Eve nasıl geldim? Nasıl uyudum bilmiyordum ama dün gece yaşadıklarım sürekli aklımda canlanıyordu. Yoongi'nin anlattıkları sürekli aklımdaydı. O zamanlar beni sevmiyordu yapabilirdi. Onun bir suçu yoktu ama biraz hayal kırıklığına uğramış hissediyordum. Yoongi'ye nasıl güveneceğimi bilmiyordum. Bütün suç annemindi aslında. Beni sevmediğini biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum.
Ağrıyan başımı yastıktan kaldırdım. Banyoya girip aynaya baktığımda uykusuzluktan halkarım çıkmış ve saçlarım dağılmıştı. Saçlarımı düzeltip elimi yüzümü yıkadım ve çıktım. Üzerimi giyindim ve telefonumu alıp aşağı indim. Saate baktığımda 12 olmuştu. Şuan işte olmam gerekiyordu.
Telefonda Yoongi'den birkaç arama ve bir sürü mesaj vardı. Birkaç tane Taehyung ve Seokjin'den arama vardı. Mesajlara bakmıyorum bile. Birkaç bir şey atıştırıp evden çıktım. Ağır adımlarla iş yerine yürümeye başladım. İçeri girdiğimde gözler bana döndü. Beni gören Taehyung hemen yanıma geldi.
"Hyung iyi misin?"
Gülümseyip Taehyung'a döndüm.
"İyiyim Taehyung. Dün gece geç yatmışım kalkamadım"
Arada böyle oluyordu. Taehyung onaylayıp bana kahve yapmak istediğini söyledi. Yapmak için gittiğinde Yoongi ben yaparım diyerek Taehyung'u kovdu. Yoongi kahveyi yaparken Seokjin'in yanına uğradım.
"Naber Hyung?"
Seokjin kafasını kaldırıp bana baktı. Kaşlarını çatarak yanıma geldi.
"Sen neden cevap vermiyorsun benim aralarıma söyle bakim"
Kısaca geç yattığımı söyleyip sıyrıldığımda mutfaktan çıktım. Odama gidip kendimi koltuğa atmam ile kapı çaldı. İçeri Yoongi girdi. Elindeki kahveyi masaya bıraktı.
"Hoseok iyi misin?"
İyi miyim? Hiç bilmiyorum. Yoongi'nin suçu yoktu o yüzden ona kızamazdım. Bir plan yapıp annemin bizi rahat bırakmasını sağlmalaıyım. Ama nasıl? Hala Yoongi'ye cevap vermediğimi fark ettiğimde Yoongi'ye döndüm. Üzgün gözler ile bana bakıyordu.
"Iyiyim Yoongi üzülme tamam mı?"
"Hâlâ beni nasıl düşünebiliyorsun Hoseok? Arkandan iş çevirmeye kalkışmışken"
Buruk şekilde gülümsedim.
"Çünkü seni seviyorum Yoongi. Ve şuan her şey bitmiş değil. Sonuçta annem hâlâ tarifi öğrenebilmiş değil"
Kafasını tamam anlamında salladı. Aramızda bir mesafe var gibiydi. Dün güzel güzel çalışırken şuanda ikimizde birbirimize uzak davranıyorduk. Yoongi bunun olacağını bildiği için anlatmamıştı bana. Onun yerinde olsam böyle bir şeyi kabul eder miydim diye düşünüyorum. Sanırım etmezdim. Yeni tanışmış ve tanımıyor olsam da hiç sevmiyor olsam da kabul etmezdim. Aklıma gelen soru ile Yoongi'ye döndüm.
"Sen onun annem olduğunu nerden biliyorsun?"
"Buluştuk ve annen olduğunu söyledi. İlk başta neden istediğini anlamadım ama çokta sorgulamadım. Ve geçen gün uyandığımda yanımda yoktun. Evde aradım seni bulamayınca dışarı çıkacağım sırada gördüm sizi"
Her an ağlayacak şekilde anlattı. Bu haline dayanamıyordum. Onu annem yüzünden üzmek istemiyordum.
"Seni bırakacağımı düşündüğün için mi anlatmadın bana?"
Hızla kafasını aşağı yukarı salladı. Belki de annemi oyuna getirip tamamen kurtulabiliriz. Ama bunun için iyi bir plana ihtiyacımız var. Yoongi'nin konuşması ile ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Holiday | Sope
FanfictionHoseok ve Taehyung Seul'de mekan yöneten iki arkadaştır. Yoongi ise tatil yapmak için Seul'e Jungkook'un yanına gelmiştir.