Part 13

36.8K 402 14
                                    

Hayatta hiç yapayanlız kaldınız mı? Sizi merak edecek kimsenizin olmadığını hayal edin.. bir arkadaş bir sevgili bir köpek… ben bunların hiç birine sahip değildim. Bunların herhangi birine bile sahip olsanız beni anlayamazsınız.  Belki beni yargılıyor hatta küfrediyorsunuz ama anlamıyorsunuz. Ben ait olacak bir ev aradım. Zorla yada isteyerek. Ruhum benliğim değerlerim hepsi gitti. Hayat belki de böyle birşeydi. Yaşadığımı şuan da anlıyorum. Hayatımın geri kalanını bu şekilde geçirmek istediğimi düşünmeyin. Ama bir karar vermek zorundayım. Ya gidecek yapayanlız hayatımda bu yaşadıklarımı unutup işe girip aptal bir hayat süreceğim yada burada onlarla kalıp bir maceraya başlayacağım. Ben ikincisini seçtim.

Arka bahçedeki şezlonglardan birine kurulmuş jasonun birasından yudumlarken ne kadar uzun zamandır özgür olmadığımı düşündüm. Hiçbir yere gitmememe rağmen burada istediğim için oturmanın keyfi bir başkaydı. Kafam çakır olmuştu ve keyifliydim. Yüzümdeki tuhaf sırıtıştan bir türlü kurtulamıyordum. Araba sesi geldiğinde gözlerimi kapattım. Ne olacağına dair hiçbir fikrim yoktu. Motor sesi sustuğunda gülümsemem kahkahaya dönüştü. İçeri girdiler.  Alex ne olduğunu biliyordu sanırım gittiğimi sanıyordu. Ama jasonun ne yapacağını tahmin edemiyordum. İçeri karışmaya başlamıştı. Ariana diye seslenen jasonun sesi ve birkaç parça şeyin kırılma sesi.  Şezlongda saklanmak için aşağı kayıp neler olacağını beklemeye başladım. İçkinin etkisiyle bundan keyif alıyordum. İçeride delirmesinden ve belki de alexe saldıracak olmasından korkmuyordum. Arka bahçeye çıkan cam kapı sürgüsü açıldı. Koşarak jason olduğunu sandığım kişi nefes nefese etrafa arıyordu. Şezlonga o kadar sinmiştimki karanlıkta beni görmesi imkansızdı. Tuhaf hayvani bir ses çıkararak “yokkk hiçbir yerde yok” diye bağırdı.

Ona göre daha soğukkanlı olan alexinde dışarı çıktığını tahmin ettim.

“nerde! Lanet olsun nerde!!” jason hala bağırıyor bahçeyi adımlıyordu. Ses çıkarmayan alex put gibi durmuş bekliyordu. Neden bu kadar şaşkınsın alex… kapıyı sen açık bırakmadın mı? Yoksa gitmeyeceğimi mi düşündün…

“kesin onlar yaptı. Lanet olası herifler götürdü onu!”

“jason sakin ol”

“nasıl sakin olayım görmüyor musun yok!” elini kafasına götüren jason bir an için adımlarını yavaşlatıp durdu. “bir dakika!” sinir gözlerinden adeta fışkırırken alexe doğru ilerledi. “sen neden bu kadar sakinsin!”

Alex ellerini cebine sokmuş sakince durmaya devam etti.

“onu sen mi gönderdin?”

Alexten cevap gelmedi. Jason sırıtarak “kaçması için sen mi yardım ettin?” sırıtması kahkahaya dönüştü ama bu tehlikeli bir gülüştü. Jason son raddesindeydi.

“sana o hiçbir yere gitmeyecek demiştim lanet herif!”

Jason alexe doğru hamle yaptığında oyunun artık eğlenceli olmadığını düşünüp bira şişesiyle  elimi şezlongun yanından çıkardım.

“çocuklar .. birini mi arıyorsunuz?”  

Saldırıya geçen jason olduğu yerde kaldı. Ama asıl önemlisi alexti. Gözlerinde gördüğüm bir sürü duygu düşünce… jasonu itip oturduğum yere doğru geldiğinde ayağa kalktım. Bir metre yakınımda durdu ve öyle içten ve sevgi dolu baktı ki ağlamamak için kendimi zor tuttum. Boğazıma takılan yumruyu yutmak için uğraştım.

“neden gitmedin?”

Bunu o kadar yumuşak sormuştu ki gözleriyle içimi görüyor sandım. Arkada bizi izleyen jasona aldırmadan “gidemedim” diyebildim.

İKİ ADAM BİR KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin