da bacaklarımda ellerini gezdirmesiyle uçup gitti. Öpüşüp koklaşmak istemiyordum direk açlığımı gidermesi için bacaklarımı açmıştım. Ne istediğimi biliyordu. Hep bilmişti. Üzerime yattığı anda yalvararak "lütfen" dedim. Yüzünde herhangi bir yumuşama yoktu. Sadece hükmedercesine gözlerime akıp kafasını kaldırdı ve üzerimdeki askılı bluzu yırtarak göğüslerimi açıkta bıraktı. İlkel arzularıyla hareket eden jasonun altında yaralı bir hayvan gibi yatıyordum. Sadece bana sahip olmasını deli gibi onun kadını olmak istiyordum. o an aklımdan geçen başka bir şey yoktu.  Erkekliğini hissettiğimde ağzımdan kaçan inleme jasonu harekete geçirmiş ve içime hızlıca girmesi için kalçalarımı kaldırmıştı. Yukardan yüzüme bakarak içime girdiğinde nefesim boşaldı ve hükümdarım bana hükmederken ben ona istediği şeyi yaşatıyordum. Yüzünde hala gevşeme yoktu. Tanrım bu bende daha çok istek uyandırıyordu. Bana kadın olduğumu hissettiren jasonun sertliği ve dokunuşlarıyla başka yerlere uçmuştum. Hareketleri daha da hızlandığında gözlerim kaydı ve benliğimi yitirdim.  Herşey bittiğinde jason vucudumu ruhumu herşeyimi tüketmişti. Etrafımızdaki hava bile bir başkaydı. Ağırlaşmıştı  sanki. Gözlerimi açmakta zorlanıyordum. Ve bir anda kendimi onun kollarında buldum. Çırılçıplak vucudumla beni kucağına alıp koltuğa yatırmıştı. Gözlerimi araladığımda üzerinin giyinik olduğunu farkettim. İçeri gidip elinde battaniyeyle geri döndü. Üzerime örtecekken kolunu tuttum.  Gözleri yüzümü incelerken aşağılara doğru kaydı.

"daha sonra" diye emrederken gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

İKİ ADAM BİR KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin