DOĞUM GÜNÜ

323 18 11
                                    

İyi okumalar.

Odama dönmüş uyumaya çalışıyordum. Bir sağa, bir sola dönüp durdum. Gözüm balkona ilişti.

Orda az önce biri mi vardı,
Yoksa bana mı öyle geliyor?

Kalkıp kucağımda yastıkla balkona doğru ilerledim.

Yastık ne alaka dediğimizi duyar gibiyim. Ama niye aldığımı ben de bilmiyorum.

Yaklaşıp kapıyı açtım. Gördüğüm yüzle çığlığı bastım. O da bağırmaya başladığında yüzüne yastığı attım.

Arkamdan gelen Hyunjin'i görmemle hemen ona sarıldım. Biraz sonra bir birine kenetlenmiş göz kapaklarımı araladım. Arkama dönüp kim olduğuna baktım.

Jisung..

Min-ji: Ya! Yüreğime indirmeye mi çalışıyorsun!

Omzuna hafif vurdum.

Jisung: Üzgünüm, korkutmak istememiştim.

Min-ji: Ayrıca balkonda ne işin var senin?

Jisung: Aslında ön kapıdan girecektim de, bende olan anahtarı evde unutmuşum.

Min-ji: Kapını çalsaydın.

Jisung: Saat geç olduğu için rahatsız etmeyeyim dedim.

Min-ji: İyi hadi içeri geç.

Gülüp çocuk gibi sallana sallana içeri girdiğinde gülerek kafamı salladım. Hyunjin bana dönüp gülümseyerek;

Hyunjin: Sen uyu hadi geç oldu.

Kafamı salladım.

Jisung ile odadan çıktıklarında ben de yeniden yatağıma uzandım.

Bir an yanımdaki takvime kaydı gözüm.

BİR DAKİKA YARIN BENİM DOĞUM GÜNÜM!

Nasıl unuturum!

Acaba Hyunjin Jisung ile doğum günü planı mı yapıyor?

Çabuk uyuyayım da, hemen sabah olsun.

Gözlerimi kapatıp, kendimi uykunun kollarına bıraktım.

(...)

Sabah uyandığım gibi Hyunjin'in odasını basmıştım. Yavaş yavaş yanına yaklaştım.

Min-ji: Hyun~~

Hyunjin: Hmm.

Min-ji: Kalksana!

Hyunjin: Beş dakika daha~~

Min-ji: Kafandan aşağı buz gibi su dökmemi istemiyorsan kalk hemen!

Dediğim onu korkutmuş olmalı ki, kalkıp hemen banyoya doğru koştu. Kıkırdayıp aşağı indim. Jisung kanepede uyuyordu.
Alnıma hafifçe vurup onu da uyandırdım.

Sonunda herkes masaya oturduğunda kahvaltı etmeye başlamıştık. Ama daha hiçbiri doğum günümü kutlamamıştı. Hatırlamadılar mı acaba?

Yazıklar olsun..

Yüzüm asık ve sinirli bir şekilde kahvaltımı ettim. Onlar da kahvaltılarını bitirmiş, işe gitmişlerdi. Kimse hatırlamadı galiba.

Neyse ben de dizimi izlerim o zaman. Televizyonu açıp en sevdiğim diziyi açıp izlemeye başladım.

...

Akşam olmuştu. Onlar kutlamıyosa, ben de kendi kendime kutlarım!

Odaya çıkıp zarif bir elbise giymiş, hafif de makyaj yapmıştım.

Tekrar aşağı inerken birden ışıklar kesilmişti.

Min-ji: Noluyo ya..

Salona ulaştığımda elinde pasta ile beni bekleyen Hyunjin ve diğerlerini gördüğümde şoka uğradım.

Hatırlamıştı!

Hyunjin: Tch tch ayıp oluyor ama, unutur muyum hiç..

Herkes birden doğum günü şarkısı söylemeye başladı. Yaklaşıp pastayı üfledim. Tabii dilek dilemeyi de unutmadım.

Gözümden istemsizce yaşlar aktığında Hyunjin gelip onları sildi.

Hyunjin: Hey hey hey.. ağlama.

Birden önümde diz çöktü.
Herkes ciddileşerek telefonlarını çıkarıp bizi çekmeye başladı. Boğazını temizleyip söze girdi.

Hyunjin: Bunu uzun zamandır düşünüyordum. Vakti geldi mi diye.. Hazır mıyım diye kendimi çok sorguladım. Ama şuan tam zamanı olduğunu düşünüyorum.
Benimle evlenir misin Min-ji?

Kulaklarım yanlış mı duyuyor? Az önce evlenme teklifi mi etti Hyunjin bana!

Tamam, bunu hiç beklemiyordum.

Min-ji: EVET!

Çöktüğü yerden kalkıp yüzüğü zarifçe parmağıma taktı.

Herkes gözleri dolmuş bize bakıyordu.

Hyunjin: dudaklarımızı birleştirdiğinde çığlıklar kopmaya başladı.

Jisung: HEY! BiZ DE BURDAYIZ!

Hyunjin gülüp alnımı alnıma yasladı.

Sanırım hayatımın en mutlu dakikalarını geçiriyordum..


💌

Merhabalar~~
nasılsınız bakalım?

Evlilik teklifini beklemiyordunuz değil mi? hehehehehehhe

Finale yakın gibi gelebilir ama öyle bir şey yok.

Daha çoookkk yolumuz var heheheh.

Umarım bölümü beğenmişsinizdirr

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayın~

İyi günelerrr ❤️❤️

VAMPİRE/Hwang Hyunjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin