İKİ ADAM BİR KADIN

Part 7

saygıdeğer arkadaşlarım biliyorum daha uzun yazmam gerekiyordu ama bugün mesaiye kaldım o yüzden bu kadar yazabildim :( bir daha ki sefere gerçekten uzun yazacağım  xo xo 

hayat seçimlerle doludur derler ya… gerçektende benim için o an bu andı işte. Belki o gün ikisinden birini seçseydim şuan da sadece birinin kadını olacaktım. Yada onun gibi birşeydi işte. Bu kadermiydi yada ben bir fahişemiydim ayırt edilmez bir şekilde birbirine karışmıştı. Şuanda alex bana aynı soruyu sorsaydı sanırım benim için değişen bir şey olmazdı. İkisine de geri dönülmez bir şekilde aşıktım. Ama o zamanlar böyle olacağını tahmin etmemiştim. Hemde hiç…

alexin yüzüne bakakalmıştım. Beni ne sanıyordu böyle. Evet beni kurtarmış, üstüne kaçırmış olsalarda yine de bir orospu değildim. Daha iki gün tanıdığım kimseyle yatmamıştım ve bundan sonra da yatmayacaktım. Bu düşüncem değişmeyecek bir gerçekti ve beni öldürecek olsalar bile anca cesetime tecavüz ederlerdi.

“neden bahsediyorsun sen!” tepkimi anlamışmıydı yada yüz ifademdenmi anlaşılıyordu bilmiyorum ama alex geri çekilmiş ve gözümde bir şey yazıyormuşçasına okumaya çalışıyordu. Ama görebildiği tek şey kızgınlıktı.

“her ne olursa olsun tamammı her ne yaparsan yap burda kimseyle yatmayacağım!”

Odanın içini çığlıklarım doldururken alex beni sakinleştirmek için kollarını uzattı ama onu o kadar hızlı ittim ki gözlerindeki şaşkınlık dolu bakışları umrumda olmadı. Muhtemelen arkamda jason vardı ama o kadar sinirliydim ki gözüm hiç bir şey görmüyordu.

“bunu nasıl düşünürsün! Ordan fahişe gibi mi duruyorum!?” ellerimi yana açarak vucudumu gösterdim. Alex birşeyleri açıklamaya çalışıyordu ama sinirden hiç bir şey duymuyor, üstüne üstlük susmuyordum.

“beni kurtarabilir, kaçırabilir hatta öldürebilirsiniz ama asla asla..” sesim titremeye başlamıştı ki arkamdan kaslı kollarıyla beni tutup kendine çeviren jasona bakamadım bile.  Gözlerimi kapattım ve ağlamamak için kendimi zor tuttum. İçimden kendimi telkin edercesine sürekli hayır ağlamayacağım diyordum.

“ariana!”

Jason kollarımdan sıkıyordu ama gözlerimi açmıyordum. Açmayacaktım. Beynim artık olanları algılayamıyordu. Dengesizlik tüm duygularımda kol geziyordu. Bir yaptığım diğerini tutmazken jason beni sarsmaya ve gözlerimi açıp kendisine bakmaya zorluyordu. Artık bu sarsılmaya dayanamayarak gözlerimi açtım ve inanılmaz şekilde bağırmaya başladım.

“ne!! Neee!! Ne istiyorsunuz benden” benim için son raddeydi. Gözlerimden yaşlar benden bağımsız bir şekilde dökülürken jason bile şaşırmış görünüyordu. Kollarımdaki elleri biraz gevşerken dişlerini sıkarak yüzüme baktı. Hafif endişeli görünüyordu ama yüz ifadesinden çokta bir şey anlaşılmıyordu.

“çekil jason bırak”

Alex arkamdan gelip jasonun elini itti ve beni kendine bakmaya zorladı.

“beni dinle.. hey..” sesi o kadar yumuşak ve kadifemsiydi ki ona umut dolu gözlerle baktım. Belki beni bırakmaya karar vermişti. Ne bileyim artık gidebilirdim belki. Bu tuhaf yolculuk biterdi.

“beni dinle.. Sana öyle bir şey ima etmedim etmemde… hele tecavüz! Bunu asla ama asla düşünme-“

Alexin sözü bitmeden jason beni arkamdan tutup kendine çevirdi ve sinirli gözlerle alexe baktıktan sonra bana döndü.

“bizden korkman güzel bir şey küflü prenses.. evet biz korkulacak adamlarız.. kötü, adi, hatta iğrenciz. Ama tecavüzcü değil.. sana zarar vermek isteseydik bunu daha önce yapardık.. ama uslu durmazsan bundan sonrada yaparız tamamen keyfimize kalmı-“

Alex kolumdan tutup tekrar kendine döndürdü. Jasonun iç çekmesini duyar gibi oldum

“öyle bir amacım yoktu ariana beni yanlış anlamanı isteme-”

“yeter artık!” jasonun kendini yatağa atmasıyla alexle ikimizde ona döndük.” Rehine olan sensin burda kalkmış senin gönlünü alıyor ve rahat ettirmeye çalışıyoruz.” Yan taraftan bir sigara alıp yaktı. İşaret  Parmağıyla beni gösterek  “üstüne üstlük rehineler ağlar, korkar hatta elleri ve ağzı bağlı şekilde gezdirilir… bir rehineye göre fazla imtiyazlısın.. bu yüzünden daha fazla konuşursan sızlanırsan ve ağlarsan yemin ederim seni becerir üstüne öldürür sonra tekrar beceririm” sigaranın dumanını çıkarıp burnundan tekrar içeri sokarken gözüm bir an için çıplak göğüsüne takıldı. Duştan yeni çıkmış hala ıslak olan vücudunda bulabileceğim bir kusur aradım. Ama yoktu. Resmen tanrı gibiydi ve biraz daha çenemi kapalı tutmazsam beni becerecekti. Kafamı sağa sola sallayarak öne eğdim. Alexte teselli için tekrar ağzını açtı.

“sen onun söylediğine bakma.. sana zarar vermeyeceğiz tamam mı?”

Kafamı yerden kaldırmadan onayladım. Uzatmanın bir anlamı yoktu ve çok yorulmuştum. Sadece yatağa yatmak ve uyumak istiyordum. tüm bu olanları unutmak. Belki sabah kalktığımda tüm bunlar rüya olurdu ve yatağımda uyanırdım. Yatacak bir yer aradım ama tekli koltuktan başka bir şey yoktu odada. Çaresiz gözlerle alexe baktım. Onunda düşündüğüne emindim ama başka çare yoktu sanırım.

“jason”

“8 saattir araba kullanıyorum.. o tekli koltukta kıvrılamam alex unut bunu”

Jason sigarayı söndürürken alex tekrar bana döndü “o zaman bu koltukta sen ya-“

“unut bunu alex!” jason tekrar konuştu “gece ordan kalkıp gitse haberimiz bile olmaz.”

Alex onaylar gibi kaşlarını kaldırıp dudaklarını büzdü. “sanırım üçümüz birlikte yatacağız”

Alexin tepkisine şaşırmıştım. Beni jasonla yatırmak istemiyordu ama başkada çaresi yoktu. Bu yüzden koltukta yatmaya kendide yanaşmamıştı.

Belimden tutup beni yatağa doğru ilerletirken jason ters ters bakıp arkasını döndü. Yatağın ucunu tırmanıp ortaya doğru geçtim. Jasona değmeden sessiz ve yavaş hareketlerle yatağa sırt üstü yattım.alexte ışığı söndürüp yatağa geldi. Sırt üstü yatıp tek kolunu başının altına koydu. Gerginlikten kaskatı kesilmiştim. Sağımda alex solumda jason yatıyordu. Şükür ki jasonun arkası dönüktü ama ikisine de dokunmamak için çaba harcıyordum. Alexte arkasını dönse belki daha rahat olabilirdim ama çok yakındık. Yan gözle yüzüne baktım gözlerini tavana dikmiş bakıyordu. O kadar tuhaf bir havası vardı ki. Sanki gözleri herşeyi anlatıyordu. Dönüp ona sarılmak arzusu kapladı içimi. Ama bunun saçmalık olduğuna karar verip gözlerimi kapamaya çabaladım. İçinde bulunduğum duygusal ve fiziksel karmaşa beni karanlığın içine çekti.

Hayatım boyunca böyle bir rüya görmemiştim. Herşey iç içe geçmişti sadece saniyelik görüntüler vardı. Jasonun bedenime dokunduğunu görüyordum tutku doluydu.. sonra o görüntü kayboluyor hayatımda hiç görmediğim bir adam çıkıyordu sahneye elinde tuhaf bir silah vardı ve beni çenemden tutup geriye fırlatıyordu. Ama yere değil alexin sevgi dolu kollarına yığılıyordum ve beni yatağa taşıyordu. Kendimi kumsalda bulup güneşi hissediyordum. O kadar tuhaf bir rüyaydı ki belki de yaşanacakları parça parçada olsa görmüştüm o gün.

Karanlıktan kurtulma aşaması tüm uzuvlarımın uyuşması ile gerçekleşti. Gözlerimi açmamıştım ama kafam, benliğim yerine gelmişti. Sıcacık bir rahatlık üzerimdeyken huzur gibi tuhaf bir şey hissettim. Gözlerimi açtığımda harika bir gün ışığı odayı dolduruyordu. Sanki geçmiş yıllardan kalma bir gün gibi. Gözlerimi tekrar kapattım. bir anda sanki robotmuşum gibi gözlerimi hızlıca tekrar açtım. Nerde ve kimlerle olduğum aklıma gelmişti ve dışardan görünen yatış pozisyonumuz gerçekten de kalbimin heyecanla atmasına neden olmuştu. Hareket edemiyordum çünkü alex arkamdan sarılmıştı. Eli belimdeydi ve vucudumuz nerdeyse yapışmıştı. Vucudunun her bölgesini hissedebiliyordum. Ağzım açık hareketsiz yatarken jasonun göğüsünde yattığımıda sonradan farkettim. Jasonda kolunu omzuma atmıştı. Ellerim onun kaslı göğüsünde kafamsa kolunun altındaydı.