Ellerimin arasında tuttuğum çiçek sulama kabıyla buraya geldiğimden beri binbir renkle güzelleştirdiğim bu ölü bahçedeki çiçeklerimi besliyordum. Gülümserken bir yandan da onlar duymasa bile diğer rahibeler ve kiliseye gelebilen insanlar duymasın diye kısık sesle bir şeyler anlatıyordum.
"O günkü kız, acaba yine gelir mi?" diye mırıldandım kendi kendime.
Önümdeki beyaz orkideye sanki bana bir cevap verecekmiş umuduyla baktım. . O, bu beyaz orkide gibiydi zihnimde bir yerlerde. Bu düşüncem ile başımı sağa sola sallayarak ayağa kalktım.
Bunları düşünecek vaktim yoktu. Sonuçta böyle bir yerde yaşayıp kapana kısılmıştım ben, bana neydi ki başkasından? Kendi ailemin bana verdiği bataklığımda boğulmama devam edecektim ve sonunda Tanrı'nın keyfine göre ruhumu bırakacaktım özgürlüğe.
Sahi, ölünce de özgür olacak mıydım ki? Tanrı yine haksızlık yapacak mıydı bana? Burukça gülümsedim. Evet, yapacaktı. O gerçekten yardım edecek olsaydı bu durumda olmazdım hiçbir zaman.
Bir elimle rüzgârla birlikte uçuşan başımdaki kumaşı tutmaya çalışırken dişlerimi birbirine bastırmıştım. "Hayır, gelmeyecek ve onu düşünmek bile saçmalık. O Tanrı' ya fazla inanmış aptalın teki."
Elimdeki su kabını sıkıca ellerimle tutarken kiremit rengi duvara doğru ilerledim, elimdekini duvarın köşesine bırakırken başımı kaldırdığımda gözlerim önünde durduğum pencereden içeriye kilisenin salonuna kaymıştı.
Oydu; turuncu saçlarını kapatmaya çalıştığı tül ile ellerini yine birbirine kenetlemiş, sanki Tanrı' nın ona istediklerini vereceğine tüm benliği ile inanıyor gibi dua ediyordu. Onu görünce insanın bir anlık Tanrı'ya güvenesi geliyor ama sonrasında Tanrı'nın bu kadına bile istediğini veremediğini düşünmek her şeyi noktalıyordu.
Çaresiz bir faninin tekiydi bu kadın. Sadece duayla istediklerine ulaşabileceğini sanırdı böyle kişiler ve ben böyle kişileri asla sevmezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead girl walking | sahyo
FanfictionJihyo; yirmi birinci yüzyılda hâlâ dinine çok bağlı olan bir ailede, rahibe olarak yaşamaktan sıkılmıştı. Ruhu ölüden farksızdı kendince. Sana ise her haftasonu kiliseye gelirdi.