Sürpriz

436 20 41
                                    

İyi okumalar.

Min-ji: K-kan mı?
Hyunjin: Min-ji, bilmem hatırlatmam gerekir mi ama ben vampirim.
Bir şey demeyip yemeğime döndüm.

Hyunjin: Akşama hazır ol. İşten döndükde seni bir yere götüreceğim.
Min-ji: Nereye?
Hyunjin: Süpriz, söyleyemem.

Hyunjin masadan kalkdı.
Min-ji: Nereye?
Hyunjin: İşe.

Biraz sonra kapı kapanma sesi geldiğinde gittiğini anlamıştım. Ben de masadan kalkıp evi gezmeye başladım.

Hizmetçiler bana garip garip bakıyordu. Önce alt katı gezdim. Sonra üst kata çıktım. İlk Hyunjin'in odasına girdim. Odayı gezmeye başladım. Odası çok güzeldi. Giyinme odasına girdim.

Çok fazla kıyafeti vardı. Birden komidinin üzerindeki fotoğraf gözüme çarptı. Elime aldım. Fotoğrafta 3 kişi vardı. Küçük çocuk muhtemelen Hyunjindi. Yanında bir kadın ve bir erkek vardı. Herhalde anne babasıydı. Acaba şimdi neredeler.

*

Akşam olmuştu. Hyunjin ne zaman gelir diye düşünürken kapı çaldı. Tam kalkıp kapıyı açacakken bir hizmetçi kapıyı açtı.
Hizmetçi: Hoş geldiniz Hyunjin bey. Cilveli bir şekilde söylemişti. Çok sinirlenmiştim. Yumruğumu sıkmaya başladım. Hyunjin bir şey demeyip umursamaz bir şekilde eve girdiğinde biraz olsun içim rahatlamıştı.
"Ne o aşık mı oldun?"
Min-ji: İç ses gelecek vakti mi buldun? Ayrıca hayır aşık falan olmadım.
"Ehehe yalan söyleme."
Min-ji: Şuan seninle hiç uğraşamam.
"İyi be gidiyorum."

Min-ji: Hoş geldin.
Hyunjin: Hoş buldum. Hazır mısın?
Min-ji: Hazırım.
Hyunjin: Çıkalım o zaman.
Min-ji: Tamam.

Çantamı aldım ve çıktık. Hyunjin gelip arabanın kapısını açtı. Sonra da kendisi sürücü koltuğuna oturdu.
Min-ji: Telefonum nerede? Buraya geldiğimden beri yok.
Hyunjin: Bende.
Min-ji: Ne zaman vereceksin?
Hyunjin: Ne zaman istersem.

Hah! Ne zaman istersem mi? Ne sanıyor bu kendini? Derin bir nefes alıdım.
Min-ji: Ben senin oyuncağın değilim!

Bir şey demeyince başımı cama yasladım.

*

Hyunjin: Vardık.
Etrafa baktığımda sahilde olduğumuzu gördüm. Hyunjin gelip kapımı açtı. Elimden tutup beni kendisi ile beraber karşıdaki gemiye götürdü. Gemiye bindik. Karşımızda tıka basa dolu bir masa vardı. Masaya oturduk.
Hyunjin: Baktım evde çok sıkılıyorsun, dedim en azından böyle bir şey yapayım.

Çok saol yaa o kadar iyisin kii.

Hyunjin şarap alıp bardaklarımıza döktü. Şarabı elime alıp yavaş yavaş içtim. Aç olmadığım için bir şey yemeyecektim. Birden slow bir müzik çalmaya başladı. Hyunjin yanıma gelip elini uzattı.

Hyunjin: Bu dansı bana lütfeder misin?
Puhahaha hadi ama bu kadar romantikliğe gerek yoktu. Elimi elinin üzerine koydum.

Min-ji: Tabii.
Kalkıp dans etmeye. Başladık profesyonel bir şekilde dans ediyordu. Eh benim de fena olmadığım söylenemez.

Hyunjin yavaşça boynuma eğildip kokladı.
Hyunjin: Çok güzel kokuyorsun.

_________________

Selamm.
Gününüz nasıl geçti?
İyi misiniz?

Hikaye nasıl gidiyor?

Fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.

                                   İyi günlerr

VAMPİRE/Hwang Hyunjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin